Nesnelerin İnterneti – 1

Nesnelerin İnterneti – 1

Gürcan Banger

Nesnelerin İnterneti (Nİ); fiziksel dünyadaki nesnelerin, bunların içinde gömülü halde veya yanında bulunan sensörlerin kablosuz ya da kablolu bağlantılar aracılığı ile İnternet’e bağlanmalarına imkân veren bir sistemi ifade eder. İngilizce teknoloji dilinde bu kavram için “Internet of Things (IoT)” terimi kullanılıyor. Bazı yayınlarda “Her Şeyin İnterneti” anlamına gelen “Internet of Everything (IoE)” teriminin kullanıldığını da izliyoruz. Sensörler, Nesnelerin İnterneti ağında yer alan nesnelerin veri toplama cihazlarıdır. Nesneler ve sensörler; iletişim kurmak için RFID, NFC (Near Field Communication), Wi-Fi, Bluetooth ve Zigbee (IEEE 802.15.4) vb. yerel ağ bağlantı türlerinden birini kullanır. Diğer yandan gene nesneler ve sensörler geniş alan ağlarına (WAN) yönelik olarak GSM, GPRS, 3G/4G/5G ve LTE (Long Term Evolution) gibi teknolojilerden yararlanır. Özetlersek; Nesnelerin İnterneti fiziksel cihazların, makinelerin, taşıtların, binaların ve çeşitli elektronik ve/veya mekanik donanım ile yazılım içeren nesnelerin veri toplamak, dağıtmak ve iletişim kurmak için oluşturduğu ağ sistemidir.

Nesnelerin İnterneti (Nİ) mevcut durumda neleri gerçekleştiriyor veya gelecekte nelerin mümkün olacağını vaat ediyor? Yakın geçmişte Nesnelerin İnterneti uygulaması olarak kabul edilebilecek örnekler endüstriyel cihazların bir ağa bağlanması şeklinde oldu. Bundan sonraki Nesnelerin İnterneti uygulamalarının sadece sınai cihazlarla sınırlı kalmayıp günlük yaşamda yer alan tüm nesnelere doğru genişleyeceğini söyleyebiliriz. Bunlar arasında vanalar, aktüatörler, kontrol panelleri, tezgâhlar, motorlar, türbinler, taşıtlar, giyilebilir cihazlar, dijital sağlık aygıtları, evde kullanılan hizmet sistemleri gibi çok çeşitli unsurlar yer alacak. Böylece iletişim yaşamın her alanını ve nesnesini ilgilendiren bir fonksiyon haline dönüşecek; enformasyon daha akışkan hale gelirken akışın kendisi de hızlanacak. İletişime dair bu gelişmelerin hangi olumlu çözümlere ve hangi henüz öngörülemeyen, yeni problemlere yol açacağını zaman içinde izleyeceğiz.

Nesnelerin İnterneti’nin getirdiği yeniliklerden bir başkası yaşam ve çalışma alanlarının her noktasında veri toplanmasına imkân sağlamasıdır. Ağda yer alan fiziksel nesneler kendi bünyelerinde bir ya da daha fazla sensör barındırarak ortamdan veri toplayacak ve ağ üzerinden bunları başka nesnelerle paylaşacaktır. Bu bağlamda akıllı telefon, tablet, taşınabilir bilgisayar, kontrol paneli veya giyilebilir teknolojik cihazlar sayesinde yönetici ve çalışanların da Nesnelerin İnterneti’nde yer alan bileşenler olacağını söyleyebiliriz. Ağda yer alan sensörler miktar, konum, titreşim, hareket, hız, sıcaklık, basınç, nem vb. gibi durumları izleyerek elde ettikleri sayısal sonuçları gerekli noktalara iletecek. Gene ağ içinde yer alan donanım ve yapay zekâlı yazılımla geliştirilmiş akıllı sistemler kendilerine akan verileri anlama, bilgi verilmesi gereken diğer sistemlere aktarma ve imkân varsa verilerden çözümlenen sonuçlara göre gerekli eylemi gerçekleştirme performansı gösterecek. Sonuçta sensörler sayesinde işletmenin (genelde kuruluşun) bilişim sistemleri, yöneticileri ve çalışanları doğru kararları vermek ve doğru eylemlerde bulunmak için ihtiyaç duydukları enformasyonu elde etmiş olacak.

Telgraf ve telefonun bulunmasından sonra insanların birbirleri ile iletişimi kolaylaştı. Üçüncü Sanayi Devrimi döneminde bilgisayarın ortaya çıkışı, ağ yapılarının kurulması ve otomasyonun yaygınlaşması insanların kendi aralarındaki iletişimi yaygınlaştırırken, insan – makine iletişiminde de önemli ölçüde gelişmelere yol açtı. Dördüncü Sanayi Devrimi döneminde her türlü teçhizatın birbirleri ile iletişim kurdukları bir dönemi yaşıyor ve bundan daha fazlasının olacağını hayal ediyoruz. Nesnelerin İnterneti’ni destekleyen donanım ve yazılım özelliklerine sahip nesneler kendi halleri, çevre şartları, diğer donanım ve yazılımların hakkında durumları veri toplayıp bunları –hatta kısmen işlenmiş olarak– diğer insanlarla ve sistemlerle paylaşabilirler. Söz konusu paylaşımın bir diğer özelliği bunun gerçek zamanlı ya da önceden belirlenmiş, düzenli zaman aralıklarında yapılabilmesidir. Önümüzdeki dönemde her nesnenin bir sayısal kimliği ve bağlantısı (örneğin IPv6) olacağını, böylece bunları tanıyıp izleyebileceğimizi ve onlarla iletişim kuracağımızı söyleyebiliriz.

(Devamı var)
Paylaş:

duyguguncesi hakkında

GÜRCAN BANGER, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Elektrik yüksek mühendisi. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Halen Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net danışmanlık ve eğitim firmasında proje koordinatörüdür. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak bloglarında (http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor.
Bu yazı Değişim, İnternet, Teknoloji kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir