Fablab: Atölye ve Laboratuvar

Gürcan Banger

İmalat laboratuvarı” olarak çevirebileceğimiz, İngilizce “Fabrication Laboratory” sözcüklerinin kısaltılmışı olan “Fablab (Fab Lab)” terimi, herhangi bir imalatı gerçekleştirme becerisine sahip küçük atölye anlamına gelir. Fablab, fabrikasyon toplu üretim (kütle üretimi) kavramına alternatif olarak geliştirilmiş bir terimdir. Fablab, inovasyonu veya buluşu mümkün kılan sayısal donanım ve yazılımla donatılmış ve bu altyapıya erişimi sağlayan bir atölye ve laboratuvardır. Bu tür atölyeler girişimcilerin, bilim ve teknolojiyle ilgili insanların fikirlerini ürüne dönüştürebilmeleri amacı ile kurulur. Onlara ileri teknoloji içeren sistem, cihaz ve yazılımlardan yararlanma imkânı sunar. Fablab ana fikri insanların ve toplulukların kendi yaşamlarını teknolojik yollarla iyileştirmelerini hedefler. Sadece bilim ve teknolojiyi öğrenmekle yetinmeyip bunlardan yararlanarak yeni makineler, cihazlar, aletler ve süreçler geliştirmelerinin zemini oluşturur.

Fablab fikri, ilk olarak MIT ileri teknoloji üniversitesinden buluşçu ve bilim insanı Prof. Neil Gershenfeld tarafından geliştirilmiştir. Prof. Gershenfeld’in amacı; nesneleri daha ucuza ve kolaylıkça yapabilmek için becerilerin, ileri malzemelerin ve teknolojinin buluştuğu bir ortam yaratmak idi. Bu imkânları yerel olarak yeni veya ısmarlama bir şey imal etmek isteyen girişimcilerin, öğrencilerin, sanatçıların ve küçük işletmelerin kullanımına açmayı hedefledi.

Bir fablab bünyesinde miktar ve çeşitlilik olarak evrimleşen temel becerileri mümkün kılan ve projelerde paylaşılarak kullanılan donanım ve yazılım bulunur. Yeni teknolojiler sayesinde bir fabrika ortamında kullanılan tezgâh ve cihazların laboratuvar ve atölye yapısına uygun ucuz ve küçük modellerinin üretilmesi fablab kuruluşunu kolaylaştırıyor. Örnek fablab bünyesinde ihtiyaca uygun sayıda bilgisayar, yazıcı, İnternet ve ağ donanımı, 3 boyutlu yazıcı, lazer kesici, freze tezgâhı, metal testere, CMM (koordinat ölçme) cihazı, tekstil işleri amaçlı dikiş-nakış makinesi, çeşitli elektronik temelli cihazlar bulunur. Bir fablab ortamı aynı zamanda (CAD, CAM gibi) yazılım geliştirme ve kullanma için de uygun altyapıya sahiptir. Açık kaynak kodlu yazılım kullanımı fablab yaşamındaki tercihlerden birisi olarak dikkati çeker. Fablab, yüksek bilgi ve becerilere sahip personel tarafından işletilir; bu kişiler sistemlerin ve cihazların kullanımı konusunda destek ve eğitim hizmeti de verirler.

Bir fablab; öğrencilerden öğretmenlere, buluşçulardan akademisyenlere, ar-ge firmalarından sanayi işletmelerine kadar değişik kişi ve kuruluşlar tarafından bilimsel ve teknolojik amaçlara uygun olarak kullanılır. İşbirliğine ve ortak çalışmaya açık alan olarak fablab’in kullanımında bazı kurallara ve ilkelere uymak zorunludur. Örneğin güvenlik ve koruma bunların başında gelir. Her kullanıcı başka kişilere ve cihazlara zarar vermeden kullanmayı öğrenmek ve başarmak durumundadır. Gene her kullanıcı laboratuvarı (atölyeyi) kendi kullanımı sonrasında temiz ve düzenli bırakmakla sorumludur. Eğer laboratuvarda bakım ve onarım ihtiyacı varsa veya araçlar, malzemeler ve olaylar hakkında bir rapor yazmak gerekiyorsa ortak kullanımın gereği olarak olayla ilgili herkes bu sürece katılmalıdır. Her kullanıcı; laboratuvarın sürdürülebilirliğine, burayla ilgili dokümantasyonun geliştirilmesine ve yeni talimat ve yönergelerin geliştirilmesine katkı vermelidir.

Fablab ile ilgili önemli sorulardan birisi, ortak ve paylaşımlı kullanılan bu mekânda yapılan buluş ve inovasyonların sahibinin kim olacağı veya gizliliği ile ilgilidir. Bu konu buluşçunun veya inovatörlerin fikri mülkiyet tercihleri ile ilgilidir. Bu ortamda geliştirilen ve fikri mülkiyete tabi olabilecek bilgiler gizli kalmak durumundadır. Diğer yandan fablab ortamında açık kaynaklı proje ve yazılımları geliştirilmesi teşvik edilir. Geliştirilen yeniliklerin laboratuvar imkânlarına dâhil edilmesi sürdürülebirlik ve gelişmişlik açısından değerlidir.

