Gürcan Banger
Nesnelerin İnterneti (Nİ) ağında yer alacak akıllı ve bağlantılı bir nesnenin geliştirilmesi sürecinde ilk adım bu cihazın amacının ve yerine getireceği fonksiyonun belirlenmesidir. Ardından; Nİ nesnesinin tanımlı protokollere uygun olarak nasıl işleyeceği, yönetileceği ve fonksiyonunu ne şekilde yerine getireceği tanımlanması gerekir. Evde pişirme amaçlı olarak kullanılan, İnternet ağı üzerinden erişilebilen bir fırın örneği düşünelim. Fırın içine konan yiyeceğin pişme durumunu ölçebilecek sensörlerle donatılmıştır. Fırına uzaktan akıllı telefon, tablet veya bilgisayarla erişmek, gerekli komutları iletmek ve veri alışverişi yapmak mümkündür. Bu şekilde pişme durum ve şartları ile ilgili ayarlar da yapılabilir. Ayrıca fırın kendi üzerinde gömülü halde bulunan ve yapay zekâyı gerçekleştiren bilişim donanımı ve yazılımı sayesinde pişme süreci ile ilgili öz denetim imkânlarına da sahiptir. Fırın; ağın kendi korumasına ek olarak cihaza gömülü olarak yetkisiz, korsan erişimlerle karşı korunacak biçimde veri güvenliği altyapısı ile donatılmıştır. Ayrıca kullanıcı ile cihaz arasındaki iletişim bazı şifreleme anahtarları kullanılarak korunmuştur.
Nİ ağında yer alan her nesne, üzerinde yer alan sensörler ile gömülü bilişim donanımı ve yazılımı sayesinde çeşitli veriler toplar. Bu verilerin bir kısmını gerçek zamanlı olarak kendisi işler, bir kısmını ise daha sonra analiz edilmek üzere bulut bilişim depolarına kaydeder. Fırın örneğine dönersek; akıllı ve bağlantılı ürün kendi çalışma şartları, performans ve arıza verilerini buluta göndererek üretici ve bakımcı firmaların bunlardan yararlanarak üründe iyileştirmeler yapabilmesini sağlar.
Bir Nİ nesnesinin haberleşmesi sadece kendisi ile kullanıcının elindeki telefon veya tablet gibi bir cihaz arasında gerçekleşmiyor; söz konusu nesne (örneğin yukarıda anlatılan fırın) evin için veya çevresindeki başka cihazlarla da iletişim gerçekleştiriyor. Bu haberleşmede yer alan tüm nesnelerin veri üretip paylaşma yanında söz konusu verinin içeriğini de ‘anlıyor’ olması gerekir ki ihtiyaç duyulan etkileşim oluşabilsin. Örneğin evin otomobili, garaj kapısı, ısıtma (iklimlendirme) sistemi ve fırın birbirlerini ‘anlayarak’ iletişim yapabilmeliler. Otomobil eve yaklaştığında garajın kapısı açılmalı, uygun ayarlarla evin ısıtma (iklimlendirme) sistemi başlatılmalı ve fırın işletilerek pişirme işlemine geçilmelidir. Hiç kuşkusuz; konu burada anlatıldığı kadar basit değildir. Garaj kapısı arızalı ise veya evde bir kişinin varlığı nedeniyle akıllı sistemler zaten çalışmakta ise ya da fırının işlemesini engelleyen bir durum var ise ne yapılacağı gibi soruların da Nİ tabanlı, akıllı ve bağlantılı ev sistemi tarafından cevaplanabilmesi gerekir. Özetle; Nİ nesnesinin geliştirme sürecinde öngörülmesi gereken çok sayıda parametre ve durum olduğunu söyleyebiliriz.
Hatalı veya zararlı yazılımlar, kötü niyetli saldırılar ve verilerin yanlış kullanım Nİ’ye uyarlanmayı tehdit eden engeller arasında yer alır. Nesneler çok daha karmaşık hale geldikçe yazılım sürümlerinin yenilenmesi, zararlılara karşı tarama yapacak anti-virüs ve güvenlik yazılımlarının işletilmesi ve yazılımla ilgili yamaların yüklenmesi çok daha zor hale gelebilir; bu tür durumlar için sistematik çözümler gerekebilir. Nİ nesnesinin geliştirilmesi sürecinde bu tür ihtiyaçların karşılanmasına yönelik önlemlerin de alınması kaçınılmazdır. Bu ihtiyaçların giderilmesinin, sistemin karmaşık olması nedeniyle kullanıcıya bırakılmadan, uzaktan çözülecek biçimde bir düzenleme ile yapılması uygun olur.
Yeni teknolojik şartlar altında tümüyle bağlantılı bir yaşam sürdürüleceği için Nİ konusunda verilecek hizmetlerin de 7/24 ve gündüz-gece kesintisiz sağlanması gerekecektir. Bu konuda bulut bilişim sistemi önemli bir yardımcı olacaktır.