Mutluluk, Anka Kuşu Olabilmektir

Mutluluk, Anka Kuşu Olabilmektir

Gürcan Banger

Yaşama (örneğin kendi hayatımıza) şöyle bir baktığımızda, nice çetin mücadelelerin bizi çepeçevre kuşattığını, bunlardan pek çoğunu ise fiilen tecrübe ettiğimizi izliyoruz. Yaşam, her an giderek daha fazla gayret ve çaba gerektiren bir yarışa dönüşüyor. Para kazanma, sınav sonuçlarında önlerde yer alma veya toplum içinde beğenilme uğruna; rekabet dediğimiz bu koşuşturmanın içinde kendimizi bu hızlı yaşama uyumlulaştırmaya çalışıyoruz. Uyum sürecinde daha güçlü olanlar, bu yarışta daha kolay yer alıyor. Güçsüzlerin veya uyum sağlamayı reddedenlerin daha yarışın ortalarında kaybetmeye mahkûm olduklarını fark ediyoruz.

Eğer adına ‘şans’ dersek, hiç kuşkusuz daha ‘şanslılar’ var. Bazıları için yaşam, henüz başlangıçta bile sanki daha fazla fırsatlar ve imkânlar sunuyor. Şanslıların yaşamına, bardağın dolu tarafından bakarak onlara gıpta ettiğimiz oluyor. Ama her yaşamın madalyonun iki yüzü diyebileceğimiz kendine has sorunları var. Bir hayal dünyasında yaşar gibi gerçekte yaşamda yer almak mümkün değil. Acı ve mutluluk, sevinç ve keder, kazanç ve kayıp kolaylıkla aynı yaşamda aynı anda yer bulabiliyor. Karşıtlıkları birlikte ve kıyaslayarak tanıdığımızdan olmalı; acılar olmadan mutluluğun farkına varamıyoruz. Mutlulukların içinden süzülüp gelen acılar ise; yaşamın değerlerini daha iyi fark etmemizi sağlıyor. Özetle; ışık ve gölge, birlikte var.

Yaşamın Renkleri
Yaşamın tonlarını ve renklerini görebilmek bizim elimizde… En zor anlarımızda bile yaşamanın tadına varabilmek, bizim kendi gücümüzle gerçekleştirebileceğimiz bir insanca durum. Acıların ve mutsuzlukların nedenleri özne olarak bizim dışımızdan gelse de; bunlara karşı durabilmenin gücü her birimizde var.

Zaman zaman durup düşünmek lazım; böyle anlarda kendimize sormalıyız. Yaşama karşı niyetimiz nedir? Yaşam, gerçek anlamda bir aynadır – hem de akıllı bir ayna. Ona şikâyet ederek bakarsanız, o da sizden şikâyet eder. Böylece daha fazla mutsuz olmanıza neden olacak olumsuzluk sinerjisi yaratırsınız. Diğer yandan doğru açıdan bakmayı ve onu doğru okumayı bilirseniz size aktaracağı pek çok ders olacaktır. Yaşama sevgi ile baktığınızda, tüm zorluk ve acılarınıza rağmen yaşam da size sevgi ile bakacaktır.

Anlamlar ve Öncelikler

Mutluluk; anka kuşu gibi her ölümde, yeniden doğabilme gücünü pekiştirmektir.

İnsanın en önemli varlığının, kendisini ve yaşam çevresini anlamlandırma gücü olduğuna inanırım. Sevdiklerimiz, nefret ettiklerimiz, beğendiklerimiz ya da kayıtsız kaldıklarımız bu anlamlandırma gücümüzün sonuçları olarak ortaya çıkıyor. Ama kimi zaman yaşamı oluşturan nesne ve öznelerin anlam ve önceliklerini karıştırıyoruz. Araç olan ile amaç, birbirinin yerini alıyor. Mutlu olmayı amaçlarken, mutluluğu getirecek sandığımız ‘araçlara’ sahip olma fikrine takılıp kalıyoruz. Dünyanın anlamı nedir? Mutlu olmak mı, sahip olmak mı? Sahip olmak istediğiniz her ‘ne’ ise; mutluluk, her zaman sahip olmanın doğal sonucu şeklinde oluşmuyor.

Mutluluğu kabul edilebilir ölçüde coşkuyla; ama acıyı mutlaka akılla karşılamak gerekir. Yaşamın devam ettiğini ve her acının bir ders olduğunu iyi kavramalı insan. Sevilen bir kişinin kaybedildiği durumda, onu sevenlerin tepkilerini dikkatle izlerim. Ölümü bile saygı ve ağırbaşlılıkla karşılayan insanlara her zaman gıpta etmişimdir. Onların, ölümün sadece bir anın bitişi ve bir başkasının başlangıcı olduğunu iyi bildiklerini ve yaşama buna göre hazırlandıklarını düşünürüm.

Mutluluk ve Anka Kuşu
Ders veren öyküler ve anekdotlar okumayı ve dinlemeyi severiz. Bazıları ufkumuzu aydınlatan kıyaslamalar yapma imkânlarımızı geliştirir. Bunlar arasında en sevdiklerimden birisi, Anka kuşunun ölümle yaşam arasındaki öyküsüdür. Küllerin arasından geleceğe doğru kanat çırpışı fikri, bana her zaman heyecan vermiştir. Geleceğin daha iyi ve güzel olacağının heyecanı… Hiç kuşkusuz; yaşamın kuralı, sadece bireysel mutluluğumuzdan ve mutlu kişisel geleceğimizden oluşmuyor; ama birey olarak mutlu olmayı yakalayamadığımızda dünyaya vereceğimiz değer ve anlam da yitip gidiyor. Mutluluk; Anka gibi her ölümde, yeniden doğabilme gücünü pekiştirmektir.

Paylaş:

duyguguncesi hakkında

Gürcan Banger, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ mezunu. Elektrik yüksek mühendisi (opsiyonu bilgisayarlı denetim). Business philosopher. Halen iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak çalışıyor. Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net'te proje koordinatörüdür. Düzenli olarak bloglarında ( http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net ) yazıyor. Köşe ve dosya yazdığı gazete, dergi ve bloglar var.
Bu yazı Kişisel gelişim, Mutluluk kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir