Sevgi ve Aşk Sözcükleri
Gürcan Banger
Konuşmak, insanın diğer canlı varlıklardan ayırt eden en önemli özelliklerden birisidir. Beden dilini bir yana bıraktığımızda; duygu ve düşüncelerimizi anlatmanın en önemli araçlarından birisidir konuşmak. Ama nedense çoğu zaman bu özelliğimizi kullanmakta hayli cimri davranırız.
Hissetmek yetmez
Pek çok insan aşkı kendi içinde yaşamayı tercih eder. Sevdiğini bilir, sevildiğini bilir; ama bunu ifade etmez. Kendisi ifade etmez ama kişi ne kadar sevildiğini bilmek, bunu özellikle duymak ister. Yaşamın bazı anlarını ve alanlarını paylaşıyor olmamız yeterli değildir, sevildiğimizi sözcüklere dökülmüş olarak duymayı isteriz. Sevdiğimiz için farklı, önemli, ayrıcalıklı olduğumuzu bu sözcüklerde okumayı özleriz. Ruhun aşka doyabilmesi için aşkın sözcüklerde dile gelmesi ölümsüzlük suyu ile yıkanma gibidir. Sözcükler, aşkın biteviye kendini canlı tutabilmesi için vazgeçilmezdir.
Bazı kişiler duygularını ifade etmek için bir şiirin mısraları gibi cümleler kurabilmeyi isterler. Bu konuda da başarılı olmayınca suskun kalmayı tercih ederek güzel ifadeler oluşturamamanın üzüntüsüne düşerler. Doğrusu; herkesin ünlü aşk ozanları gibi gizemli sözcükleri peşpeşe sıralamasını beklemek de haksızlık olur.
Sözler duygularla iç içe geçince kendiliğinden şiirsel bir havaya bürünürler. Önemli olan, hissettiğini söylemeyi istemektir. Duyguları ifade edebilmek için söz ustası olmak gerekmez. Gerçek sevgiyi anlatan sözcükler dudaklardan döküldüğünde, söyleyenin acemiliği duyguların gücüyle bir ustanın eserine dönüşür.
Âşık, duymak ister
Herkesin aşkı duymaya ihtiyacı vardır. Seven ve sevilen insanlar, yürekten gelen sözcükleri duymak isterler. Bu sözcükler, “Seni çok seviyorum” gibi kalıplaşmış cümlelerden fazlası olmalıdır; çünkü aşk yaratıcılıkla ve yeniliklerle büyür ve gelişir.
Kendisiyle konuşmak
Kendi yürek sesini çok fazla dinleyen insanlar, aşkı çok fazla yaşadıklarını düşünebilirler. İnsanın kendisiyle yaptığı aşırı yoğun konuşmalar, karşı tarafa sevginin ifade edilmesini ihtiyacını ortadan kaldırabilir. Karşı tarafa duyguları ifade etmemek aşkın geleceği açısından ciddi bir tehlikedir. Karşıda bir ilgisizlik, kayıtsızlık duygusu yaratabilir.
Aşk, iki tarafın olduğu bir ilişkidir. Aşk, paylaşımın vazgeçilmez olduğu bir ilişkidir. Sözcükleri esirgemek, aşkın beslendiği paylaşım kanallarını yok etmekle eşdeğerdir. Paylaşım fikrini unutarak aşkı kendi başlarına yaşamak isteyen kişiler, yalnız kalma riskini akıllarında tutmalıdırlar.
Sözcükler, aşkın büyülü içkisidir. Duygularla yüklenmiş paylaşılan sözcükler, aşkı sıradanlaşmaktan alıkoyar.
“Ben sevgimi ifade edemem” demek asla kabul edilebilir bir yaklaşım olamaz. Toplumumuzda duyguları sözlerle ifade etmekten geri durulması öğretilir. Heyecanı, duyguları saklamak gerektiği önerilir. Bu öğütler, giderek bir davranış modeli haline dönüşür. Hele ki; sevginin anne-baba tarafından ifade edilmediği aile ortamlarında sevgi sözcüklerini kullanmamak alışkanlık haline gelir. Ama unutmamalıyız ki; hiçbir şey, aşkı sözcükler kadar koruyup geliştiremez.
Aşkınızı sevdiğinize korkusuzca ifade edin. Gösterdiğiniz cesarete değdiğini göreceksiniz.