Cobb Seyahatnamesi
Gürcan Banger
Cobb seyahatnamesi, bugüne kadar sözünü ettiğim diğer gezi anılarından biraz farklıdır. Daha çok bir sosyal araştırmacının 20’nci yüzyılın başındaki Türkiye hakkındaki bulgu ve tespitleri niteliğindedir.
Stanwood Cobb, 1881’de ABD’de Massachusetts eyaleti Newton kentinde doğdu. Dünya’nın ve ABD’nin önemli üniversitelerinden birisi olan Harvard’da tarih ve din felsefesi eğitimi gördü. Daha sonraki yıllarda İstanbul’a gelerek Robert Kolej’de üç yıl süreyle çalıştı. Bugün sözünü edeceğim ve ilk kez 1914’te Boston’da basılan “Gerçekler Türkler (The Real Turk)” isimli kitabı bu döneme ilişkin anılarını içerir. Bu kitap, Hasan Kaya’nın çevirisi ile Maviağaç Yayınları arasında aynı isimle 2006’da yayınlanmıştır. Cobb, Amerikalıların Türklere ve Müslümanlara biraz olsun sevecenlikle bakmalarını sağlayan yazarlardan birisidir. Bu anlamda kaleme aldığı “İslam’ın Medeniyete Katkıları (Islamic Contributions To Civilization)” isimli kitabı, 2006 yılında Profil Yayıncılık basımı olarak yayınlanmıştır. Internet’te İngilizce olarak bulunabilen bu kitabın orijinali, ilk kez 1963’te ABD California’da basılmıştır. Cobb’un her iki kitabının Türkçe’de yeni basılmış olmaları nedeniyle piyasada kolaylıkla bulunmaları mümkündür.
Cobb, 1919’da ABD’ye geri döndü. İlerici Eğitim Birliği’nin (Progressive Education) kuruluşuna katkıda bulundu. Sonraki yıllarda başkanlığını yaptı. Yine Washington Yazarlar Kulübü (Washington Authors Club), onun kurulmasına katkı yaptığı ve başkanlığını yaptığı kuruluşlardan bir diğeridir. Cobb’un yukarıda verdiğim iki eseri dışında, Türkçe’ye çevrilmemiş başka kitapları da olduğu anlaşılıyor. Kitabın Türkçe’sindeki tanıtımda bilgi verilmemesine rağmen; yaptığım küçük araştırma, yazarın 1982’de ölmüş olduğunu gösteriyor.
20’nci yüzyılın başında Türk toplumunu tasvir eden “Gerçek Türkler” kitabı, önsözü saymazsak, 15 bölüm olarak düzenlenmiş. Türkçe’si 216 sayfa olan kitabın bölümleri şöyle isimlendirilmiş: “Karakter ve İklim”, “Türkler Hâlâ Orta Çağa Aitler”, “Vatandaş Olarak Türkler”, “İş Hayatında Türkler”, “Kadın Olmak”, “Ev Yaşamı”, (Tevfik Fikret’ten söz ettiği) “Büyük Bir Osmanlı Vatanseveri ve Öğretmeni”, “Türk Okulları”, “Türk Eğitiminde Amerikan Etkisi”, “Doğulu Erkeklerin Robert Kolej’inde Eğitimi”, “İslam”, “İslam ve İç Dünya”, “İslamiyet’in Kendine Özgü Törenleri”, “Doğu’da İnançla Tedavi” ve “Doğu ile Batı’nın Kardeşliği”.
Kitabın önsözünden bazı alıntıların kitabı okumak isteyenler için yararlı olacağını düşünüyorum: Cobb, Türkiye’ye geldiği dönemde izlenimlerini şöyle iletiyor: “Jön Türk Partisi’nin (Cobb, Jön Türk hareketinden söz ediyor) doğuşuna ve Abdülhamit’in düşüşüne tanıklık eden bir dönemde Türkiye’de olaylarla dolu üç yıl geçirme fırsatına sahip oldum ve Türk insanının imkânlarını incelemek ve birlikte yaşadıkları ırklarla – Rum, Yahudi, Ermeni ve Bulgar – karşılaştırmak için mükemmel olanaklara sahip oldum.”
Önsözde daha sonra şu ilginç cümleleri yazıyor: “Türkiye’nin geleceği ne olacak? Allah’ın Diyarı ve Hilal’den geçmekte olan birçok talihsizlik, engel ve felakete rağmen bu cesur ve takdire değer insanların sonunda kurtulacaklarına olan inancımı asla kaybetmedim. Türkiye’de hâlâ gerçek vatanseverler var – tanıdığım ve sevdiğim erkekler – ve yönetimin dizginleri bunların ellerine geçerse işte o zaman gerçek ilerleme yaşanacaktır.”
Cobb, bu satırları 16 Haziran 1914’te ABD’de Newton Upper Falls’da yazmış. Birinci Dünya Savaşı’nı başlatan, Avusturya-Macaristan veliahtı Ferdinand ile eşinin Sırbistan ziyareti sırasında (28 Haziran 1914) öldürülmelerinden 12 gün önce… Dünya’nın yeni bir savaşa ilerlediği sırada bir ülkenin kurtuluşu yakalayacağını söyleyen Stanwood Cobb’un gözüyle Gerçek Türkler’i okumakta yarar var, derim.