Nesnelerin İnterneti ve Parasallaştırma

Gürcan Banger

Kısaca ifade ettiğimizde parasallaştırma (monetizasyon); birincil tanımı olarak herhangi bir şeyi yasal, ulusal paraya dönüştürme sürecidir. Dolaşıma para çıkarma veya Merkez Bankası tarafından banknot basımı olarak da tanımlanır. Bir başka tanım ise bazı sınai sektörlerde yüksek teknoloji ve pazarlama ile ilgili olarak yapılır. Bu bağlamda parasallaştırma kazanç üretmeyen varlıkların parasal getiri sağlayacak biçimde uyarlanması anlamına gelir. İnternet siteleri, akıllı telefon veya tablet için mobil uygulamalar reklâm, abonelik veya uygulama içi satın almalarla kazanç üreterek parasallaştırmayı gerçekleştirir. Örneğin Youtube platformunda olduğu gibi siteye yerleştirilen bir müzik parçasının veya video gösterimin başlangıcına, arasına veya sonuna reklâm konularak kazanç elde edilir. Bu gelir müzik veya video dosyasının telif sahibi ile daha önce yapılan sözleşme uyarınca paylaşılır. Bazı örneklerde bu tür bir ürünün başlangıç sürümü ücretsiz (freemium) olarak verilirken yeni fonksiyonel eklemeler için müşteriden (kullanıcıdan) ayrıca ek ödeme talep edilir. Bu kısa temel bilgilenmeyi yaptıktan sonra karşımızdaki soru şudur: Endüstri 4.0 veya Nesnelerin İnterneti başlığı altında toplanabilecek teknolojik yenilikler işletmelere ne tür parasallaştırma fırsatları sunabilir?

Yeni teknolojiler tüm dünya üzerinde pek çok sanayide –daha şimdiden örneklerini gördüğümüz şekliyle– mevcut işlerin evrimleşmesine ve öncekileri yok ederek yenilerinin ortaya çıkmasına neden olacak. Yeni ürünler, cihazlar, yazılım ve hizmetler pazarda yer almaya başladı. Bu gelişmeler nedeniyle bazı iş alanları için yeni kazanç fırsatları doğarken kimi işler de tümüyle yok olma tehdidini yaşıyor. Bu durum karşısında bazı zor soruları cevaplandırıyor olmamız gerekir: Yeni teknolojilerden en çok hangi sektör ve pazarlar etkilenebilir? Bir işletme olarak yeni süreçte başarıyla yol alabilmek adına ekosistemdeki ve değer zincirindeki paydaşların katkıları neler olabilir? Teknolojik gelişmelere bağlı olarak pek çok iş modelinin değişmek ve dönüşmek zorunda kalacağına göre parasallaştırma ihtimal ve imkânlarından olumlu yararlanmak üzere yeni iş modelimiz nasıl olmalıdır? Dönüşüm yatırımlarını yapmaya karar verdiğimizde bunun geri dönüşünü nasıl maksimize edebiliriz? Hiç kuşkusuz; bunlara başka sorular da ekleyebiliriz.

Değişim ve Dönüşüm
Yapılan araştırmaların ve öngörülerin gösterdiği üzere Endüstri 4.0 (E40) veya Nesnelerin İnterneti (Nİ) konusunda hedef tarihi dilimi 2020-2025 aralığıdır. Örneğin ağ teknolojileri konusunda çalışan Cisco’nun tahminlerinde göre 2020 yılına doğru İnternet’e bağlı cihaz sayısı 50 milyar dolayında olacak. Bir araştırma ve danışmanlık şirketi olan Gartner sözü edilen dönemde Nİ tedarikçilerinin gelirinin 300 milyar doları bulacağını ve 5 yıl içinde her saat bir milyon cihazın ağa bağlanacağını öngörüyor. Tahmin esaslı sayısal değerler değişebilir, ama kesin olan bir konu var ki E40 veya Nİ ile ilgili teknolojik ürünler sanayilerin ve pazarların önemli iş konuları olmayı yükselerek sürdürecek.

E40 veya Nİ, sosyal ve ekonomik yaşamda daha fazla yer almayı sürdürdükçe bundan iş-işletme kültürü de etkilenecek. Örneğin yeni teknolojik imkânlardan yararlanarak müşteriler için yeni değerler (ürün ve hizmetler) yaratmak, mevcut hizmetleri iyileştirmek ve satış cirosunu artırmak mümkün olacak. Teknolojiden daha fazla yararlanarak yeni gelir elde etme ve maliyet azaltma fırsatları doğacak. Böylece doymuş görünen pazarlar yeniden canlanırken yenilerinin oluşumu için gerekli zemin oluşacak. Yeni teknolojiler bazı sanayi ve ekonomiler için rekabetçi üstünlükler sağlarken buna uyum sağlayamayanlar önemli riskler ve tehditlerle karşılaşacak. E40 ve Nİ imkânlarını inovasyonla eklemleyen işletmeler kendi işleri ile ‘komşu’ olan sektörlere girerek başarılı rekabet örnekleri sergileyecek. Yeni ürünler geçmişteki donanım temelli örneklerden farklılaşarak daha fazla yazılım odaklı olacak; gömülü yazılım yeni ürünlerin en önemli bileşenleri ve özellikleri arasında yer alacak. Bu durum sanayilerin ve iş modellerinin büyük oranda değişim ve dönüşümüne neden olacak.

Birinci Sanayi Devrimi su ve buhar gücü, İkinci Sanayi Devrimi elektrik enerjisi ve Üçüncü Sanayi Devrimi bilgisayarlar ve otomasyon üzerinde yükseldi. Dördüncü Sanayi Devrimi –Endüstri 4.0 (E40) ve Nesnelerin İnterneti (Nİ)– ise çok sayıda teknolojinin kendi aralarında yaptığı yeni kombinler sayesinden gerçekleşiyor. Bu teknolojilerin pek çoğu 20’nci yüzyılın son çeyreğinden beri bilinmekle birlikte birbirlerine eklemlenerek yeni ürün, hizmet, süreç ve iş modellerinin ortaya çıkışına zemin oluyor. Dolayısıyla E40 ve Nİ teknolojileri tarihsel gelişim çizgisi açısından yeni değil. Sensörler, aktüatörler, elektronik yongalar, bilişim-iletişim protokolleri, bilgisayar donanım ve yazılımı gibi teknolojik unsurlar uzunca bir süredir bilinip kullanılıyor. Dolayısıyla Dördüncü Sanayi Devrimi’ni önceden bilinmeyen ve son yıllarda ortaya çıkan bir teknolojik yenilik yaratmış değil. E40 veya Nİ’yi daha kaliteli kullanım imkânları sağlayan bir yeni karışım veya bileşim olarak nitelemek daha uygun olur.

E40 ve Nİ’nin iş-işletme kültürüne yaygın tanıtımı 2010 yılına tarihlenebilir. Daha önceki yıllarda da bazı gelişmeler olmakla birlikte iş dünyasında çok konuşulan bir konu olması bu tarihe denk düşer. Diğer yandan E40 ve Nİ olarak isimlendirilen yeni bileşimin getireceği yenilikler, farklılıklar ve iyileştirmeler neler olabilir? Yeni, iyileştirilmiş veya farklılaştırılmış olan nedir? Bunları daha düşük maliyet, bağlantılılık, yaygın iletişim, daha fazla akıl (yapay zekâ), artan ve çeşitlenen veri üretiminden kaynaklanan yeni sistemler ve yapılar olarak özetleyebiliriz. Bu özelliklerin iş-işletme kültüründe olduğu kadar sosyal yaşamda da pek değişikliğe neden olması bekleniyor.

Mevcut durumda teknolojilerin kendi aralarında yaptıkları bileşimler yeni ekonomide buzdağının görünen kısmını oluşturuyor. Suyun altında nelerin geliştiği konusunda kesin yargılarda bulunmak mümkün değil. Teknolojiler farklı bir araya gelişlerle yeni imkânlar ve fırsatlar oluşturarak yeni ürünlerin, hizmetlerin, süreçlerin, iş modellerinin ve kazanç akımlarının yaratılmasını mümkün kılacak.

Yeni sınai ve teknolojik dünyayı oluşturan teknolojileri büyük veri ve analitikler, akıllı ve bağlantılı makineler (otonom robotlar), siber-fiziksel sistemler (ileri otomasyon), üniversal sistem entegrasyonu (dikey, yatay ve uçtan uca entegrasyonlar), Endüstriyel İnternet, siber güvenlik, bulut bilişim, eklemeli imalat (3 boyutlu baskı) ve artırılmış gerçeklik olarak listeleyebiliriz. E40 ve Nİ çatısı altındaki bu teknolojilerden yeni kazanç fırsatları yaratmanın yolunu yeni ürün, cihaz veya yazılım uygulaması geliştirmek şeklinde anlamamak uygun olur. Kazandıracak fırsatları oluşturmanın yolu teknolojileri farklı ve özgün şekillerde bir araya getirmekten geçiyor. Buradaki ana fikir, problemleri ve ihtiyaçları yeni iş modelleri aracılığı ile çözüp tatmin sağlayarak yeni kazanç imkânları oluşturmaktır.

E40 ve Nİ’nin ana eksenini oluşturan bilişim-donanım teknolojilerinde 20’nci yüzyılın son çeyreğinde başlayıp günümüze uzanan önemli gelişmeler oldu. Akıllı telefon ve tabletlerin üretim ve kullanımındaki yaygınlaşma yeni iş ve (abonelik gibi) gelir modellerinin oluşturulmasını sağladı. Günümüzün yükselen teknolojik dalgasının önemli bileşenleri arasında bağlantılı sensörler ve giyilebilir teknolojik ürünler yer alıyor. Bunlar sayesinde tüketicilerin kullandıkları süre için ödeme yaptıkları “kullanım başına ödeme” ve işletme için gelecekteki kazançları öngörülebilir ve istikrarlı hale getiren “tekrarlanan gelir” gibi modeller için yeni fırsatlar doğacak. Bu fırsatları kaçıran işletmeler kendi zayıflık ve ataletlerinin cezasını çekmek zorunda kalacaklar.

Nesnelerin İnterneti (Nİ), doğası gereği pek çok sektör ve alan ile ilgili olmakla birlikte etkisini daha yoğun göstermesi beklenen bazılarını sayabiliriz. Sağlık, tarım, perakende ticaret, akıllı binalar, su-gaz gibi hizmet sistemleri, enerji şebekeleri, akıllı binalar, bağlantılı evler, akıllı şehirler, ulaşım sistemleri, akıllı taşıtlar, giyilebilir teknolojik ürünler ve Endüstriyel İnternet özellikle öne çıkanlar arasında yer alacak. Bu sayılanlardan herhangi birinde değer yaratarak (mal veya hizmet üreterek ve/veya pazarlayarak) yer almak için öncelikle ilgilenilen sistemin doğasını ve ekosistemini iyi anlamak gerekiyor. Uygun bir anlayışın oluşması ise söz konusu yaşam veya iş sisteminde kullanıcı davranışlarını, kullanıcının değer algısını, pazara sunulacak ürün veya hizmetin kullanım alanlarını, bunlarla ilgili teknolojileri ve pazarın dinamiklerini doğru kavramaktan geçiyor. Yeni iş modellerindeki en önemli bileşenlerden birisinin işbirliği ve rekabet olduğunu hatırlayarak pazarda ittifak yapılacak ve rakip olunacak temel nitelikteki oyuncuları da iyi bilmek gerekiyor. Yeni ‘işin’ doğası gereği yukarıda sayılan sektör ve alanların her birinde farklı iş modelleri bulunacak; bunlarda değişen fiyatlama ve parasallaştırma yaklaşımları uygulanacak. Kimi işlerin ise çakışan kısımları ve birbirini etkileyen yanları da bulunabilir. Tüm bu gelişmelerin sonucunda yeni pazarlar veya parasallaştırma fırsatları çıkacak. Yeni pazar ve fırsatlar aynı zamanda rekabet üstünlüğü kazanmak adına işletmeleri iş modeli inovasyonuna teşvik edecek. Hâlihazırda mevcut ürün, hizmet, yöntem, teknik veya araçlarla karşılanan ihtiyaçların tatmini için yeni yollar bulunabilir; yeni ortaya çıkan ihtiyaçların tatmini için ürün, hizmet veya süreç inovasyonu yapılabilir. Temel soru yeni teknolojilerden yararlanarak mevcut olana oranla daha yeni, kolay, kaliteli ve düşük maliyetli bir çözüm bulmaktır.

