Gürcan Banger
Endüstri 4.0’ın dayanakları olan teknolojilerin kullanımı ile yaratılan Akıllı Fabrika’da inovasyon, operasyonel mükemmeliyet ve müşteri sadakati hedeflerini gerçekleştirmek üzere çeşitli çözümler uygulanabilir. Hangi çözüm tercih edilirse edilsin bir yol haritası gerekecektir. Yol haritasının hazırlanmasında tesis zekâsı, dijital entegrasyon, enformasyon ve operasyonlar teknolojilerinin eşlenmesi, kullanıcı merkezlilik ve toplu işlemler yönetimi gibi temalardan yararlanılır. Bir işletmenin nereden ve nasıl başlayacağı ekosistem içindeki konumu, mevcut beceri ve yetenekleri, dönüşüm istekliliği ve değişimi gerçekleştirme deneyimine bağlıdır.
Tesis zekâsının altyapısını akıllı ve bağlantılı nesneler (sistemler, cihazlar vb.) oluşturur. Böylece işletmenin her noktasından veri toplamak, bunları işlemek ve depolamak mümkün olur. Bu verilerin gerçek zamanlı analizi ve işlenmesi geleceğe ilişkin öngörüler geliştirilir, “… olursa ne olur” tipinde senaryo modelleri yaratmak ve simülasyonlar oluşturmak imkânı elde edilir. Sonuçta daha yüksek yönetim performansına erişilebilir.
Dikey ve yatay olabilen dijital entegrasyon; yönetim, mühendislik ve imalat fonksiyonlarının bilişim-iletişim platformunda bütünleştirilmesini sağlar. Dikey entegrasyon, işletme içindeki tüm fonksiyon ve birimler arası verimli etkileşimi sağlar. Böylece işletmenin bir bütün olarak hareket kabiliyeti artar. Yatay entegrasyon ise işletmeyi ekosistemdeki dış paydaşlarla ilişkilendirir. Böylece işletmenin gerçek zamanlı olarak başka kaynaklara erişmesi daha yüksek ihtimalli hale dönüşür. Yatay entegrasyon sayesinde işletme açısından dışarıdaki fırsatların içerideki kabiliyetlerle değerlendirilmesi için yeni imkânlar yaratılır.
Akıllı fabrika organizasyonu, enformasyon ve operasyonlar teknolojileri arasındaki doğru eşleşmeyi başarmak zorundadır. Başarılı inovasyon ve üretim için işletmenin dijital stratejileri ile operasyonel teknoloji uzmanlıkları birbirine uyumlu hale getirilmelidir.
İşletmenin dönüşümü sadece teknolojinin değişiminden ibaret değildir. İşletmede teknolojik donanımla ilgili görev yapan çeşitli kullanıcılar ve yararlanıcılar var. Bunların ihtiyaçlarını doğru anlamak işletmenin insan kaynağının verimliliğini artırır. Dolayısıyla akıllı fabrikaya dönüşürken uygulanacak çözümlerin insan kaynağının ihtiyaçları dikkate alınarak yapılması gerekir.
Toplu işlemler yönetimi; firmanın (şirketin) farklı tesislerinin ve imalat bölümlerinin gerçek zamanlı, koordineli çalışmasını sağlamayı hedefler. Bu sayede tesisler arasında ürün veya süreç değişimi yüksek esneklik ve minimum kayıp ile gerçekleştirilir.
İşletmenin yukarıda özetlenenlerden yararlanarak yapısal dönüşümü başarması için öncelikle stratejilerini tanımlaması gerekir. Ardından bunlara bağlı olarak bir yol haritası hazırlanmalı ve iş-zaman planlaması yapılmalıdır. Her iş adımının işletmede içinde yapıldığı zamanlar geçmişte kaldı. Bu nedenle teknolojik dönüşüm yoluna çıkarken hangi kaynakların ve uzmanlıkların işletme içinde kalacağı, hangi yeni yatırımların yapılacağı ve hangi hizmetlerin dışarıdan alınacağı ile ilgili bir yaklaşım geliştirilmesi gerekir. Mevcut durumun ve iş akışının ayrıntılı biçimde incelenmesi, yapısal dönüşümün kurgulanmasında önemli ipuçları sağlar. Hangi uzmanlık, beceri ve kaynakların zaman ve emek olarak ne şekilde kullanıldığı incelenmelidir. Başta bilişim-iletişim alanı olmak üzere pek çok konuda verimsiz ve kullanım zorluğu olan uygulama ve araçların kullanımı ile ‘şaşırarak’ karşılaşılabilir. Bunların ne şekilde yenilenmesi dönüşümün bilinmeyen bazı yönlerinin aydınlatılmasına yol açar.
Dönüşüm süreci ile ilgili birkaç öneri şunlar olabilir: Kaynakları yapısal dönüşüme yönlendirmek, ama bu arada mevcut iş akışını sürdürmek için dönüşüm döneminde bazı işler için dış kaynak (outsourcing) kullanılabilir. İşletmede dönüşüm uzmanlığı ve deneyimi yoksa dışarıdan eğitim, danışmanlık ve değişim yönetimi desteği alınabilir. Mevcut sistem, makine, tezgâh ve araçların yeni sisteme uygun hale getirilmesi için iyileştirme ve geliştirme projeleri yapılabilir.