Nesnelerin İnterneti ve Gelecek – 5
Gürcan Banger
Bir yandan bilgi miktarı, çeşitliliği artıp üretilme hızı yükselirken diğer yandan sosyal ve ekonomik yaşamda bilginin önemi de artmaya devam ediyor. Bilgi Çağı olarak anılan dönem aynı zamanda enformasyona, bunların aktığı ve depolandığı ortamlara yönelik risk ve tehditlerin de arttığına tanık oluyor. Günümüzde en önemli güvenlik sorunlarından birisi bilgi ile ilgilidir. Tüm dünyayı birbirine bağlayan ağlar –dolayısıyla İnternet– yaygınlaşırken siber güvenlik de önemini korumaya ve özel önlemler alınmasını gerekli kılmaya devam edecek.
Yukarıda özetlenen çerçeveye bağlı olarak; Nesnelerin İnterneti’nin –özel olarak Nesnelerin Endüstriyel İnterneti’nin– ortaya çıkışı, işletmeler ve endüstriyel sistemler açısından siber güvenlik ihtiyacının artışına yol açıyor. Yeni teknolojiler iç içe geçip yeni kombinler oluştururken siber güvenli problemleri de daha karmaşık hale dönüşüyor. Nesnelerin İnterneti’nin karmaşık yapısı siber güvenlik önlemlerinin öncelikle otomasyon sistemlerini oluşturan bileşenlerden başlayarak oluşturulmasını gerekli kılıyor.
Her şeyin birbirine bağlantılandığı bir dünyada herhangi bir noktadaki tehdidin kolayca yaygınlaşabileceğine ilişkin örneklere tanık olduk. İnternet sayesinde sadece nesneler değil, sistemler ve bunların oluşturdukları daha büyük ve karmaşık sistem toplulukları da aynı ağda yer almaktadır. Bu durum, siber güvenliğin ağda yer alan herkesin sorunu olduğunu, bu nedenle iyi tanımlı güvenlik standart ve sertifikasyonlarının geliştirilmesi gereğini ortaya koyuyor. Bu çerçevede Nesnelerin İnterneti’nin daha fazla gelişimi için endüstriyel güvenlik standartlarına ve sertifikasyonlarına sıkı biçimde uyulması gerekiyor. İşletme açısından bakıldığında –aynen toplam kalite konusunda olduğu gibi– siber güvenlik de bir uzman kurulum, örgütlenme, yönetim, denetim ve eğitim konusudur.
Nesnelerin İnterneti kapsamında oluşan gelişmelere bağlı olarak siber güvenlik standartları konusunda da girişimler var. Daha önce çeşitli iletişim ve ağ protokolleri ile bunların fiziksel olarak gerçekleştiren ürün geliştirme alanlarında çalışma ve iş yapan kuruluşlar siber güvenlik ihtiyaçlarını tatmin edecek standartların oluşumuna yöneliyor. Nesnelerin İnterneti bağlamındaki mevcut çözümler (ürün ve hizmetler) de gene mevcut bilişim-iletişim standartlarına, sertifikalarına ve protokollere uyumlu hale gelmeye çalışıyor.
İşletmelerde yeni teknolojilerin yer alması, otomasyon nedeniyle her ne kadar daha az sayıda çalışana ihtiyaç olsa iş gücünün yeni bilgi, beceri ve yeteneklere sahip olması anlamına gelecek. Teknolojik dönüşüm sadece yeni bir ağ yapısının kurulması ve makinelerin ileri teknoloji ile ikamesinden ibaret değil. Teknolojik yükselme ile birlikte bu altyapıya uygun yeni iş gücüne ihtiyaç olacak.
Gerçekten Nesnelerin İnterneti şartları altında çalışan bir işletmede beceri ve yetenek gerekleri, geleneksel otomasyon sistemlerinden önemli farklılıklar içerecek. Yeni sistemleri yönetmek ve bakımlarını yapabilmek için mevcut iş gücünün yeniden eğitilmesi gerekecek. Muhtemelen bu eğitim sistemleri de yeni teknolojilerin ruhuna uygun olarak farklılıklar gösterecek. Diğer yandan özellikle gençler başta olmak üzere çalışanların artık kendi sosyal yaşamlarında da ileri teknolojik ürünler kullandığı düşünülürse bunların yeniden eğitimi çok da zor olmayabilir. Buradaki kritik nokta, yeni teknolojik otomasyon sistemlerini üreten firmaların çalışanlara yardımcı olacak yönetim, denetim, arıza tespit ve bakım-onarım ile ilgili kolaylaştırıcı arayüzleri geliştirmeleridir. Hızlı arıza bulma ve onarma, kolay bakım yapma gibi imkânlar makinelerin etkin ve verimli kullanımını artırıcı etki yapacaktır.