İlk kez ABD’de kısa ismi MIT olan teknik üniversitede kurulan “Fab Lab”, bu kurumun “Center for Bits and Atoms (CBA)” isimli merkez eğitsel destek bileşenidir. Günümüzde MIT tarafından hazırlanan bir tüzüğe uygun olarak düzenlenen “Fab Lab” kuruluşlarından çok sayıda oluşturularak bir ağ yapısına dönüşmüştür. Genel olarak söylendiğinde; fablab, yerel girişimciliği teşvik eden, inovasyon ve buluş için bir teknik prototipleme platformudur. MIT’de geliştirilen modele oranla bazı farklılıklar içeren başka örnekler de geliştirilmiştir. Bir fablab hem öğrenme hem de inovasyon için bir platform fonksiyonunu gerçekleştirir. Burada katılımcılar öğrenir, danışmanlık alır, buluş yapar, yaratır, en azından bunları yapmayı bir oyun olarak oynarlar. Böyle bir yapıda gönüllü öğrenciler ve eğitmenler, teknoloji uzmanları, araştırmacılar, inovatörler ve geliştirici-üretici kişiler yer alır; teknik imkânlardan yararlanır. Fablab mantığı, ortak araç ve süreçleri paylaşmak üzerine kurulmuştur.

Bir fablab oluşturmanın en ucuz ve kolay yolu, bu tür bir yapıyı kişinin veya kuruluşun kendisinin satın almaları yapıp monte ederek kurmasıdır. Böyle bir girişim; fablab kuracak olanın bu tür yapılanma için kurulum, hata giderme ve eğitim konularında bilgi ve deneyim sahibi olmasını gerektirir. Biraz daha maliyetli olabilecek diğer yol ise fablab’in oluşturulmasının bu alanda uzman bir firmaya ihale edilmesidir. Bu durumda iyi çalışılmış, sağlam bir teknik şartnamenin hazırlanması gerekecektir.

Bir fablab’te bulunması gereken sistem, cihaz, aygıt ve yazılımlar konusunda İnternet ortamında uzmanlık sitelerinde ihtiyaç duyulan listeler bulunabilir. Hiç kuşkusuz; her fablab aynı olmayacağından her kuruluşun yatırım ve işletme maliyetleri de farklı olacaktır. Yaklaşık ortalama değer vermek gerekirse sabit yatırımın 25-50 bin ABD doları civarında olacağı öngörülebilir. Buna aylık veya yıllık bazda hammadde, malzeme, enerji, personel ücretleri vb. için işletme sermayesi ihtiyacını da eklemek gerekir. Bir fablab kurmanın bir diğer yolu MIT’nin “Fab Lab” ağı içinde yer alacak, bu üniversitenin ilgili merkezinin kural ve şartlarına bağlı olarak bir yapı oluşturmaktır.

Bir fablab’in varoluş felsefesine uygun olarak bazı ilkesel şartları yerine getirmesi beklenir. Bunlardan birincisi ve en önemlisi, halkın (teknolojik uzmanların, araştırmacıların, akademisyenlerin, buluşçuların, inovatörlerin, eğitmenlerin, öğrencilerin ve benzerlerinin) fablab’te yer alan imkânlara erişiminin mümkün olmasıdır. İkinci ilkesel şart; fablab’in MIT tarafından ortaya konan veya kurucular tarafından geliştirilen bir tüzükle tanımlanmış olmasıdır. Bu tüzük (veya aynı fonksiyonu yerine getirecek olan belge) fablab’in İnternet sitesinde paylaşılmalıdır. Üçüncü olarak; fablab, bünyesinde paylaşılabilir sistem, cihaz, aygıt ve süreçler bulundurmalıdır. Paylaşılması öngörülen örnek varlıklar konusunda yeterli bilgi bu tür kuruluşlarla ilgili İnternet sitelerinde bulunabilir. Bu varlıklar arasında önemli bir bölümünün açık kaynaklı donanım ve yazılım olması istenir ve beklenir. Bir diğer nokta; fablab platformunda üretilen fikri mülkiyet koruması gerektirmeyen bilginin, tasarımların ve çalışmanın uluslararası düzeyde, sınır ötesi paylaşılması beklentisidir. Dördüncü ilkesel şart; fablab’in benzer kuruluşlarla ulusal ve küresel ağlar içind eyer almasıdır. İlişki ve bağlantı kurmamak bir fablab için asla düşünülmemesi gereken bir atalet türüdür.

Son olarak; bir fablab kuruluşu için literatürde öngörülen bazı adımları listeleyebiliriz: a- Fablab’in mülkiyetini üstlenecek bir kuruluşun belirlenmesi, b- Fablab’i yönetecek liderin (liderliğin) belirlenmesi, c- Gerekli sözleşme, tüzük ve belgelerin hazırlanması ve imzalanması, d- Fablab’in sürdürülebilir şekilde fonlanmasının sağlanması, e- Fablab yer ve mekânının hazırlanması, f- Fablab’in fiziksel olarak kurulması, g- Eğiticilerin eğitilmesi, h- Başta yerel-bölgesel ihtiyaçlar olmak üzere fablab projelerinin belirlenmesi, i- Fablab’in fiili açılışı ve işlemeye başlaması.

Paylaş:

duyguguncesi hakkında

GÜRCAN BANGER, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Elektrik yüksek mühendisi. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama, Endüstri 4.0 gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Halen Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net danışmanlık ve eğitim firmasında proje koordinatörüdür. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak bloglarında (http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor.
Bu yazı Sanayi - Endüstri, Teknoloji, Üretim / İmalat kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir