Gürcan Banger
Endüstri 4.0 çatısı altındaki teknolojilerle ilgili ekosistemi incelediğimizde dikkatimizi çeken noktalardan birisi bu konudaki literatür ve pazarlama iletişiminin içeriğidir. Bulunabilecek kaynaklar çoğu zaman konuya akademik açıdan yaklaşan teknik yazılar veya küresel teknoloji şirketlerinin ürün ve hizmet satmaya yönelik tanıtım dokümanları oluyor. Henüz bir işletmenin geleneksel konumda çağa uygun yenilikçi bir duruma nasıl dönüşeceği ile ilgili yol haritalarına, stratejik öngörülere veya uygulama planı örneklerine rastlamak mümkün olmuyor. Yöneticiler ve proje liderleri nasıl dönüşecekleri konusunda merak ve ilgi içinde olmalarına rağmen dönüşümün planlanması açısında yalnız kaldıkları duygusu içindeler. Yüksek yatırımın başarısız olabileceği düşüncesi ile belirsizlikler nedeniyle önünü görememe duygusu yenilikçi dönüşümün önünde duran engellerden ikisidir.
Akıllı işletmeye dönüşümü sağlayacak olan stratejik yol haritası nedir ve nasıl olmalıdır? Mevcut durumda büyüklü küçüklü pek çok sanayi işletmesi geleneksel imalat donanımı ile çalışıyor. Bunlar genelde bu çağın teknolojik düzeyine oranla daha düşük otomasyon özelliklerine sahip ve bir kısmı işletme içinde uygulamalarla farklılaştırılmış makine parklarıdır. Bunlar arasında bir sistem bütünlüğü içinde bir ağ yapısı altında etkileşimli olarak çalıştığı örnekler bulma ihtimali düşüktür. Geleneksel biçimde yapılanmış bir işletmenin mevcut bilişim-iletişim altyapısını –makine parkını da akıllı ve bağlantılı hale getirerek– kısa sürede değiştirmek yüksek yatırım maliyeti ve zaman başta olmak üzere pek çok nedenden dolayı mümkün olmaz. Ayrıca kısa zamanda yapılmaya çalışılan bir yeni dijital dönüşüm girişimi de içinde pek çok risk barındıracaktır.
Bir diğer önemli nokta işletmedeki (fabrikadaki) iş süreçlerinin yapıları ve birbirleri ile olan etkileşimiyle ilgilidir. Yeni durumda makineler ve süreçler bir sistem bütünlüğü içinde düzgün bir iş ve dijital enformasyon akışı sağlayacak biçimde, kesintisiz işbirliği içinde çalışabilmelidir. Ayrıca yeni yapılanma makinelerin ve süreçlerin ihtiyaç durumunda birbirlerini yedeklemeleri gibi seçenekleri de içermelidir. Böylece dijital işletmeden elde edilecek performans çok daha yüksek olacaktır. Bu türden bir yapılanma ihtiyacının oluşması bir yandan pazarın hızlı değişen isteklerine çevik cevaplar verebilmek diğer yandan kesintisizliği sağlamak üzere arızaları öngören kestirimci bakım imkânları yaratmakla ilgilidir.
Yapısal dönüşüm konusunda çeşitli senaryolar söz konusu olabilir. Muhtemelen işletmede olağan çalışma şartları sürdürülürken aynı zamanda değişimin yürütülmesi tercih edilen seçenek olacaktır. Böyle bir durumda Akıllı İşletme’nin oluşturulmasına nereden ve ne şekilde başlanacağı önemli bir soru haline gelir. Bir dönüşüm vizyonu ve ilgili stratejiler gerekecektir. Bunlar işletmenin mevcut ve beklenen becerileri, uzmanlıkları ve kaynakları ile doğru biçimde eşlenmek zorundadır.
Ne Yapmalı?
Endüstri 4.0’a dönüşümün önündeki engellerden birisi bu çatı altındaki teknolojilerin işletme yöneticileri tarafından yeterli ölçüde bilinmemesinden ve dönüşümün kendisinin karmaşık ve zorlayıcı olarak algılanmasından kaynaklanıyor. Teknolojiler ve yol haritası konusundaki bilgi yetersizliği yatırım için gerekli bütçe ihtiyacı ile birleştirildiğinde Endüstri 4.0 dönüşümü konusundaki isteksizlik ve tereddüt artıyor. Girişimciler ve yöneticiler büyük çaba ve yatırımlarla geliştirdikleri işletmeyi değişim adına risk etmekten çekiniyorlar. Buna karşılık rakiplerin rekabetçi üstünlüklerini biteviye geliştirmeleri ve pazar-müşteri şartlarının ürün-hizmet, hız, çeşitlilik ve yenilik olarak evrimleşmesi işletmeleri yapısal dönüşüme zorunlu kılıyor. Yeni teknolojik imkânlar ümitsizliği, tedirginliği ve korkuları aşarak nasıl değerlendirilecek?