Hedef Belirlemek: Bir Kez Daha

Hedef Belirlemek: Bir Kez Daha

Gürcan Banger

Cathcart ve Klein’ın felsefe ve mizahı iç içe ele aldıkları popüler kitaplarında okuduğum bir fıkra ile başlayayım: “Dul Bayan Brevoort, şehir kulübü havuzu civarında dolanırken güneşlenen son derece yakışıklı bir adam görür. Yanına gider ve ‘Sizi daha önce buralarda gördüğümü hatırlamıyorum,’ der. ‘Doğrudur,’ der adam. ‘Otuz yıldır hapisteydim, yeni çıktım.’ Bayan Brevoort merakla tekrar sorar: ‘Sahi mi? Neden hapisteydiniz?’ Yakışıklı adam ‘Karımı öldürdüğüm için’ der. ‘Aaa!’ der Bayan Brevoort. ‘Şu an evli değil, bekârsınız yani!’

Anlaşılıyor ki; Bayan Brevoort’un böyle yakışıklı bir adamla yeni evliliğini yapmak gibi ‘odaklı ve acil’ bir hedefi var. Ama bu fıkrayı fazlaca anlamlandırmadan özüne bir göz atalım. Bazen belirdiğimiz bir hedefe öylesine odaklanır ve yoğunlaşırız ki, çevre şartlarını gözden kaçırırız. Diğer yandan her hedefin arka planında onu öngörmemizi (hedef olarak belirlememizi) gerektiren bazı neden ve gerekçeler vardır. Hedefe aşırı abartarak odaklanma, neden onu istediğimizi, bunun her şart altından mümkün olup olmadığını, hedefe vardığımızda gerçekten istediğimizin o olup olmadığını gözden kaçırmamıza neden olur. Üzerinde iyi düşünülmemiş bazı hedeflerin ulaşıldığında birer prangaya (yaşamsal sınırlara, kısıtlara ve darboğazlara, yani pişmanlığa) dönüştüğü sıkça görülen bir durumdur. Özetle; hedefi mevcut öncesi ve muhtemel sonrası ile birlikte ele almadan gerçek bir ‘hedef koyma’ gerçekleştirmiş olmayız. Bir başka deyişle; kişisel hedefi kendi ekosisteminden koparmadan ve soyutlamadan belirlemek ve başarmak gerekir.

Hedef Her Ne İse

… kişisel hedefi kendi ekosisteminden koparmadan ve soyutlamadan belirlemek ve başarmak gerekir.

Hedef, iyi bir yemek yapmak kadar basit veya sağlıklı bir duygu – düşünce – beden kombinine ulaşmak kadar karmaşık olabilir. Her durumda hedefin ulaşılabilir olması gerekir. Öncelikle bu hedefe gerçekten ulaşmayı istediğimiz konusunda emin olmak durumundayız. Altını çizdiğim konu sadece bir niyetin yerine gelmesinden ibaret değil. Bu hedef için doğru zaman yaşadığımız zaman dilimi midir? Ona erişmek için yeterli enerjimiz var mı? Elimizdeki ve erişebileceğimiz yakınlıktaki kaynaklar hedefi başarmak için uygun mudur? Hedefe eriştiğimizde yaşam kalitemiz (yeni sorunlar ve sıkıntılar yaratmadan) gerçekten yükselmiş olacak mıdır? Bu sorulara açık, net, anlaşılabilir ve gerçekten ikna edici cevaplar verebilmemiz gerekir. Doğru cevapları veremediğimizde hedef olarak belirlediğimiz ufkun tamamen bir illüzyondan ibaret olduğunu görmek şaşırtıcı bir örnek teşkil etmeyecektir.

Hedefe Ulaşmak

Bir hedefe ulaşmak bir süreci başarıyla tamamlamak anlamına gelir. Her süreç de bir dizi adımlardan oluşur. Bir problem çözerken veya bir hedefe ulaşmaya çalışırken yapmamız gereken işlerden birisi bu süreci faaliyet adımlarına bölmektir. Böylece sonraki adımı kolayca görürken aynı zamanda zaman, enerji ve kaynaklarımızı daha doğru kullanırız. Eğer bir işi hedeflere bölmeyi daha önce denediysek yola çıkmadan önce atlanmış, dikkate alınmamış beyaz alanlar bırakıp bırakmadığımızı sıkıca kontrol etmemiz gerekir. Eğer böyle bir deneyde acemi isek bu durumda deneyimli kabul ettiğimiz bir başkasına danışmakta yarar olabilir. Hiç kuşkusuz; yola çıkarken vazgeçilmez ihtiyaç olumlu duygusal – düşünsel motivasyondur. Asla gözden kaçırmamak gerekir.

Adımlar halinde hedefe doğru ilerlerken engellere takılmadan bizi teşvik eden ve özendiren unsurları öne çıkarabilmek enerjimizi yüksek tutar. Engelleri abartmak başarısızlığı kolaylaştırır. Yaşadığımız problemler bizim onları çözmemiz içindir. Her problem çözümünün aynı zaman bir başarı ödülü olduğunu düşünmek hedefe doğru ilerlemeyi kolaylaştırır.

Hedefe ulaşma yolunda (her adımda, her problem çözümünde) elde ettiğimiz küçük başarıları gerçek anlamda ödüllendirme için bir vesile olarak benimseyebiliriz. Örneğin kendinize küçük bir hediye alın, eğlenmek için biraz zaman ayırın, güzel bir yemek yiyin, arkadaşlarla zaman geçirin ya da sizin için ödül ne anlama geliyorsa öyle bir şey yapın. Kesinlikle iyi gelecek ve hedefe enerjiyle ilerlemeyi kolaylaştıracaktır.

(Devamı var)
Paylaş:

duyguguncesi hakkında

GÜRCAN BANGER, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Elektrik yüksek mühendisi. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama, Endüstri 4.0 gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Halen Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net danışmanlık ve eğitim firmasında proje koordinatörüdür. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak bloglarında (http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor.
Bu yazı Düşünce, Hedef, Kişisel gelişim, Olumluluk kategorisine gönderilmiş ve , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir