Gürcan Banger
Endüstri 4.0 son dönemin gözde kavramlarından birisi olarak teknoloji firmalarının, üniversitelerin ve sanayi şirketlerinin gündeminde yer alıyor. Bu konuda çok fazla sayı ve çeşitlilikte pazarlama iletişim malzemesinin medyada paylaşıma sunulduğunu gözlüyoruz. Bu konuyu yeni bir fırsat olarak gören değişik kesimler Endüstri 4.0 ile ilgili toplantı, konferans, eğitim türünde etkinlikler düzenleme çabası içindeler. Tüm bunların Endüstri 4.0’ın gerçek muhatabı olan kişi ve kuruluşlarda beklenen farkındalığı, aydınlanmayı ve kavramsal gelişimi sağladığı konusunda emin değilim. Bu nedenle Endüstri 4.0 kapsamını –fazlaca teknik ayrıntılara girmeden– özetleyen bir yazının yararlı olacağı kanaatindeyim.
Önce Endüstri 4.0’a ilişkin bazı tanımlar vererek başlayalım. Endüstri 4.0; bilişim ve iletişim alanlarındaki gelişmeler, otomasyon, sensör (veri toplama) ve paylaşma ile üretim teknolojilerindeki yeni yaklaşımları birbirine eklemlenmiş bir bütünsellik ile ele alan bir kavramı ifade ediyor. Endüstri 4.0; çağdaş teknolojilerle değer zincirinin yeni türden bütünleşmesi anlamına gelir. Bu bütünleşme içinde gerçek ve sanal sistemler bilişim, Nesnelerin İnterneti ile çoğalıp çeşitlenen İnternet servisleri önemli bir yer tutar. Endüstri 4.0; bilişim, iletişim, İnternet, sensör, otomasyon, yapay zekâ ve robotik teknolojilerinin üretim süreçlerini yoğun biçimde etkilemesi ve dönüştürmesi ile ortaya çıkan yeni bir durumdur.
Farklı ülkeler Endüstri 4.0 olgusuna farklı biçimlerde yaklaşıyorlar. “Endüstri 4.0” ismi Almanya’nın kamusal bir programla sanayiyi dönüştürme ve yenileştirme isteğinden kaynaklanıyor. Benzer bir yaklaşımı, bu süreci “İnternet+” olarak isimlendiren Çin’de de görüyoruz. ABD’de ise dönüşüm ihtiyacı ve süreci “Endüstriyel İnternet (Nesnelerin Endüstriyel İnterneti)” şeklinde isimlendirilip büyük teknoloji ve sanayi şirketlerinin desteği ile yönetiliyor. Bazı teknolojik dönüşüm plan ve programları konuyu sadece sanayi sektörleri ve işletmeler açısından ele alırken ABD gibi kimi ülkelerde ise sosyal yaşamı da içine alacak şekilde bir gelişim öngörülüyor. Kavram karmaşasına düşmemek için “Endüstri 4.0” teriminin genel hatlarıyla yukarıda özetlenen farklı vizyon ve yorumları ifade ettiğini kabul edebiliriz.
Nesne
Endüstri 4.0 vizyonunun anahtarı “nesne” sözcüğüdür. Türk Dil Kurumu Sözlüğü nesne sözcüğünü “Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje” olarak tanımlıyor. Endüstri 4.0 bağlamında ise nesne, içinde gömülü olarak bilişim-iletişim donanımı ve yazılımı bulundurabilen (bulundurma ihtimali ve potansiyeli olabilen) her türlü varlık olarak tanımlanır. Dolayısıyla Endüstri 4.0 (veya Nesnelerin İnterneti) nesnesi duruma göre bir sistem, cihaz, araç, aksesuar veya herhangi bir fiziksel şey olabilir. Bazı örnekler saymak istersek; bir bilgisayar, telefon, gözlük, saat, baret, üretim tezgâhı, taşıt, otobüs durağı, AVM’nin girişi kapısı, evdeki ısıtma sistemi, elektrik duyu vb. bu tanıma uyan nesne olarak kabul edilebilir.
Endüstri 4.0 nesnesine gömülü olarak barındırdığı bilişim-iletişim donanımı ve yazılımı nedeniyle “akıllı ve bağlantılı (iletişebilir) nesne” adı verilir. Nesnenin akıllı olarak nitelenmesi içindeki bilişim donanım ve yazılımı sayesinde –sınırlı ölçüde de olsa– bazı kararları verebilmesi ve uygulayabilmesidir. Bunu gömülü olarak içerdiği bilişim donanım ve yazılımının gerçekleştirdiği “yapay zekâ” uygulamaları ile başarır.
Yapay zekâ, makineler tarafından sergilenen zekâ türüdür. Yapay zekâ, bir bilgisayarın veya bilgisayar denetimli bir makinenin çeşitli faaliyetleri zeki canlılara benzer şekilde yerine getirme yeteneğidir. Yapay zekâ alanındaki çalışmalar genelde insanın düşünme yöntemlerini analiz ederek bunların benzeri yapay yönergeleri geliştirmeye yönelik olarak gerçekleştirilir.