Küresel İşbirliği Köprüleri Projesi’nin Hatırlattıkları
Gürcan Banger
Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi
Facebook’ta izle
Twitter’da izle
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, AB – Türkiye Küresel İşbirliği Köprüleri Projesi isimli bir çalışmanın duyurusunu yaptı. Yaygın basında yer alan haberlere göre proje TOBB’un bir kurulu olan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) ile bir İspanyol kuruluşu olanEuropean Institute of the Mediterrenean (IEMed) tarafından hazırlanmış. Proje, AB’li ve Türk şirketlerin üçüncü ülkelerde yerel firmalarla birlikte ortak yatırım yapmasını hedefliyor. Üçünü ülkeler bağlamında mevcut aşamada (şimdilik) Mısır, Tunus ve iliştin seçilmiş. Toplam firma sayısının 500 dolayında olacağı belirtilen proje için Hisarcıklıoğlu, “Örneğin teknoloji tasarımı yapan bir Alman KOBİ, makine üretimi yapan bir Türk KOBİ ve bu makineyi kullanan Mısırlı bir tekstil şirketinin eşleşeceğini” belirtiyor. Proje, tedarik zinciri (değer zinciri) esaslı olmak üzere üçlü kümelenme düşüncesi üzerine kurgulanmış. Proje yakında katılım başvurularına açılacak.
Yeni Dünya
İş dünyasında son yılların sihirli kavramları arasında işbirliği, tedarik zinciri (değer zinciri) ve kümelenme yer alıyor. Bu kavramlara olan ilginin arkasında küresel ölçekte rekabetçiliği artırma kaygısı var.
Giderek sertleşen küresel rekabet şartları altında firmalar, yukarıda andığım kavramlara aşina olmak zorundalar. Ama iş bundan ibaret değil. KOBİ’lerimizin bu yeni dünyada var, kalıcı ve sürdürülebilir olmak için edinmeleri bazı yetenek ve yetkinlikleri geliştirmeleri gerekiyor. Bu zorunlulukların bazıları, bu projeye katılabilecek firmaları tanımlarken de belirtilmiş.
Projenin Hatırlattıkları
Proje, öncelikle KOBİ’ler için tasarlanmış olmakla birlikte büyük ölçekli işletmelerin de katılımına izin veriyor. Diğer yandan projeye ilişkin ipuçları okunduğunda bunun bir uluslararasılaştırma çalışması olduğu anlaşılıyor. Bu nedenle projede yer almak isteyen firmaların yurt dışına, küresel pazarlara açılmaya niyetli olmaları gerekiyor. Gerçekten günümüz dünyasında iç pazarla yetinmek ve bu anlayışla ekonomik şartların gerektirdiği büyümeyi gerçekleştirmek son derece zor. Özellikle fikri veya maddi üretim yapan tüm firmaların özellikle ihracat farkındalığını elde etmeleri ve yurt dışının gerektirdiği bilgi ve deneyim ile donanmaları lazım.
Yaşadığımız çağ, çoktan “Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur” dönemini aştı. Artık elde mevcut olan ürün, hizmet veya tasarımlarla yetinmek mümkün değil. Yeni piyasalara girmek için tasarım, ar-ge ve ür-ge ve inovasyon alanlarında niyetli, istekli ve girişimci olmak kaçınılmaz. Düşük katma değer oranları ile çağın gerektirdiği büyümeyi yakalamak asla mümkün değil.
Yukarıda belirttiği gibi; çağın önemli farkındalıklarından birini tedarik zinciri (değer zinciri) oluşturuyor. Firmalar artık ürün ve hizmet geliştirmenin belli bir halkasında uzmanlaşmak, daha verimli ve daha düşük maliyetli hale gelmek zorundalar. Kümelenmeler bunun önemli araçlarından birisi olarak görünüyor. Bu nedenle her firma kendi yeteneklerine uygun olarak kümeler içinde yer almaya istekli olmalı.
Yabancı Dil ve Dış Ticaret Bilgisi Önemli
Yurt dışı ile iş yapabilmek için yabancı dil bilgisinin ve işle ilgili teknik kelime hazinesine hakim olmak gerekiyor. Gelişmiş bir bilişim altyapısının (donanım ve yazılımıyla birlikte) firma içinde işliyor olması lazım. Gene bu bağlamda iletişim araçlarının ve İnternetin iyi kullanımı vazgeçilmez önemde. Cep telefonu ve tablet bilgisayar kullanımı işin gerekleri haline dönüştü. Satınalma ve lojistik fonksiyonlarının başarıyla yerine getiriliyor olması gerekli.
Yaşadığımız dönemde ve görebildiğimiz zaman ufkunda iç pazarla yetinmeye çalışan firmalar için riskler var. Gerekli biçimde donanarak yurt dışına açılmayı planlayıp bütçelemek gerekli. TOBB’un projesi dışında bu amala destek veren KOSGEB gibi başka kuruluşlarımız da var. Aksi durumda atı alan Üsküdar’ı geçer, farkındalığı ve niyeti olmayana da nal toplamak kalır.