Küçük İşletme ve Büyüme
Gürcan Banger
Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi - Ana Sayfa
Facebook’ta izle
Twitter’da izle
LinkedIn’de izle
Küçük işletmelerin bazıları, büyümeyi öngörmez ve istemezler. Piyasada kalıcılık ve sürdürülebilirlik vazgeçilmez olmasına rağmen, büyüme konusunda bir görüş birliği yok. Büyüme olgusu sadece personel veya mekânsal alan büyüklüğüne (ya da diğer sayısal miktarlara) bağlı bir konu değil. Büyümenin özü, öncelikle işletmenin kârlılığı (katma değer oranı) ile ilgilidir.
Piyasanın genel yönelimi tedarik fiyatlarının yükselmesidir. Bu nedenle kârlılık olumsuz etkilenir. Diğer yandan pazara yeni giren rakipler de müşterinin ve cironun bir bölümüne ortak olarak kârlılığın düşmesine neden olurlar. Kârı olumsuz etkileyen faktörlere başkalarını da ekleyebiliriz. Bu tür etkilerin var olduğu bir pazarda ‘aynı’ kalmak zordur. Dolayısıyla kalıcı ve sürdürülebilir olmak isteyen bir firma, kâr oranını artırmak veya olduğu düzeyde tutabilmek için önlemler almak zorundadır.
Nasıl Büyür?
Küçük işletmenin büyümesi için (yukarıdaki tartışmaya da bağlı olarak) üç unsurun etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bunlar firmanın karakteri, stratejileri ve girişimcinin kendisidir. Hiç kuşkusuz; bunlar arasında en etkili faktör girişimcinin nitelikleri ve pazar ile işletme ilişkin algısı ve vizyonudur.
Bir firma, mal ve/veya hizmet satar. Bir küçük firmanın büyümesi sağlanacak yeni satışlarla belirlenir. Yeni satışlar ise mevcut ürünlerin daha fazla satılması veya pazara yeni ürünler sunulması şeklinde gelişir. Mevcut veya yeni pazarlara var olan ürünlerle girilmesi ya da mevcut pazarlara yeni ürünler sunulması ile oluşan gelişmeyi ‘yönetsel büyüme’ olarak isimlendirebiliriz. Girişimcinin yeni satışlar oluşturmadaki farkı ise yeni pazarlara yeni ürün ve/veya hizmetler sunulmasındaki vizyoner ve stratejik bakışından kaynaklanır. Buna girişimci büyüme diyebiliriz. Diğer yandan hangi tür bir büyüme yaklaşımı konursa konsun; her zaman için birincil güç ve enerji kaynağı girişimcinin kendisidir. Burada girişimcinin ve işletmenin inovasyon yapma becerileri devreye girer.
Büyüme, bir değişim sürecidir. Büyümeyi sağlayacak değişim faktörlerinden birisi; inovasyon (katma değerli yenilik) becerisi ve kapasitesidir. İnovasyon firmanın hem içini hem de dışını ilgilendirir. Dışsal değişim yeni pazar ve müşteri gruplarını bulunması, pazarda (ifade edilmemiş) yeni ihtiyaçların belirlenmesi şeklinde olabilir. İçsel inovasyon ise atık ve firenin azaltılması, kaliteden ödün vermeden maliyetlerin düşürülmesi, yeni üretim ve yönetim süreçlerinin geliştirilmesi veya yeni bir örgütsel yapının kurulması şeklinde olabilir.
Yönetsel veya girişimci büyüme, farklı yaklaşım ve üsluplar gerektirir. Örneğin yönetsel büyüme büyük ölçüde planlama odaklı iken, girişimci büyüme ağırlıklı olarak bireysel ve örgütsel öğrenmeye dayalıdır. Planlama etkili bir araçtır; ama katma değerli büyüme için asla tek başına yeterli olmaz. Diğer yandan girişimci ve çalışanların alacağı eğitim ve danışmanlık hizmetleri de öngörülen büyüme yaklaşımına göre değişir. Örneğin yönetsel büyüme yaklaşımında planlama ve bütçeleme öne çıkarken, girişimci büyümede inovasyon, ar-ge, ür-ge, tasarım gibi faktörlerin etkisi daha büyüktür.
Küçük İşletme ve Ağlar
Bilişim, iletişim ve lojistik teknolojilerindeki gelişmeler, farklı coğrafyalardaki pazarları birbirine yakınlaştırdı. Pazarı oluşturan firmalar, tedarikçiler ve müşteriler arasındaki ilişkiler daha yoğun ve etkili hale geldi. Bu sayede birlikte çalışan firma toplulukları (ağlar) oluştu. Ağ yapıları ve kümelenmeler, yaşadığımız dönemin sunduğu yeni imkânlardan birisidir.
İşletme büyüklüğü (‘küçüklüğü’) ne olursa olsun; bugünün iş dünyasında en önemli konulardan birisi, işbirliği ve birlikte çalışmadır. Ağ yapılanmalarını doğru kullanarak bir küçük işletme, fiziksel varlığının çok ötesinde başarılar sağlayabilir. Bu nedenle küçük işletme için bu dönemin en önemli konularında birisi, yeni işbirlikleri ve ortak çalışma fırsatları ile yeni değerler yaratmaktır.