Medya, İnternet, Sosyal Medya
Gürcan Banger
Eski zamanları gözünüzün önüne getirin. Eğer okuduğunuz günlük gazeteden şikâyetçi iseniz, geribildirim olarak yayının yetkilisine mektup yazabilirdiniz. Memnuniyetsizliğinizi, malum gazeteyi satın almaktan vazgeçerek gösterebilir; satışın bir kişi azalmasına neden olurdunuz. Ortalık yerde bulunabilen bir gazeteyi okumaktan vazgeçtiğinizde ise, bu tepkiden muhtemelen sizden başka hiç kimsenin haberi olmazdı.
TV kanallarından birinde sizi rahatsız (veya memnun) eden program konusunda telefon açabilir ya da mektup yazabilirdiniz. O kanalı izlememeniz (eğer reyting takibi yapılıyorsa), izleyici sayısının bir kişi azalmasına neden olabilirdi. Radyo konusunda ise telefon ve mektup dışında fazlaca seçenek hiç olmadı. Tüm bu medya (iletişim) araçlarının tümünün özelliği, tek yönlü olması idi. Gazete yazılı, radyo sesli ve TV görüntülü olarak; ama tek yönlü ileti gönderiyordu. İzleyiciler, tepkilerini göstermek için bir başka kanal (iletişim aracı) kullanmak zorunda idiler.
İnternet ve Medya
Bilişim ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ile internet, yukarıda sözünü ettiğim konuya yeni bir açılım ve yaklaşım getirdi. Artık sayılanlar dışında, enformasyon edinmek için başka araçlara sahibiz. Örneğin basılı gazetelerin neredeyse tamamının internet ortamında okunabilir kopyaları var. Hatta bu konuda kendilerini geliştiren yayıncılar, basılı gazeteciliğin çok daha ötesine geçtiler. Enformasyon iletimi, anlık hale dönüştü. İçerik çeşitliliği arttı. Basılı gazeteden çok daha fazlasını, internet ortamındaki gazete sitelerinde bulmak mümkün oluyor.
20’nci yüzyılın sonlarına doğru internet teknolojilerindeki gelişme, enformasyon edinme konusunda yeni bir aşamaya neden oldu. Artık statik e-gazete sayfaları yerine, dinamik ve kullanıcının tepki vermesine olanak tanıyan yeni bir internet anlayışı var. Bu gelişme kendini sosyal medya adını verdiğimiz yeni ortam ile koyuyor. Yaşadığımız dönemin örnekleri arasında; Facebook, Twitter, LinkedIn ve benzerlerini sayabiliriz. Bu yeni yazılımlar sayesinde, yazılı basının asla yetişemeyeceği bir hızda enformasyona ulaşabiliyoruz.
Sosyal Medya
Yeni durum, öncelikle okuyucuyu (izleyiciyi) enformasyon üreticisi ya da haber muhabiri haline getirdi. Kamera ve cep telefonu alanlarındaki gelişmelere bağlı olarak, her birey bir ‘iletişim çalışanı’ haline dönüştü. Olay anında çekilen bir fotoğraf veya elde edilen bir enformasyon, sosyal medyada paylaşılıyor.
Dikkate çekmek istediğim nokta ise; geçmişin statik izleyicisi yeni durumda içerik (ileti) üretmekle kalmıyor, aynı zamanda iletilmiş olana da aynı kanalı (ortamı) kullanarak tepki verebiliyor. Örneğin Facebook ortamında bir haber gördüğünüzde, haberin hemen altında onu detaylandıran, yeni eklemeler getiren veya ona tepki gösteren yorumlar yer alabiliyor. Özetle; internet ve sosyal medya sayesinde, içeriği (iletiyi) hazırlayan ile onu okuyan (izleyen) arasındaki iletişim iki yönlü hale dönüştü. Eskiden tek yönlü iletim olan enformasyon akışı, yeni durumda tam anlamıyla (iki yönlülük anlamına) iletişim halini aldı.
Yukarıda hızla özetlediklerim,iletişim alanında artık yeni bir durumun ve yeni olanakların var olduğunu gösteriyor. Geçmişin gazete, radyo veya TV’sinden farklı olarak, içerik sağlayıcı ile izleyici arasında (bilim kurgu filmlerinin uzay geçidi gibi) açılmış bir kanal var. İzleyiciyi dinlemek, onun ihtiyaç, istek ve beklentilerini öğrenmek ve onunla tartışmak için yeni bir kanal yaratılmış halde. Sosyal medya ile izleyici, kendi iç dünyasını bu çift yönlü geçit aracılığı ile dışarıya açmış oluyor. Bu kanal ‘doğru’ amaçla da kullanılabilir; bireyi (dolayısıyla sonuçta toplumu) manipüle etmek için de…