Yaygın İşletme
Gürcan Banger
Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi - Ana Sayfa
Facebook’ta izle
Twitter’da izle
LinkedIn’de izle
Özellikle üretim teknolojilerindeki gelişme nedeniyle sınaî imalat, ekonomilerin bir darboğazı olmaktan çıktı. Diğer yandan küreselleşme olgusu kalite kavramının daha yaygınlaşmasına ve daha iyi bilinmesine neden oldu. Bilinç ve deneyim düzeyi yükselen tüketici artık benzer kalitedeki ürünü uygun fiyatlarla dünyanın herhangi bir noktasında bulabiliyor. Bu gelişmelerin sonucu olarak ürün fiyatları üretici veya satıcı firmanın dışında doğrudan pazarda belirleniyor.
Düşen Kâr Marjı
Özetlediğim bu süreç sonuçta firmaların kâr oranlarının düşmesine neden oldu. Öyle anlaşılıyor ki; çok yeni ürünlerdeki geçici yüksek fiyatlar dikkate alınmazsa kâr marjı genelde düşmeye devam edecek. Diğer yandan bir firmanın kalıcı, sürdürülebilir ve büyüyebilir olması için kâr değer elde etmesi gerekiyor. Kâr oranı düşük olduğunda sürdürülebilirlik için daha çok satış ve ciro yapmak lazım. Diğer yandan düşük kârlılıkla yüksek ciro çabaları riskleri artırıyor.
Böyle bir iş dünyasında kârlı kalabilmek için ne yapılabilir? Bir işletmenin (fiyatı yönetebilmek üzere) inovatif olması, durmaksızın yeni ürün ve hizmetler geliştirmesi ya da iş modelinde farklılaşma yaratması akla ilk gelen seçeneklerden birisidir. Fiyata müdahale edemediği genel durum için geçerli bir çözüm verimliliği artırmaktır. İsraf, fire ve atığın azaltılması ve kaynakların daha verimli kullanılması yönünde yalın üretim metodolojisi güçlü bir yaklaşım olabiliyor. Tutarlı bir biçimde uygulanan yalın felsefe önemli verimlik artışı sağlamakla birlikte zaman içerisinde azalan getiri kuralına mahkum olabilir. Bir başka deyişle sürekli iyileştirme yapmanın giderek daha azalan oranlarda iyileştirme sağlıyor olması beklenir.
Maliyet Meselesi
Eğer bir işletme kendi maliyetlerine hâkim ise yukarıdaki yaklaşımlarla birlikte tedarik sisteminde yapacağı iyileştirmeler sayesinde daha verimli ve kârlı hale gelebilir. Örneğin kendi içinde gerçekleştirdiği bazı hizmetleri ve ara ürünleri başka işletmelerden sağlamayı öngörebilir. İyi hazırlanmış şartnamelerle ile pazara çıkarak önceden içeride yaptığı hizmetleri dış kaynak kullanımı ile başka işletmelerden sağlayabilir. Buradaki amaç, kendininkiyle eşdeğer kalitede olan hizmeti ya da malı toplamda daha ucuza (ama sürdürülebilir biçimde) temin etmektir. Dışarıya verilecek olan işlerdeki istisna, işi veren firmanın (temel uzmanlık ve yeteneğe dayalı) çekirdek işlerinin içeride kalmasıdır.
Bir işletmenin üretim zincirindeki işlerin dışarı verilmesi ve bu işletmenin sonuçta derleyici-toplayıcı (entegratör) hale dönüşmesi uzaktan bakıldığında ilginç bir görünüm verir. Adeta işletme, (kâğıttaki yağ damlası gibi) fabrika çatısından çıkıp iş dünyası içinde yayılmaktadır. Çok basit olarak bu olguya ‘yaygın işletme’ adını verebiliriz. İşletmelerin yerel, ulusal veya küresel anlamda kendi çatılarının dışına yaygınlaşması süreci bize neden bu çağda “işbirliği, ortak çalışma ve açık inovasyon’ gibi kavramların daha önemli hale geldiğini açıklar.
Yeni İş Kültürü
Teknik olarak yaygın işletme; çeşitli firmaların oluşturduğu, aşırı kuralcı olmayan bağlarla eklemlenmiş ve piyasa şartlarıyla işleyen bir ağdır. Bu ağ sayesinde firmalar (sanki büyük bir işletme gibi) yetenek, yetkinlik ve uzmanlıklarını bir zincirde birleştirerek piyasaya mal ve hizmetler sunarlar.
Yaygın işletme olgusu, daha önceki dönemlerde tedarik zinciri kavramıyla ifade ediliyordu. Günümüzde işletmelerin birlikte çalışmasını mümkün kılan pek çok yaklaşım mevcut ve yenileri de üretiliyor. Buna ‘işletme veya girişim mimarisi’ adı veriliyor.