Bir işletme açısından Nesnelerin İnterneti (Nİ) bağlamında yer alan teknolojiler ile yeni olanı yaratmadaki temel bakış, işletmenin parasallaştırma stratejisini müşteri değeri ile eşleyebilmek olmalıdır. Basitçe söylersek; işletme müşteri için tatmin düzeyini yükseltecek yeni ürün, hizmet ve süreçleri üretecek; müşteri de bunun parasal karşılığını işletmeye ödeyecektir. Bunu başarmaya çalışırken Nİ ve yeni teknolojiler işletmeye maliyet azaltma ve kazanç geliştirme konusunda önemli katkılar sağlayacaktır. Yeni teknolojilerle maliyet azaltma ve kazanç geliştirme çabaları işletmeyi yeni değer önermeleri yaratmaya, markayı güçlendirmeye, sürdürülebilir kullanım alanlarının bulunmasına ve yatırımın geri dönüşünün iyileştirilmesine teşvik eder. Önemli olan, maliyet düşürme ve kazanç geliştirme amaçlı Nİ uygulamalardan hangilerinin işletmede özgün, çekirdek yetenekleri geliştirdiğini ve müşteri ile doğru yakınlaşmayı sağladığını görebilmektir. Bunun ardından tespit edilenleri başarmak üzere teknolojik eksiklik ve ihtiyaçları gidermek için ise uygun paydaşlarla işbirliği ve ortak çalışma gerekecektir.

Nesnelerin İnterneti Nasıl Kazandırır?
Geleneksel sınai işletmeye Nesnelerin İnterneti (Nİ) özünün kazandırılması yeni yatırım anlamına gelebilir. Daha zorlayıcı olan ise bu yatırımın geri dönüşü konusunda çok açık ve belirgin olmayan durumdur. Ürün odaklı işletmelerin pek çoğu Nİ esaslı ürünler pazarına çıkmadan önce bu alandaki yeteneklerini geliştirmek üzere yeni yatırım yapmaya ihtiyaç duyacaktır. Bazı işletmeler ürün ve pazar geliştirme becerilerini iyileştirecek olan ürün yönetme yeteneklerini geliştirmeleri gerekecek. İnternet temelli bağlantılılığın en önemli getirilerinden birisi müşterilerin ürün ve hizmetler hakkında bilgilenme süresini kısaltması oldu. Bu nedenle müşteriler işletmelerden çok daha hızlı geri dönüş yapmalarını bekliyor. Bu nedenle uzmanlaşmış müşteri hizmetleri takımlarının tüketicilere gerçek zamanlı olarak cevap vermeleri gerekiyor. İşletmelerin bu ve benzeri alanlarda yapacakları yatırımların ise kısa vadeli geri dönüşleri hakkında bir yorum yapmak henüz kolay değil. Nİ teknolojilerinin yatırım geri dönüşleri konusundaki belirsizlik Nİ için parasallaştırma girişimlerini bekletici ve yavaşlatıcı etki yapabilir.

