Endüstri 4.0 ve Yeni İş Gücü İhtiyacı – 6

Endüstri 4.0 ve Yeni İş Gücü İhtiyacı – 6

Gürcan Banger

İşletmede Endüstri 4.0 konusunda yapılacak her karar veya faaliyet, bu teknolojik dönüşümün (Nesnelerin Endüstriyel İnterneti, bulut bilişim, büyük veri ve analitikler, simülasyon, siber güvenlik, artırılmış gerçeklik, otonom robotlar, dikey ve yatay entegrasyonlar, katmanlı üretim, sensörler, yapay zekâ vb. gibi) dayanaklarını dikkate almalıdır. Bu durum hem sistem üreticileri hem de uygulayıcılar için aynı oranda geçerlidir. Diğer yandan çoğu örnekte tek tip bir dönüşüm söz konusu olmayacağından uygulayıcılar dönüşüm ihtiyacı ile mevcut teknolojiler arasındaki eşleşmeyi sağlamak zorundadır. Bu vesile ile yeni yapılanmaya ilişkin eğitim ihtiyacının da altını çizmeliyiz.

İşletmede teknolojik dönüşüm, çalışanların becerilerinin iyileştirilmesi yanında yeni yapılanma konusunda bazı öncelikler belirlemelidir. Dönüşüm hangi işletme özelliklerini öncelikle iyileştirmeyi hedeflemelidir? Çağın gerektirdiği şartlar açısından sayabileceklerimiz arasında esneklik, hız, verimlilik ve kalite ilk sıralarda yer alır. Bunlara işletme ve işin nitelik ve gereklerine bağlı olarak başka öncelikli alanlar da eklenebilir. Daha sonra Endüstri 4.0’ın dayanakları olan teknolojilerden hangilerinin (bunların oluşturacağı hangi kombinlerin) bu öncelikleri karşılayabileceği düşünülmelidir. Teknolojik tercihler yaparken küçük artırım beklentilerine yönelmek yerine söz konusu önceliklerde büyük iyileştirmeler sağlayacak güçlü teknolojik kombinler oluşturmak uygun olur. Endüstri 4.0, hem mevcut hem de yeni işletmeler için yenilikçi imalat yerleşimleri ve süreçleri oluşturmak açısından imkânlar sunuyor.

Teknolojik dönüşüme bağlı olarak yeni iş gücü açısından neler yapılmalı? Öncelikle çalışanların dönüşümden nasıl etkileneceğini öngörerek uzun vadeli bir stratejik iş gücü planlaması gerekir. Yeni teknolojiler gereği ortaya çıkan bilişim-iletişim becerilerini de dikkate alarak işletmedeki pozisyonların oluşturulması, işe ve şartlara uygun işe alımların yapılması ile mevcut ve yeni iş gücünün mesleki eğitimi söz konusu stratejik planlama içinde yer almalıdır.

Endüstri 4.0’la ilgili sektörlerde üretim sistemleri geliştirip üretenlerin kendi müşterilerine nasıl daha yüksek değer sağlayacaklarını, bu amaçla yeni teknolojilerden nasıl yararlanacaklarını doğru kavramaları gerekiyor. Üretici firmaların pazara sundukları ürünler yeni teknolojilerden yararlanarak sistem, cihaz ve makine kavramlarına ihtiyaca uygun farklılıklar getirebilir. Gömülü sistemlerde ve otomasyonda geliştirmeleri, karar destek ve yönetim becerilerini iyileştiren yeni yazılımları, veri analizine yönelik yeni hizmetleri bazı örnekler olarak sayabiliriz.

Hem sistem üreticileri hem de uygulayıcılar açısından Endüstri 4.0 ile ilgili yapılacak önemli bir hata bunun yoğun biçimde gelecek özü içeren bir vizyon olduğunu, geçmişe oranla farklı bir geleceğin erken döneminin yaşandığını doğru kavramamak olacaktır. Dönüşüm, sadece teknolojik ikame ile sınırlı kalacak bir geleceğe yönelik olmayıp iş-işletme dünyasının her unsurunu etkileyecek sonuçlar oluşturacaktır. Bu nedenle küçük, orta veya büyük ölçekli endüstriyel sistem tedarikçilerinin uzun dönemli bir teknolojik ve sınai dönüşüm vizyonu (dolayısıyla gelecek senaryoları) ile bunlar üzerine kurgulanmış stratejiler geliştirmeleri kaçınılmaz önemdedir.

Endüstri 4.0 teknolojilerinin en önemli etkilerinden birisi ilk örneklerini 1990’lı yıllardan bu yana görmeye başladığımız iş modeli dönüşümü ve değişimi olacak. Bazı işler doğrudan İnternet’e taşınırken tamamen yeni teknolojiler üzerine kurgulanmış yeni iş modelleri ortaya çıkıyor, çıkmaya devam edecek. Sensörler, veri toplama ve veri analizi önemli iş konularından olacak. Yeni iş yapma biçimleri, işletme yapıları, iş örgütlenmeleri ve organizasyonlar oluşacak. Yeni teknolojiler sayesinde işletmenin ekosistemindeki (tedarik zincirindeki) paydaşlarla dijital bağlantının ve işbirlikçi çalışmanın önemi artacak. Endüstri 4.0 alanında standartlaşma sürecine başta üreticiler olmak üzere tüm kesimlerin katılımı, dönüşüm sürecinin problemsiz yaşanması açısından artan öneme sahip olacak. Bu sayılanların her biri, özel olarak iş gücü açısından yeni iş alanlarının açılması ve yeni becerilerin edinilmesi gereği olarak kabul edilebilir.

(Devamı var)
Paylaş:

duyguguncesi hakkında

GÜRCAN BANGER, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Elektrik yüksek mühendisi. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Halen Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net danışmanlık ve eğitim firmasında proje koordinatörüdür. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak bloglarında (http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor.
Bu yazı Değişim, Eğitim - Öğretim, Emek, İnternet, İstihdam, Sanayi - Endüstri, Teknoloji kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir