Eskişehir’de “Günübirlik Turizm” Aşılmalı
Gürcan Banger
Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi - Ana Sayfa
Facebook’ta izle
Twitter’da izle
LinkedIn’de izle
Kent turizmi, sonuçları açısından ekonomik bir sektördür. Bu bağlamda değer yaratan turist çekiciliği, Eskişehir için istenen bir özelliktir. Bir kentin bu niteliği edinebilmesi için bazı koşulları yerine getirmesi gerekiyor. Bu şartları üç başlık altında toplayabiliriz: Kentin imajı, kentin özgünlüğü, kent turizminin sürdürülebilirliği…
Kentin İmajı
Bir kentin dışarıdan nasıl göründüğüne o kentin imajı denir. Bir kentin imajı, o kentte yaşayan yurttaşların kendilerini nasıl niteledikleri değil, o kente ziyaretçi olarak bulunan kişilerin ne gördükleri ve nasıl bir izlenim aldıklarıdır. Bir kentin ziyaretçiler için net ve çekici bir imajı olmalı; turistler bu kentte kendi ilgi alanlarında iyi zaman geçireceklerine inanmaları gerekir. Eskişehir, henüz olgunlaşmakta olan imajının olumlu yönde sürdürülebilir gelişmesi için çaba harcamalı. Sürdürülebilirlikle güçlendirilerek yeterince olgunlaşmamış bir imaj, kötü ve olumsuz bir marka değeri kadar zarar vericidir. Günübirlik turizm, kentin imajının ‘fast food’ gibi hızla ve sağlıksız biçimde tüketilmesine neden olur.
Eğer Eskişehir’in beklediği günlükten daha uzun süreli ziyaretçi ise bu durumda turist çekiciliği yüksek bir kent gibi ziyaretçilere kolaylık, zenginlik ve çeşitlilik sunmalıdır. Bir kentin sunacağı kolaylıklar arasında kolay erişim, kolay ulaşım, kaliteli ve özgün ürün, hizmet çeşitliliği gibi olumlu turizm öğeleri sayılabilir.
Özgünlük
Kentin özgünlüğü önemlidir. Başka büyük yerleşimleri kopya ve taklit ederek var olmaya çalışan kentler sonuçta çok olumsuz imajlar edinirler. Eskişehir kendi içsel kaynaklarını değerlendirerek özgün olabilmeyi başarmalıdır. Eskişehir kendi farklılığını yaratmalı, geliştirmeli, korumalı ve pazarlamalıdır. Özgün olmayan ve sunabileceği çeşitlilik bulunmayan bir kent kısa vadede unutulmaya (dolayısıyla hayal ettiği katma değeri yitirmeye) mahkûmdur. Günübirlik turizm ekseni, unutulmak için ‘iyi’ bir nedendir.
Bir kentin turizm pazarında yer almasının özgünlüğe dayalı bir diğer koşulu, ihtiyaçların bir arz-talep dengesi içinde karşılanabilmesidir. Kent, ziyaretçilerin bir başka kentte karşılayamadıkları ihtiyaçlarının giderilmesinde başarılı olmalı, müşteri memnuniyeti yaratmalıdır.
Satışa sunulan tüm ürünlerin o kentte üretilmesi zorunlu değil. Ama o kentin söz konusu ürüne değer katabilmesi ve bir turistik pazarlama karması oluşturabilmesi önemlidir. Turistler için o bütünsel ürünün veya hizmetin o kentte alınmasının farklılığı olmalıdır. Eğer Eskişehir’den söz ediyorsak Eskişehir pazarladığı tüm ürün ve hizmetlere kente özgü değerler katarak kendi farklılığını yaratmalıdır. Tekrar günübirlik turizme dönersek; aynen imajda olduğu gibi günübirlik turizm, kentin özgünlüğünün ‘fast food’ gibi hızla ve sağlıksız biçimde tüketilmesine neden olur.
Sürdürülebilirlik
Kent turizminin vazgeçilmez koşullarından bir diğeri ‘sürdürülebilirlik’ ilkesidir. Kentte turizm alanında ilerleme süreci sürdürülebilir olmalıdır. Bu ilke, mevcut doğal ve kültürel değerlerin turistik olarak pazarlanmaları yanında gelecek kuşaklar için korunmaları ve geliştirilmelerini zorunlu kılar. Sürdürülebilir olmayan turizm (kolaycı ve ucuzcu günübirlik turizm) anlayışı, kendi geleceğini yok eden ve unutulmaya aday bir tercih olacaktır. Eskişehir, kent turizmi alanına yeni adım atmış bir kent olarak böyle bir riskle karşı karşıyadır.
Günümüzde dünyada kent turizmi alanında gelir elde etmek amacıyla kentler büyük bir yarış içindeler. Bir kentin bir turistik ürün olarak kendi kendine başıboş büyümesi önlenmeli; turizm planlaması, kent planlamasının ana bileşenlerinden biri olmalıdır. Bu da kent turizminin örgütlenmesi ve planlanması anlamına gelir. Bir stratejik niyetler ve yönelimler demeti olarak yapılabilecek planlama ise kentin ilgili tüm paydaşlarını içine almak zorundadır. Kent turizmini de içine alacak biçimde bir kentin geleceğinin planlanması ve gelir elde etmek üzere uluslararası pazarda kentin turistik pazarlaması asla kolay bir iş değildir.
Bir Kolay Öneri
Kentin (kültür ve turizm yılının başlangıcında yayınlanacak) bir turizm ve kültür ajandasına ihtiyacı var. Bu ajanda için Valilik, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve ilgili özel işletmeler kendi yıllık programlarını hazırlamalı; bir koordinasyon merkezinde kentin ajandası haline getirilmeli. Bu ajanda da konaklama, yeme-içme gibi imkânlar da belirtilmeli. İnternet’te yayınlanacak ajanda aynı zamanda basılı ve sayısal ortamlarda turizmin ilgili (yerli ve yabancı) kurum, kuruluş ve kişilerine iletilmeli. Ajandanın sürdürülebilirliği konusunda da gayretli, ısrarlı ve özendirici olunmalı.