Google veya Facebook gibi İnternet platformlarının ortaya çıkış dönemlerini hatırlayın. Geleneksel İnternet döneminin bu önemli oyuncuları ilk elde katılımcı çekmeye odaklanmışlardı. Kullanıcı sayısı olarak belli bir büyüklüğe ulaştıklarında ise yaptıkları işi parasallaştıracak çeşitli uygulamalara yöneldiler. Henüz erken dönemini yaşadığımız Nesnelerin İnterneti (Nİ) döneminde ise yeni girişimciler ve firmalar ise daha başlangıçtan itibaren yoğun biçimde parasallaştırma modellerine odaklanıyorlar.

Gelecekte başka parasallaştırma modelleri de ortaya çıkacak olmakla birlikte halen dört farklı modelden söz edebiliriz. “Donanım odaklı” olarak niteleyebileceğimiz birinci model mevcut durumda kullanılmakta olan bir ürünün iyileştirilmesine odaklanır. Bu modelden yararlanmaya çalışan donanım geliştirici ve üretici firmalar ürün farklılaştırması rekabet üstünlüğü ve parasallaştırma başarısı elde etmeye çalışırlar. Cep telefonu veya tablet ile uzaktan erişilebilen kablosuz bağlantılı klimalar, aydınlatma araçları, bina güvenlik sistemleri vb. gibi ürünler bu modeli kullanan firmalar tarafından üretilir ve pazarlanır. “Hizmet kazancı odaklı” olarak isimlendirilen ikinci parasallaştırma modeli, aralarında ücretsiz (freemium) da olmak üzere müşterilere farklı fiyat basamaklarında abonelik seçenekleri sunar. Bu model yüksek müşteri bağlılığına sahip firmalar tarafından kullanılır. Örnek olarak telefon hattı veya TV kanalı aboneliklerini gösterebiliriz. “Veri kazancı odaklı” parasallaştırma modeli kendi müşterilerinden veya onlar hakkında veri toplanması esası üzerine kurulmuştur. Yasalara uygun davranmaya ve müşterilerin (katılımcıların) mahremiyetlerini ihlal etmemeye özen gösterirler. Bu modele uygun örnekler arasında müşterilerin GSM numaralarını ve tüketici profillerini farklı firmalara ürün ve hizmet tanıtımı içeren SMS göndermeleri için pazarlayan iletişim veya kredi kartı şirketlerini sayabiliriz. Amazon, Apple, Google ve Facebook kullanıcı verilerini toplar ve bunları veri temelli tanıtım, ürün geliştirme veya müşteri ilişkileri eksenli çalışmalar için diğer firmalara satar -ki bu tür pazara “veri simsarlığı” denir. “Ekosistem odaklı” parasallaştırma modeli Nesnelerin İnterneti (Nİ) konusunda ürün çeşitliliği ve derinliğine sahip olan firmalar tarafından kullanılır. Bu modelde sadece kurucular değil, tüm paydaşlar adil şartlarda yarar sağlar. 2012’de ABD Kaliforniya Palo Alto’da kurulan, 2014 Ağustosunda Samsung tarafından satın alınan, yazılım geliştirme merkezi olarak çalışan SmartThings isimli şirket bu alandaki örneklerden birisidir. SmartThings, akıllı ve Nesnelerin İnterneti ürünleri geliştirmek için kurulmuş bir açık platformdur. SmartThings katılımcılar tarafından geliştirilen Nİ uygulamaları için bir bağlantı noktası (hub), bulut platformu ve istemci uygulamaları topluluğu olarak hizmet verir. Katılımcılar hem bu açık platforma uygulamalarını yükler, hem de buranın imkânlarından yararlanırlar. Elde edilen gelir SmartThings ve katılımcılar arasında adil biçimde paylaşılır.

