Düşünmenin Kendisi ve Çevresi

Düşünmenin Kendisi ve Çevresi

Düşünmenin Kendisi ve Çevresi

Gürcan Banger

Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi
Facebook’ta izle
Twitter’da izle

İnsanın beyinle ilişkilendirilen en önemli özelliklerinin başında düşünmek gelir. Düşünmek; yemek, uyumak, yürümek gibi bir eylemdir. Fiziksel eylemlerimizde bazı kurallara dikkat ettiğimiz gibi düşünmenin de bilinçli yapılması gereken bir yönü olduğunu biliriz. Bir olay veya konu üzerinde düşünmeye çalışırken, nasıl davrandığımızın farkında olmak yararlıdır. Kendi düşünme modelini fark edebilen bir birey, bunu değiştirip geliştirmekte de başarılı olabilir.

Düşünceyi körelten yaklaşımlardan birisi, sürekli olarak benzer düşünce ortamlarında bulunmaktır. Böyle bir durumda insanın düşünce dünyası tek renkli olmaya başlar. Bunu, aynı işi yaparak bazı organlarını körelten canlıların durumuna benzetebiliriz. Bu nedenle bazen yaşlılarla, kimi zaman çocuklarla bulunmak ve onlarla sohbet etmek, dünya ve yaşam hakkındaki algılarımızda ciddi gelişmeler yaratacaktır. Benzer şekilde bizden farklı düşünen insanların ortamlarında bulunmak, düşünce farklılıklarını öğrenmek ve zihnimizi geliştirmek açısından önemlidir. Çünkü beyin, farklılıkları karşılaştırarak ve kıyaslayarak öğrenir.

Düşünmenin Kendisi ve Çevresi

Farklılıklar

Her birimiz, farklı ortamlarda değişik rol ve statülerle yaşıyoruz. Nerede hangi koşullarda yaşarsak yaşayalım, her birimizin gelecek ile ilgili bir tahayyülü var. Ama o geleceği nasıl öngörüp fırsatları yakalayacağımız hakkında fikri olanımız pek fazla değil. Bu durum, şanssız olduğumuzdan veya kötü kaderimizden dolayı değil. Çoğu zaman yaşama nasıl yaklaşacağımız konusunda eksiklik ve zayıflıklarımız olmasından kaynaklanıyor.

Yaşamda karşımıza çıkan fırsatlar ve tehditler, bize önceden bazı ipuçları veriyor. Ama bunları yakalayabilmek için farkındalık gerekli. Örneğin toplumun geçirdiği değişim, her zaman kendini bazı göstergeler ile açığa çıkarıyor. Sosyal değişimin şifresini çözebildiğimizde; yeni iş fırsatları olduğu kadar başka yaşamsal unsurları da yakalama şansını elde edebiliyoruz.

Yaşamdaki değişimin öncüllerini görmek, evde oturup düşünmekle veya masa başında hayal kurmakla olacak iş değil. Gezilerden Internet araştırmalarına, medya haberlerinden değişik çevrelerde yapılacak izlemelere kadar çok değişik iletilim olanaklarını denemek gerekli.

Gerçekler, Ayrıntılar, Ana Hatlar

Bazı gerçekler, ayrıntılarda gizlidir. Kimi zaman ana hatları, bazen ayrıntılara odaklanmak gerekir. Bazı durumlarda bütünü parçalara bölerek, bazen ağaçları bir orman bütünlüğünde algılayarak, yaşamın farklı görüntülerini incelemek yarar sağlar. Örneğin yeni bir ürünü hangi yaş katmanına satabileceğinizi kavramak için toplumu yaş dilimleri halinde düşünmek faydalı olur. Böylece sağlıklı bir piyasa analizine ilk adımı atabilirsiniz. Kimi zaman bir bütüne parçalar halinde bakmak yanıltıcıdır; parçaların oluşturduğu bütünü görmek gerekir.

İnsan olarak bizi farklılaştıran sırların en önemlisinin beynimizle ilgili olduğunu sıklıkla hatırlamalıyız. Çünkü değişimin ve yeniliğin hikâyesi insan beyninde başlar. Bu nedenle insanın zihinsel gelişimi, yukarıda sözünü ettiğim fırsatları yakalamak ve tehditlerden uzak kalmak için anahtar önemdedir. Kişi, zihinsel becerilerinden yararlanarak yeni fikirlerin üretilmesinde kendini geliştirmelidir.

İnsanın kendisinde pek çok beceri ve birikim olduğuna hiç kuşku yok. Başarıyı yakalamak için kişi, kendi güçlü ve zayıf yanlarını iyi bilmek zorunda. İyileri geliştirirken, kötüleri de iyileştirmeyi başarmak durumunda. Ama asla unutulmamalı ki; fırsat ve tehditlerin büyük bölümü, çevreden geliyor. Bu nedenle çevrenin yapısını, koşullarını ve işleyişini iyi kavramak gerekiyor.

Düşünmenin Kendisi ve Çevresi

Düşünmenin Çevresi

Düşünmeyi okuma ve yazmadan ayırt etmek mümkün değil. Yazmanın alanlarından birisi ise gazetecilik… Dün 3 Mayıs’tı. Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ydü. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Afganistan, Pakistan ve ırak gibi ülkelerin hemen önünde 148’inci sırada yer alan bir ülkedeydik bu 3 Mayıs’ta da… Düşüncemizi, işte böyle bir çevre sarıyor.

Paylaş:

duyguguncesi hakkında

GÜRCAN BANGER, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Elektrik yüksek mühendisi. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama, Endüstri 4.0 gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Halen Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net danışmanlık ve eğitim firmasında proje koordinatörüdür. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak bloglarında (http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor. Son yayınları: "Endüstri 4.0 ve Akıllı İşletme", Dorlion Yayınları, Eylül 2016; "Endüstri 4.0 Ekstra", Dorlion Yayınları, Mayıs 2017.
Bu yazı Düşünce, Medya / Basın, Özgürlük kategorisine gönderilmiş ve , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın