KOBİ’lere Finansal Destek Olmalı mı?

KOBİ’lere Finans Desteği Olmalı mı?

KOBİ’lere Finansal Destek Olmalı mı?

Gürcan Banger

Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi
Facebook’ta izle
Twitter’da izle

KOSGEB başta olmak üzere bazı kamu kurum ve kuruluşları, kısa adı KOBİ olan küçük ve orta ölçekli işletmelere ar-ge ve inovasyon alanlarında hibe olarak finansal destek sağlıyor. Bu tür destekler KOBİ’lerde Ar-Ge bilincinin geliştirilmesi, Ar-Ge yetenek ve kapasitesinin artırılması, inovatif (yenilikçi) faaliyetlerin geliştirilmesi ile proje sonuçlarının ticarileştirilmesi gibi amaçlara yöneliyor. Örneğin KOSGEB’in hibe oranları değişmekle birlikte ar-ge projeleri kapsamında kira, makine – teçhizat, personel, başlangıç sermayesi gibi kalemlerde destekleri var. (KOSGEB’in KOBİ’lere yönelik destekleri hakkında ayrıntılı bilgi kurumun İnternet sitesinden öğrenilebilir.) Diğer yandan ar-ge ve inovasyon kapsamında kalkınma ajanslarının ve TÜBİTAK’ın da KOBİ’lere yönelik destek programları var.

Hibe ve kredi biçimindeki destekler, ülkemizde KOBİ’lerin iş dünyasındaki yerlerinin doğru kavranmaya başlaması ile birlikte arttı. Girişimciliğin ve küçük işletmelerin ekonomi için değerleri giderek doğru kavranmaya başladı. Özellikle ar-ge ve inovasyon fonksiyonlarının KOBİ’lerle eşlenmesiyle birlikte destek anlamında ciddi adımlar atıldı.

KOBİ’lere Finansal Destek Olmalı mı

KOBİ’lerin Mevcut Durumu

Daha öncede söz ettiğim gibi ülkemizdeki işletmelerin yüzde 99’un üzerindeki bir kısmını KOBİ’ler oluşturuyor. Bunlar toplam istihdamın yüzde 78’ini gerçekleştiriyor. Toplam katma değer içindeki payları ise yüzde 55. İşletme sahiplerinin yüzde 51’i ise 18-40 yaş aralığında. Özetle; büyük çoğunluğu genç olan KOBİ sahipleri ekonomiye ciddi katkılarda bulunuyorlar.

Bir de madalyonun diğer yüzüne bakalım. Birincisi; elimizdeki anket verilerine göre KOBİ ölçeğindeki imalat sanayi işletmelerinin sahiplerinin yüzde 36’sı ilk veya ortaokul mezunu. Yüzde 65’in üzerinde bir oranı ise üniversite eğitimi almamış.

İkincisi; (gene yukarıdaki anket verilerine göre) pazarlama, satış, işletme yönetimi, kalite, üretim yönetimi veya finansman konulardan herhangi birinde danışmanlık hizmeti alan KOBİ’lerin oranı yüzde 2-6 arasında. Herhangi bir iş kültürü alanında eğitim hizmeti alanların oranı ise 3-7 diliminde kalıyor. Özetle; “eğitimli KOBİ” diyebileceğimiz işletmelerin oranı yüzde 10’u bile bulmuyor.

KOBİ’lere Finansal Destek Olmalı mı

Üçüncüsü; mevcut verilere baktığımızda imalat sanayi esaslı sektörlerde çalışanların yüzde 60’nın ilköğretim mezunu olduğunu görüyoruz. Meslek lisesi mezunlarının oranı yüzde 7 dolayında. Lise sonrasından 2-4 yıl okumuş olanlar ise ancak toplamda yüzde 11’i buluyor.

Desteklerin Kullanımı Konusu

Son zamanlarda (başta hibeler olmak üzere) KOBİ’lere yönelik desteklere yönelik bir olumsuz görüş yaygınlaşmaya başladı. KOBİ’lerin hibe desteklerini sadece makine – teçhizat almak için kullandıklarını, bunların ar-ge ve inovasyon amaçlı kullanıma yönelmediği gibi yaklaşımlar yaygınlaşmaya başladı. Özellikle hibe şeklinde destek verem kurum ve kuruluşların bütçelerinde kaynak kısıtlamasına gidildiği dönemlerde bu tür serzenişler daha yaygın bir hal alıyor. Sonuçta KOBİ’lerin geliştirilmesi diye başlayan süreç, KOBİ’lerden şikâyetle noktalanıyor.

Yukarıda KOBİ’lerin mevcut durumuna bazı verilerle işaret ettim. Çoğunluğu bu çerçeveye uygun olan KOBİ’lerin içsel olarak ar-ge ve inovasyon fonksiyonlarında başarılı olmaları beklenemez. Destek programları için hazırlanan projeler, KOBİ’ler için eğitim anlamına da geliyor. Normal şartlar altında eğitime ilgi duymayabilecek işletmeler, proje nedeniyle nitelikli eğitim ve danışmanlık hizmeti alıyorlar. Aynı zamanda proje sayesinde fiili nitelikli uygulama fırsatı yakalıyorlar.

Diğer yandan destek almaya yönelik KOBİ ar-ge ve inovasyon projelerinin çok başarılı olduğu söylenemez. Ama bu olumsuz durumun giderilmesinin yolu, bu tür desteklerin kısıtlanması değil, programların daha yönlendirici, eğitici ve denetimli olmasından geçmektedir. KOBİ’lerden şikâyet ederek KOBİ’lerin ar-ge ve inovasyon sorunları çözülemez. KOBİ’leri bu destekleri daha verimli ve etkili (ve amacına uygun) kullanmak üzere daha nitelikli ve kurumsal getirmek gerekiyor.

Paylaş:

duyguguncesi hakkında

GÜRCAN BANGER, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Elektrik yüksek mühendisi. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Halen Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net danışmanlık ve eğitim firmasında proje koordinatörüdür. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak bloglarında (http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor.
Bu yazı Ekonomi, İş dünyası, İş kültürü, İşletme, Kobi kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir