KOBİ’de Ar-Ge
Gürcan Banger
Ar-ge, KOBİ’lere uygun bir iş midir? Pek çok geleneksel özellikli iş sahibi veya yönetici bu soruya olumsuz cevap verebilir. Hâlbuki büyümeyi ve gelişmeyi hedefleyen bir KOBİ için ar-ge yolu (ar-ge yoluyla gelişme stratejisi) başarıya ulaşmak için uygun bir fırsat olabilir. Hiç kuşkusuz; KOBİ’nin ölçeği izlenecek yol ve stratejinin belirlenmesinde etkili olacaktır. Bütçe kısıtları olan, görece küçük işletmeler çoğunlukla ürün iyileştirme yoluna odaklanmayı tercih ederler. Diğer yandan daha büyük işletmeler ise yeni ürün geliştirme ve üretim süreçlerini iyileştirme ile büyüme yoluna yönelirler. Bu konuda ar-ge’nin KOBİ’ye katkıları neler olabilir?
Başarılı olmayı hedefleyen ar-ge’nin ufkunda geniş pazara ve müşteriye yönelik araştırma yer alır. KOBİ açısından öncelikle önemli olan, işletmeden işletmeye (B2B) veya işletmeden müşteriye (B2C) yönelik mevcut veya yeni pazarlarda potansiyel boşlukları ve fırsatları yakalamaktır. Mevcut müşterilerin problem, ihtiyaç ve davranışları ile muhtemel müşteri anlamak kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu anlayışın ışığında pazara uygun ve istenen yeni veya iyileştirilmiş ürün ve hizmetleri geliştirerek pazara sunmak mümkün olacaktır.
Pazarda bir süredir var olan mal ve hizmetler açısından baktığımızda kâr oranlarının gerçek anlamda düştüğüne tanık oluruz. Bu açıdan rekabete açık, geleneksel ürün veya hizmetlerle bir KOBİ’nin büyümeyi gerçekleştirmesi zordur. İşi ve işletmeyi büyütmek için inovasyon önemli bir seçenektir. Bir KOBİ, inovasyonu kendi iş modeline eklemleyerek bir yandan maliyetlerini düşürürken, diğer yandan ortalama kâr oranını da artırabilir. KOBİ ölçeğinde inovasyon; yeni ürün ve hizmet geliştirme kadar daha verimli süreçler ve müşterilere erişmede yeni yaklaşımlar anlamına gelir.
Ürün ve hizmetler daha karmaşık hale gelirken çoğalan adımlar ve işbölümü nedeniyle tedarik zincirleri de daha fazla halkadan meydana geliyor. Böyle bir durum işbirliği olgusunu iş yapmanın gereklerinden birisi haline dönüştürüyor. Ar-ge konusunu da bu bağlamda düşünebiliriz. Pek çok durumda ar-ge faaliyetlerini bir başka işletme, üniversite veya araştırma kuruluşu ile birlikte, işbirliği içinde ele almak akıllı ve yararlı bir seçim olacaktır. KOBİ açısından işbirlikçi ar-ge projeleri hem istenen büyümeyi sağlamak hem de güvenilir kaynaklardan destekleyici fon bulmak açısından önemlidir. Böylece KOBİ yeni fikirlere erişim sağlarken yeni pazarları ve yetenekli bireyleri tanıma fırsatını yakalayacaktır. Hiç kuşkusuz; bu bağlama teknoloji transfer fırsatlarını da eklememiz gerekir.
Yukarıda fon sağlamaya kısaca değinmekle birlikte buna biraz daha ekleme yapabiliriz. Ar-ge, küçük ölçekli işletmeler için yüksek sayılabilecek bir maliyet anlamına gelebilir; ama bu ar-ge’den vazgeçmek için bir neden veya bahane sayılmamalıdır. AB, Bakanlıklar, TÜBİTAK, KOSGEB, Kalkınma Ajansları, yatırım ağları gibi uluslararası, kamusal ve özel fonlar KOBİ’leri desteklemek için bazı destek ve teşvik programları düzenliyorlar. Bu tür destek çağrılarını izleyerek ilgili programlara uygun projelerle katılmak KOBİ’nin yatırım ve proje maliyetlerini düşüren etki yapar. Ayrıca KOBİ bu süreçte proje hazırlama ve yönetme becerilerini de geliştirmiş ve bu alanda ihtiyaç duyacağı insan kaynağını yetiştirmiş olacaktır.
Ar-ge, bir KOBİ’nin orta ve uzun dönemde kalıcı ve sürdürülebilir olmasına odaklanır. Ar-ge kısa dönemli kazanç ve kâr sağlayacak bir faaliyetler demeti olarak kabul edilmemelidir. Ar-ge sayesinde bir KOBİ öncelikle kendi ürün ve hizmetlerini geliştirme vizyonuna ve imkânlarına sahip olur. İkinci olarak; mevcut ürün ve hizmetlerini iyileştirme ve geliştirme yeteneği ile becerilerini elde eder. Üçüncüsü; süreçlerin iyileşmesi ile kaynak kullanma etkililiği ile verimliliği artar. Sonuç, rekabetçiliği artmış, kalıcılığı ve sürdürülebilirliği güçlenmiş bir KOBİ olacaktır.