Aralarına yenileri de eklenebilecek bu dört parasallaştırma modeli firmaların Nİ’den daha fazla yararlanmalarını sağlamak üzere bazı fiyatlama modelleri kullanmalarına imkân tanır. Fiyatlama modellerinden birincisi, tek seferlik yapılan ödeme şeklinde işler. Giyilebilir teknolojik ürün satışı bu alandaki örneklerden birisidir. Ürün müşteri tarafından bedeli ödenerek satın alınır ve kullanılır. İkinci fiyatlama modeli müşterilerin ancak Nİ tabanlı tekliften istenen sonuçlara ulaşıldığında ödeme yapmalarına imkân sağlar. Örneğin enerji tasarrufu sağlayan çözümleri olan firmalar bu amaçlı sistemler kurar ve elde edilen enerji tasarrufunun anlaşılmış bir yüzdesini ödeme olarak alırlar. Üçüncü fiyatlama modelinde katılımcılar herhangi bir ödeme yapmazlar. Freemium olarak bilinen bu ücretsiz modeldeki amaç başka getiri hedeflerine uygun olarak katılımcı toplanmasıdır. Örneğin –artık Citrix’in bir parçası olan– Octoblu, Nesnelerin İnterneti (Nİ) tabanlı mesajlaşma ve otomasyon platformu olarak hizmet verir. Şirketlerin gerçek zamanlı, güvenli veri alış verişi ile Nİ hizmetleri yaratmalarını mümkün kılar. Bu üç fiyatlama modeli, “donanım odaklı” ve “veri kazancı odaklı” parasallaştırma modelleri üzerinde işler.

Bir başka fiyatlama modeli abonelik esaslıdır. Bu model müşterilere hizmet seçeneklerini ve hizmet alma süresini belirleme imkânı sağlar. Örnek olarak uzaktan denetimli güvenlik sistemleri ve enerji şebekesi yönetimini söyleyebiliriz. Bir başka fiyatlama modeli ise “gittiğin (kullandığın) kadar öde” şeklinde tanımlanabilir. Taşıtın kat ettiği mesafeye göre ödeme belirleyen sigortalama işi bu konudaki örneklerden birisidir. Bu iki fiyatlama modeli “hizmet kazancı odaklı” ve “veri kazancı odaklı” parasallaştırma modellerinde kullanılır.

Nesnelerin İnterneti (Nİ), bu çatı altındaki teknolojiler ve ürünler hızlanarak çeşitlenip çoğalmayı sürdürüyor. Daha önceki önemli inovasyon örneklerinde olduğu gibi yeni Nİ teknolojileri hem arz hem de talep yönündeki baskılarla durdurulamaz çığ niteliğine kavuşuyor. Diğer yandan müşterilerin ve Nİ tedarikçilerinin karşılaşabileceği potansiyel risk ve tehditlerle ilgili ihtimaller de yaygın biçimde sorgulanmaya başladı. Nİ çatısı altında donanım, yazılım, platform, cihaz, ürün veya hizmet geliştiren firmaların bu ihtimalleri dikkate almaları gerekiyor. Geliştirdiklerini Nİ pazarına sunacak olan tedarikçilerin değer zincir boyunca göz önünde bulundurmaları gereken konuları belli başlıklar altında toplayabiliriz.

Nesnelerin İnterneti (Nİ) konusunda en fazla sorgulanan konularından başında enformasyon mahremiyeti ve güvenliği geliyor. Bu konuda henüz büyük ölçekli bir problem yaşanmamakla birlikte Nİ cihazlarının çoğalması, Nİ üzerinde akan değerli veri miktarının artması ve iş veya yaşam alanlarında daha çeşitli enformasyonun ağ üzerinde aktarılması yeni risklere yol açabilir. Teknoloji firmaları doğabilecek riskler ve tehditler konusunda hazırlıklı olmalılar. Veri güvenliği uzmanlıklar gerektiren özel bir çalışma alanıdır. Bu nedenle ürün geliştirici ve tedarikçilerinin hem Nİ cihazının –keza fikri ve sınai mülkiyetin– hem de bu cihaz üzerinden akacak verilerin korunması konularında uzmanlık desteği almak gerekli işbirlikleri yapmaları uygun olur.

