Empati Oyunu ve Kendini Görmek

Empati Oyunu ve Kendini Görmek

Gürcan Banger

Sağlıklı iletişimin ilk kurallarından birisi, mesajın içerdiği sözcük ve kavramları eş veya yakın biçimde anlamaktır. Eğer mesajı gönderen ve alan, içeriği farklı biçimde tanımlıyorlarsa bu durumda sağlıklı bir iletişim gerçekleşmez. Bu nedenle gerekli durumlarda tanımlar ile başlamak uygun olur. Her gün kolayca kullandığımız sözcükler konusunda da farklı tanımlardan kaynaklanan –kimi zaman açığa çıkmayan ama ‘anlaşılmış’ gibi yapılan– iletişim sorunlarına rastlıyoruz.

Empati
Bu yazının özünü oluşturan empati kavramını tanımlayarak başlayalım. Empati (eşduyum), kendini bir başkasının yerine koymak demektir. Daha içerikli bir tanım istenirse; empatinin bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyması, olaylara onun açısıyla bakması, o kişinin duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, onun gibi hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Daha teknik bir ifade ile söylersek; empati, -gerçek veya sanal- bir başka hissedebilen varlığın duygularını tanıma ve paylaşma kapasitesidir. Bu son tanımdan anlaşıldığı üzere empatinin öznesi bir başka insan, herhangi bir canlı veya kurmaca (sanal) karakter olabilir. Bir beyazın kendini bir başka etnik kökenli kişinin yerine koyabilmesi, bir erkeğin bir kadın gibi hissedip düşünmeyi denemesi, bir büyüğün bir çocuğu daha iyi anlayabilmek için kendini onun yerine koyması veya okuyucunun roman karakteri ile eşleşerek onu duyumsaması gibi çok sayıda örnek üretebiliriz.

Empati kuracak kişi, öncelikle kendisini karşısındakinin yerine koyabilmeli ve olaylara onun bakış açısından bakabilmelidir. İkincisi; empati için karşımızdaki kişinin duygu ve düşünceleri ile algı modelini doğru kavramış olmamız gerekir. Empatinin üçüncü kuralı ise zihnimizde oluşturduğumuz empatik yaklaşımın, karşımızdaki kişiye iletilmesi gereğidir. Bu iletişim sağlanmadığında empati süreci de tamamlanmış sayılmaz.

Empati Oyunu
Empatik olmak, kolay kazanılan bir özellik değildir. Dengeli bir karakter yapısı olmayanlar için empati, karamsarlığa veya yaşama küsmeye bile neden olabilir. Ama empatiyi bir oyun haline getirip kendimize zaman ayırdığımızda bize kazandıracağı pek çok duygusal ve düşünsel zenginlik olduğundan da kuşkum yok. “Empati Oyunu”, bir tür iç hesaplaşmadır. Yaşamın aynasında kendini görmeye çalışmaktır. Aynı zamanda kişisel değişim için bir başlangıç adımıdır.

Oyunun ince noktası, bu süreçte olabildiğince tarafsız olabilmeyi başarmaktır. Aynı evde kalmak için bir arkadaş aradığınızı düşünelim. Siz bir başkası olsanız kendinizle aynı evde yaşamayı ister miydiniz? Böyle bir ortak ev yaşamı için neden kendinizi seçeceğinizi yazarak anlatabilir misiniz? Herkes iyi ve candan bir arkadaşa sahip olmak ister. Eğer siz bir başkası olsaydınız, kendinizle içten ve uzun soluklu arkadaş olabilir miydiniz? Bu soruya cevabınızın nedenlerini bir kâğıt üzerine yazabilir misiniz?

Kim kendisini yürekten seven, ruh ve düşünce güzelliği ve güven ile bağlı bir sevgilisi olsun istemez? Kim bir aşk ilişkisinin o görkemli lezzetini tüm hücrelerinde hissetmek istemez? Siz karşı cinsten birisi olsanız, kendinizi sevgili olarak seçer miydiniz? Bir başkası olsanız, kendinizi sevgi dünyasının kapılarına sonuna kadar açar mıydınız? Neden bir sevgili olarak kendinizi seçip seçmeyeceğinizin gerekçelerini bir kâğıda yazıp sıralayabilir misiniz?

Örnek olarak verilen oyunlarda kâğıda listelediğiniz neden veya gerekçelerin doğruluğu, tarafsızlığı ve inanılırlığı konusunda emin misiniz? Bunları yazarken kendinizi kandırmadığınız konusunda başta kendiniz ikna oldunuz mu? Eğer bu son iki soruya “Evet” cevabı veriyorsanız, yukarıda listelediğiniz olumsuz nedenleri nasıl ortadan kaldırabileceğinizi düşünmelisiniz. Kendinizi nasıl geliştirmelisiniz? Olumlu yönlerinizin zayıf özelliklerinizin giderilmesinde nasıl yararlı olabileceği konusunda fikirler üretmelisiniz. Bu arada kişisel gelişiminiz amacıyla yapacaklarınız için bir öncelik listesi yapmanız gerektiğini de unutmamalısınız.

Kıssadan hisse: Siz onun yerine kendinizi seçer misiniz? Empati oyunu, yaşamın benlik aynalarından birisidir.

Paylaş:

duyguguncesi hakkında

GÜRCAN BANGER, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Elektrik yüksek mühendisi. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama, Endüstri 4.0 gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Halen Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net danışmanlık ve eğitim firmasında proje koordinatörüdür. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak bloglarında (http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor.
Bu yazı Empati, Kişisel gelişim kategorisine gönderilmiş ve , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir