İş Ortamında Olumlu Olmak

İş Ortamında Olumlu Olmak

Gürcan Banger

Günümüzde yaşamımızın önemli bir bölümünü iş yerinde geçiriyoruz. Yapılan araştırmalar yaklaşık olarak hafta gününün üçte birinin iş amaçlı olarak harcandığını gösteriyor. Böyle bir gerçek bize iş ortamında da pozitif olmamız gerektiği işaretini veriyor. Bunu başardığımızda; pozitif düşünme ve olumlu yaşama bakışını tüm yaşam alanlarına yaygınlaştırma imkânı doğacaktır.

İşe Olumlu Bakmak

Çoğumuzun yaşamı sürdürmek için bize gelir sağlayan bir işe ihtiyacımız var. Kimi zaman bu gereklilik bir ‘işkolik duruma’ ya da her gün yerine getirilmesi gereken bir ‘azaba’ dönüşüyor. Hâlbuki mutlu bir iş yaşamı mümkündür. Bunun özü ise bizim için önemli olan ve bizi cezbeden bir çalışmanın odağında oluşuyor. Örneğin beğendiğimiz insanlarla çalışmak kendimizi iyi hissetmemizi sağlar. Eğer moda ile ilgili isek ya da teknoloji ilgimizi çekiyorsa veya insanlara yardım etmeyi seviyorsak buna uygun bir çalışma duygu-düşünce dünyamızı olumlu yönde etkiler.

Yeni bir iş kurmayı hayal ediyorsak bu durumda iş fikrini uğraşmaktan hoşlandığımız konular veya beceriler arasında aramak bizi mutlu edecek başarı ihtimalini artırır. Bu nedenle geçmişte veya şu sıralar hangi uğraşılarda başarılı olduğumuzu ortaya dökmek yararlı olacaktır. Neleri iyi yapıyoruz? Bunlardan hangileri kendimizi iyi hissetmemizi sağlıyor? Hangi becerilerimizi daha fazla geliştirebiliriz? Bu konuda hakkımızda görüş belirtebilecek kişilerin bildirim ve önerileri de seçenek sepetini zenginleştirici etki yapacaktır.

Halen bir işte çalışıyor olabiliriz. Durum bu işte devam edeceğimizi gösteriyor olabilir. Böyle bir durumda düşünülecek geliştirme, işimizi nasıl daha iyi yapabileceğimiz şeklinde olabilir. İş konusundaki iyileştirme ve geliştirmeler kendimizi daha olumlu hissetmemize katkı yapabilir.

İş İlişkileri

Pek çok iş yerinde çalışanlar, bir çatışma ve rekabet iklimi yaşarlar. İş ortamı çatışmaya ve rekabete açık olsa bile diğer kişilerle nezaket ve saygı çerçevesinde ilişki kurmak daima iyi sonuç vermeye adaydır. Diğer çalışanlar hakkında dedikodu ve çekiştirme yapmamak uzun soluklu ve huzurlu kariyer için kaçınılmazdır. İş ortamında (bizim geride kaldığımız bir örnek olsa bile) başarılı olanı takdir etmek güzel bir özelliktir. Yaşama pozitif bakmayı başaran bir kişi, kendi hatalarının sorumluluğunu almakta çekince yaşamaz. Kendi yanlışları nedeniyle başkalarını suçlama eğilimi içine girmez. Başarılarının başkalarını (örneğin rekabet ettiği çalışma arkadaşlarını) ‘ezip geçtiği’ anlamına gelmediğini bilir; bu yönlü yorumlar ve değerlendirmeler yapmaz. İşler yolunda gittiğinde takdir etmeyi, negatif durumlar olduğunda ise öneriler geliştirmeyi ve destek vermeyi bilir.

Şaka yollu “İş iyi bir şey olsa adı iş olmazdı” denir. Gerçekten ücretli çalışma çoğu durumda pek eğlenceli değildir. Yapıcı bir davranış modeline sahip olmak, ücretli işin muhtemel olumsuzluklarına rağmen daha iyi bir duygu-düşünce hali yaratmaya katkı yapar. İnsan baskı ve gerginlik şartları altında bile gülümsemeyi, pozitif iletişim kurmayı başarabilir.

Sürekli şikayet eden ‘sevimsiz’ olmayın!

İş ortamı işleyiş açısından beklentilerimizi yeteri ölçüde karşılamıyor olabilir. Bazı iyileştirme ve geliştirmeler olmasını isteyebiliriz. Ama bunun anlatımı sadece şikayet etmek ve ‘sızlanmak’ şeklinde olursa muhtemelen doğru çözüme gidilmeyecektir. Her durumda diğer çalışanlarla ve iş sahibi ile –eleştirel olmak yerine– canlı ve pozitif etkileşime özen göstermek daha uygun olur. Oluşturacağımız olumluluk izlenimi öneri ve görüşlerimizin daha etkili olmasını da sağlayacaktır. Olumsuzluğun kişisel özelliğimiz (tanımlandığımız etiket) haline gelmemesine dikkat etmek yararlıdır. Sürekli şikayet eden ‘sevimsiz’ olmayın!

(Devamı var)
Paylaş:

duyguguncesi hakkında

GÜRCAN BANGER, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Elektrik yüksek mühendisi. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama, Endüstri 4.0 gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Halen Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net danışmanlık ve eğitim firmasında proje koordinatörüdür. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak bloglarında (http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor.
Bu yazı Düşünce, İş kültürü, Kişisel gelişim, Olumluluk kategorisine gönderilmiş ve , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir