Medya, Ekonomi ve Kentin Yöneticileri
Gürcan Banger
Gazete, dergi, TV veya radyo kanalı olmak üzere çeşitli medya organları var. Bunların her birinin kendine özgü bir kimliği mevcut… Bazıları güncellik veya magazin üzerine odaklanırken, kimileri iş ve ekonomi gibi daha ağırlıklı konular üzerine odaklanıyor.
Medya organlarında bir kentle ilgili olarak yer alan haberler ya da söyleşiler, o medya organının özelliğini açığa vururken, kendi hangi aktörlerinin hangi konularla buralarda yer aldığı da o kentin vizyonunu belli ediyor. Eğer bir kentin yöneticileri ekonomi ve iş dünyası ile ilgili bir gazetede yer alıyorlarsa, onların kentin ekonomisine değer ve önem verdikleri sonucunu çıkarabiliriz. Onların (varsa) kentle ilgili vizyonlarında ekonomi ve iş dünyasının konuları yer alıyor demektir. Örneğin ekonomi ve iş dünyası ağırlıklı olan Dünya Gazetesi’nin sayfalarını karıştırın veya ekonomi ile iş dünyasını konu alan TV kanallarını izleyin. Sizin kentinizle ilgili (kentsel ekonomi ve iş dünyası ağırlıklı) yönetici haber veya söyleşilerini görüyor musunuz? Görmüyorsanız kentinizin üst düzey yöneticileri, kentin ekonomisini ‘pek de umursamıyor’ anlamı çıkmaz mı?
Kentin Vizyonu
Bir kentin vizyonu, o yerleşimin tüm unsurlarıyla birlikte ne olmak istediğinin anlatımıdır. Bir kentte yaşayan insanlar, gelecekte nasıl bir ortamda yaşamak istediklerini hayal edebiliyorlarsa; o kentin vizyonunun mevcudiyetinden söz edebiliriz. Kentin vizyonu, yerel yöneticilerin hayallerindeki macera arayışları değildir; aksine halkın katılımı ile üretilmiş ve paylaşılan bir gelecek tasarımıdır.
Gerek bir kentin vizyonunun oluşturulmasında, gerekse sonraki planlama, uygulama ve denetleme süreçlerinde ihtiyaç olan en önemli unsur bir veri yapısıdır. Kent hakkında bilgilenmeyi sağlayacak bir bilgi altyapısı olmadan kentin mevcut durumu üzerine analiz yapmak ve gelecek öngörülerinde bulunmak mümkün olmaz. Kendini bilgi temelinde yapılandırmayan ‘tekil’ plan ve projelerin başarılı olmasını da beklememek gerekir. Bir projenin kentin geleceğine hizmet etmesi için öncelikle kendi hedef ve kaynaklarını, kentin vizyonu ve gelişim planları içinde bulması ve uyumlulaştırması şarttır.
Yaşadığımız kentin sağlıklı bir geleceğe doğru ilerleyip ilerlemediği konusunda yargılarda bulunmak istersek, bakmamız gereken bazı kentsel göstergeler vardır. Örneğin kentin ekonomik ortalama hızını bilmeliyiz. Yıllık bir eksende kentteki ekonomik sektörlerin gelişim ve değişimini izlememiz gerekir. Eğer bu izlemeyi yapamazsak, kentin ekonomisi üzerine yargılarda bulunmamız, öngörüler geliştirmemiz ve sürdürülebilirliği olan planlar yapmamız mümkün olmaz.
Kentin Sosyolojisi ve Ekonomisi
Bir kentin geleceğe doğru gelişimi izlenirken, mutlaka göz önünde tutulması gereken bir diğer gösterge grubu, nüfus ile ilgili olanlardır. Nüfusun yaş ve cinsiyet dağılımları ile nüfus artışı, doğurganlık ve göç alma – verme oranlarının dikkatle izlenmesi gerekir. Bir kentin demografisinin izlenmemesi, gelecekte ortaya çıkabilecek pek çok ekonomik, sosyal, kültürel sorunlarla güvenlik problemlerinin zamanında gözlenip önlenememesi anlamına gelir.
Kentin yıllık hâsılası, içeriden ve dışarıdan sağladığı getiri, kişi başına düşen ortalama gelir, gelirin katmanlar arasında dağılımı, gelir adaleti göstergeleri kent açısından önemli. Yine kentte yaşayan insanların yönelimlerini, yaşam tercihlerini, tercihlerdeki farklılaşmanın sınırlarını ve boyutlarını bilmeyi önemli buluyorum. Küresel Çağda bir kenti, kapalı köy ekonomisi olarak düşünemeyiz. Bu nedenle kentin ekonomiden kültüre kadar ne denli dışa açık olduğu ve dış iletişim becerilerinde yetkinliğe sahip olduğunu da bilmek gerekir.
Küresel Çağ, tercihlerini kentlerden yana koyuyor. Bu nedenle kentler hızla değişiyor. Kentleri inceleme, tasarlama, planlama ve bütçeleme yaklaşımlarımızı da bu hıza ve değişime uyumlulaştırmamız gerekiyor. Kentin yöneticileri de kentin ekonomisini ve iş dünyasını birinci elden önemsemeliler, kişisel ve kurumsal vizyonlarına eklemlemeli ve bakışlarını medyaya yansıtmalılar.