Nİ cihazlarının (akıllı ve bağlantılı nesnelerin) artışı aynı zamanda ağda akan veri miktarının da yükselmesine neden olacak. Ağda dolaşan enformasyon türleri sadece ölçülmüş sensör değerlerinden ibaret olmayıp bunlara metin, resim, video ve başka tür enformasyon da eklenecek. Böylesine yoğun ve çeşitli verinin varlığı ve işletmesiyle elde edilecek analizler işletmelere yeni ve önemli bakış açıları kazandırabilir. Böylece müşteriler için yeni değer yaratma fırsatları, yeni iş modelleri ve yeni gelir akımları yaratılabilir. Teknoloji firmalarının bu veri akışından yeni abonelikler, tekrarlanan gelirler, kullanım başına ödeme veya diğer yaklaşımlarla nasıl parasallaştırma modelleri yaratabilecekleri üzerinde çalışmaları gerekiyor.

Yeni teknolojik geleceğin anahtar ifadelerinden birisi ‘beklemeyen’ sözcüğü olacak. Nİ çatısı altındaki veya yeni geliştirilen teknolojilerin birbirilerine eklemlenmesi ile yepyeni ürün ve çözümler ortaya çıkacak. Benzer şekilde başka ‘beklenmelerle’ teknoloji pazarında da karşılaşacağız. Bu nedenle Nİ tedarikçilerinin pazara sundukları ürünlerde yeni gelişmelere öngörülebildiği ölçüde uyarlı ve uyumlu olmaya özen göstermeleri gerekiyor. Ayrıca pazara sunulan sistemin, cihazın veya ürünün çok yüksek sayılarda satılması durumunda destek verecek teknolojik altyapının bu büyümenin altından kalkabilmesi beklenir. Dolayısıyla Nİ ürünü veya hizmeti tedarikçisi firmanın geleceğin yükünü kaldırabilecek altyapıyı oluşturabilmek için uzman kuruluşlarla gerekli işbirliklerini yapması gerekir. Bilindiği gibi; özellikle ağ ortamlarında küçük, orta ve büyük ölçekli çözümler kendi ölçeklerine uygun, müstakbel problem ve darboğazları içlerinde taşıyor. Küçük ölçekte karşılaşılmayan bir durum ölçeğin büyümesi ile birlikte ciddi bir darboğaz haline dönüşüyor.

Nİ sistem, cihaz ve ürünlerinin geliştirilmesinde müşterinin iş ekosistemini göz önünde bulundurmak gerekir. Böylece geliştirilen Nİ çözümü ekosistemin diğer parçaları ile kolayca ilişkilendirilerek (örneğin üretim alanı için geliştirilen çözüm ofis otomasyonu entegre edilerek) bir bütünsel değer sunumu haline gelebilir. Başka sistemlerle bütünleşebilen bir Nİ çözümünün müşteriye sağlayacağı değer çok daha büyük olacaktır.

Yukarıda özetlenen Nİ çözümü özelliklerini içeren sistem, cihaz ve ürünler müşteri için bir seferlik yatırım maliyeti karşılığında azalan faaliyet giderleri anlamına gelir. Bağlantılılık özelliği sayesinde çözümü geliştiren tedarikçi firma kullanımı uzaktan izleyerek iyileştirme ve sürdürülebilirlik imkân elde eder. Bu, hem tedarikçiye hem de müşteriye teknolojinin sağladığı kazan-kazan fırsatıdır.

Paylaş:

duyguguncesi hakkında

GÜRCAN BANGER, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Elektrik yüksek mühendisi. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama, Endüstri 4.0 gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Halen Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net danışmanlık ve eğitim firmasında proje koordinatörüdür. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak bloglarında (http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor.
Bu yazı Değişim, Dönüşüm, İnternet, Sanayi - Endüstri, Teknoloji kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir