Denetimin Vazgeçilmezliği
Gürcan Banger
Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi
Facebook’ta izle
Twitter’da izle
Bir ürün veya hizmeti, üretmek ve tüketicisine ulaştırmak önemlidir. Eğer ticari bir mal ise müşteriye tanıtılması ve onun ikna edilmesi de günümüzde iş dünyasının en yakıcı konularından birisi… Bu noktaya kadar olan süreçler, işin firma tarafını yansıtıyor. Olayın bir de tüketici, kullanıcı ya da müşteri boyutu var. Bunu (ticari amaçlı olsun veya olmasın) müşteri memnuniyeti olarak isimlendiriyoruz.
Bir noktayı aydınlatmalıyım. Müşteri kavramı ile, kâr kaygısı olan bir ticari süreçten söz etmiyorum. Müşteri kavramıyla; ilişkinin türüne bağlı olarak tüketici, kullanıcı veya yararlanıcı gibi kimlik tanımlamalarını da anlayabiliriz.
Müşteri memnuniyetinin ana unsuru, müşterinin ihtiyaç ve beklentilerinin karşılanıp onun tatmin edilmesidir. Müşteri tatmini büyük ölçüde ürün veya hizmetin kalitesi ile yakından ilgilidir. Kalitenin; “müşteri ihtiyaç ve beklentilerinin karşılanma düzeyi” olarak tanımlandığını hatırlarsak, kalitenin yakalanmasının önemi daha net ortaya çıkar.
Kalitenin sağlanması için ürün veya hizmetin her aşamada denetlenmesi gerekir. Örneğin gıda üreten bir firmanın ürettiği ürünün nihai ürünle piyasaya çıkışında sadece ürünün kaliteli olması yeterli olmaz; ürünün imalattan çıktıktan sonraki süreçlerde de kaliteli olmaya devam etmesi gerekir. Örneğe devam edersek ürünün; taşıma, depolama ve sergileme gibi süreçlerde de kalitesinden ödün vermemesi gerekir.
Eğer gıda ürünü süpermarketin rafında sok kullanım tarihini doldurur veya herhangi bir nedenle bozulursa, perakende satıcı bunu üreticiye iade edebilir. Ama bir perakendeci bozuk ya da süresi geçmiş (ya da standart dışı) ürünler satmakta ısrar ederse, bunu denetleyecek bir mekanizmanın olması gerekir. Bu noktadaki denetim (bir başka deyişle kötü niyetin önlenmesi) bir kamu görevidir; kamu birimleri tarafından yerine getirilmesi gerekir.
Toplumun Korunması
Kişinin ve toplumun (hak ve özgürlükler açısından) korunması gereken hangi nokta varsa orada bir kamusal denetim görevi var demektir. Bu görev, duruma ve ihtiyaca göre kamu veya sivil toplum tarafından gerçekleştirilir. Toplumun denetim kalitesinin düzeyi, aynı zamanda toplumun demokrasi, sosyal sorumluluk, karşılıklı saygı ve hoşgörü gibi unsurları da kültürel düzeyinin göstergesidir.
Denetim zafiyetinin en belirgin örneklerinden birisi, siyaset ve yönetim sistemi ile ilgilidir. Vekâlet sisteminin (temsili demokrasinin) bir parçası olarak yapılan seçimler sonucunda belirlenen vekiller, bir sonraki seçime kadar denetimsiz kalırlar. Genelde bir vekâlet dönemi, topluma ve sisteme zarar vermek için ‘yeterlidir’. Bu zaman diliminde seçilmiş yöneticiler bilerek veya bilmeyerek ya da art niyetli saiklerle yanlışlar yapabilir ve toplumun hak ve özgürlüklerine zarar verebilirler. Özetle; dönemsel seçimler yapmak, denetim ihtiyacının yerine gelmesini sağlamaz.
Denetimin Yapısı
Denetim genelde soğuk bir sözcüktür. Bir baskı hissi uyandırır. Ama denetimin zorunlu olarak baskıcı usullerle yapılması gerekmez. Eğitimden başlayarak tüm sosyal süreçlerin içine özümsetilmiş bir denetim anlayışı, aynı zamanda demokrasinin geliştirilmesi anlamına da gelir.
Sosyal sistemi başıboş bıraktığınızda neyle karşılaştığımızı hayal edin. Kötü hizmet, bozuk gıdalar, çöplük haline dönmüş sokaklar, rüşvetçi bürokrasi, kayırıcı vekil sistemi ve daha birçokları… Demokratik denetim, yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olmak zorunda.