Endüstri 4.0 ve Akıllı Fabrika – 6
Gürcan Banger
Endüstri 4.0’ın akıllı fabrikasını oluşturabilmek için hangi teknolojilere ihtiyaç duyulur, hangilerine sahip olmak gerekir? Nesnelerin İnterneti (Nİ), büyük veri, bulut bilişim ve yapay zekâ gibi yükselen teknolojiler Endüstri 4.0 vizyonunu ve platformunu olanaklı kılan belli başlı unsurlardır. Bu sayılanlara sensor (her türlü veri toplama), otomasyon, gömülü yazılım, mekatronik ve robotik teknolojilerini de ekleyebiliriz. Bu teknolojilerin otomasyon merkezli olarak iş modelleri ile bütünleşmesi sonucunda sanayi alanında büyük iyileştirmeler yapma imkân ve şartları oluşuyor. Biteviye güçlenen mikroişlemciler ve yapay zekâ alanındaki gelişmeler sonucu makineler ve ürünler daha ‘akıllı’ bir seviyeye terfi ediyor. Bunlardaki yetenekler bilişim, iletişim ve denetimden ibaret kalmayıp, aynı zamanda bazı kararları ve eylemleri kendi başlarına üretebilmeleri ve ilgili enformasyonu gerekli yerlere iletebilmeleri için otonomi ve sosyallik sağlıyor. Endüstriyel ağların desteğiyle fabrika ortamındaki akıllı artifaktlar (makineler, iletişebilen akıllı nesneler ve benzerleri) İnternet ve birbirleri ile bağlantı kurabiliyorlar.
Bulut bilişim; bilişim aygıtları arasında ortak bilgi paylaşımını sağlayan hizmetlere verilen genel isimdir. Bir hizmet olan bulut bilişim; bilişim hizmetlerine bilişim ağı üzerinden, örneğin İnternet’ten erişilerek kullanılmasıdır. Yazılımlar ve bilgi dosyaları kullanıcının kişisel bilgisayarında değil, İnternet’teki bu işe adanmış sunucularda depolanır. Bunlara İnternet’e bağlanarak herhangi bir noktadan erişmek mümkündür. Bulut bilişim teknolojisi sayesinde geleneksel sunucu ağı; ölçeklenebilir bilişim yeteneği ve büyük veri işlemlerine uygun depolama yeri sağlayan bir kaynak havuzu olarak sanallaştırılabilir. Bulutta depolanmış, çok sayıda kullanılabilir enformasyon sistemi ve aynı bulutu ilişkilendirilmiş nesneler birlikte özgün bir Nesnelerin İnterneti zemini yaratılmasını sağlar. Nesnelerin İnterneti zemini ifadesi, bir donanım altyapısı yanında bu zeminde gerçekleştirilen çeşitli hizmetleri de içerir.
Nesnelerin İnterneti ve ilişkili hizmetler, –yatay, dikey ve uçtan uca olmak üzere– üç tür entegrasyon için sağlam bir dayanak oluşturur. Örneğin akıllı artifaktlardan meydana gelen bir ağ kendini dinamik olarak yeniden düzenleyebilir ve bulutta yer alan enformasyon sistemleri için yüksek hacimli veri sağlayabilir. Bu, Endüstri 4.0’da dikey entegrasyon olarak isimlendirdiğimiz durumdur. Bulutta depolanmış veri modeli ile yetenekli yazılımlar sayesinde uçtan uca entegrasyonun gerçekleştirilmesi de mümkündür.
Çevrimiçinden çevrimdışına (O2O) ticaret potansiyel müşterileri çevrimiçi kanallardan fiziksel mağazalara yönlendiren bir iş stratejisidir. O2O müşterileri epostalar ve İnternet reklamları aracılığı ile çevrimiçi ortamda tanımlar, daha sonra çevrimiçi ortamı terk etmesi amacıyla bir dizi araç ve yaklaşım kullanarak müşteriyi ayartmaya çalışır. Bu strateji; çevrimiçi ticarete ve mağazacılığa özgün pazarlama tekniklerini birlikte kullanır. Yeni bir iş modeli olan bu elektronik ticaret yaklaşımı yatay entegrasyon için iyi bir örnektir.
Endüstri 4.0 vizyonu ve stratejileri kişiselleşmiş ihtiyaçlar ve küresel meydan okumalarla baş etmeyi hedefler. Bu çerçevede pazarların küreselleşmesini de dikkate alarak rekabet üstünlüğü elde edilmeye çalışılacaktır. Bu amaçla yeni enformasyon teknolojilerinin –yatay, dikey ve uçtan uca olmak üzere– üç entegrasyon türünü gerçekleştirecek biçimde sanayinin her alanında uygulanması gereklidir. Böylece iyileştirilmiş kaynak kullanımı, verimlilik ve düşük maliyet avantajları ile yüksek kaliteli, kişiselleştirilmiş ürünler imal etmek mümkün olacaktır. Sonuçta; Endüstri 4.0’ın sadece sanayi ile sınırlı kalmayacak, ama yaşam tarzlarına da yansıyacak derin etkileri olacağını söyleyebiliriz.