İşletmede Dört Ana Eksen: İnovasyon

İşletmede Dört Ana Eksen: İnovasyon

İşletmede Dört Ana Eksen: İnovasyon

Gürcan Banger

Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi
Facebook’ta izle
Twitter’da izle

Her işletme, değişim hızı giderek yükselen bir eko-çevrede yer alıyor. İşletmenin yaşam şartlarını, kendi varlık ve yeteneklerinin gücünü aşan biçimde dış unsurlar belirlemeye başladı. Bunlar arasında (ekonomik, sosyal, politik ve hukuksal olanlara ek olarak) müşterileri, tedarikçileri ve rakipleri sayabiliriz. Dış çevrenin öne çıkan ağırlığı, günümüz işletmelerinin neden pazarlama fonksiyonu odaklı olmaları gerektiğini de açıklıyor. Bu arada pazarlama odaklı olmak; işletmenin yeni ise kuruluşunun, mevcut ise yeniden yapılanmasının pazarlama fonksiyonundan başlanarak gerçekleştirilmesi olarak anlaşılmalı. Pazarlama odaklı bir işletme olmak, başta üretim olmak üzere diğer fonksiyonların işletme açısından önemini ve değerini reddetmek anlamına gelmez.

İşletmede Dört Ana Eksen: İnovasyon

İnovasyon

Sert rekabet ortamında işletmenin kalıcı ve sürdürülebilir olması için temel alabileceği iki yol var. Bunlardan birisi marka… Fakat markanın oluşması da (yumurta – tavuk ilişkisi gibi) işletmenin kalıcılığı ve sürdürülebilirliği ile ilgili. Dolayısıyla kuruluş veya yeniden yapılanma için ilk elde kullanılacak bir yol olmayabilir. Buna karşılık inovasyon (yenilikçilik), her aşama ve düzeydeki işletmenin kullanabileceği bir yaklaşım olarak görünüyor. Bu nedenle işletmenin dört ana ekseninden bir tanesinin inovasyon olması gerektiği kanaatindeyim.

İnovasyon; mevcut olan bir ürün, hizmet, süreç, yapı ya da iş modelinde katma değer (kârlılık) sağlayan yenilik anlamına geliyor. Sivil ve kamusal alanlarda kâr kavramını, toplumsal iyiden yana yararlılık olarak okuyoruz. Yapılan bir ‘şeyin’ inovasyon olması için, buluş (icat) olması gerekmiyor. Buna karşılık inovasyon dendiğinde; ilk akla gelen şey, “yeni ürün (ya da hizmet) geliştirme”dir. Hâlbuki inovasyon; süreçlerden örgütsel yapıya, pazarlamadan proje yönetimine kadar işletmenin her alanında özümsenmesi gereken bir fonksiyondur. Bu düşünceye, inovasyonun işletmede içselleştirilmesi diyebiliriz.

KOBİ ölçeğindeki işletmeler, çoğu zaman bir ürün veya hizmetin satışı üzerine kurgulanmışlardır. Bu bağlamda sattıkları ürün üzerine yoğunlaşırlar. Buna karşılık yenilik imkânlarının doğabileceği fırsatların ürünün kendisinde değil, onun satış mekanizmalarında olabileceği gerçeğini gözden kaçırırlar. Özetle; inovasyonu nesnelerde değil, çoğu zaman işin yapılış biçimlerinde aramak uygun olur.

İşletmede Dört Ana Eksen: İnovasyon

Yeniliği Aramak

İnovasyon; “Bunu böyle mi yapmak zorundayız?” ve “Daha iyi yapmanın yolu nedir?” sorularının cevabıdır. Dolayısıyla doğru soruları sormadan, inovatif çözümleri de bulmak mümkün olmaz.

İnovasyon yaklaşımının özündeki iki ana fikir; kolaylaştırma ve yalınlaştırma olmalı. Eğer bu iki özellik yoksa, yapılan ‘şey’ inovasyon sayılmaz. Kolaylaştırma ve yalınlaştırma fikirlerini, hız gibi başka bir fikirle de destekleyebiliriz. İşletmede inovasyon felsefesi, işin ve işletmenin kritik temellerine inerek yalınlaştırma, kolaylaştırma ve hızlanma etkileri yaratır.

İşletmenin her noktası, inovasyona konu olabilecek bir unsurdur. Bu nedenle çağın gerektirdiği farklılaşma ihtiyacı, işletmenin tüm birimlerinde, süreçlerinde, ürünlerinde tek tek veya bütünsel olarak aranabilir. Ama bunun kendi kendine olacağını varsaymak ciddi bir gaflet olur. İnovasyonun kuruluşta veya yeniden yapılanmada içselleştirilmesi, bilgi ve deneyim (muhtemelen eğitim ve danışmanlık hizmeti) gerektiren bir iştir.

Özetlersek; yeni kurulan veya yeniden yapılanan işletmenin dört temel ekseninden birisi “inovasyon” (yenilikçilik) olmak zorundadır.

(Diğer üç eksen sıradaki yazılarda…)
Paylaş:

duyguguncesi hakkında

GÜRCAN BANGER, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Elektrik yüksek mühendisi. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Halen Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net danışmanlık ve eğitim firmasında proje koordinatörüdür. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak bloglarında (http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor.
Bu yazı İnovasyon - Yenilik, İş dünyası, İş kültürü, İşletme kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir