Gemba
Gürcan Banger
Bir girişimcinin veya yöneticinin işletmede başına gelebilecek felaketlerin ilk sıralarında, işe ve süreçlere yabancılaşma gelir. İşbölümü olgusu; işlerin kişiler, takımlar ve bölümler arasında paylaşımını yapar. Bir süre sonra kişiler kendilerine verilmiş iş ve görevlere öylesine alışırlar ki, sanki işletmede yapılan başkaca bir şey yoktur. Satışla ilgilenen yönetici, üretim şart ve imkânlarından uzaklaşır; planlamacı, finansmandan kopar. Girişimci veya üst yönetici ise; işleri birilerine delege etmiş olmanın rahatlığı ile işletmede ne olup bittiğinden önemli ölçüde uzaklaşır. Hâlbuki işbölümü ve organizasyon şeması ile işlerin ve süreçlerin dağıtılmış olması işletmeye bir bütün olarak duyarsızlaşmayı ve kayıtsızlaşmayı gerektirmez. Yabancılaşma, bir işletmede mücadele edilmesi gereken bir tehlike potansiyelidir.
Yabancılaşmanın önüne geçmenin farklı yolları geliştirilebilir. Örneğin iş başlangıcında veya haftanın belli günlerinde yapılacak iyi tanımlı, kısa toplantılar yararlı olur. İş, süreç ve proje takımlarına –zaman zaman da olsa– farklı birim ve bölümlerden yönetici ve çalışanların katılmasının sağlanması işletme bütünlüğü hakkında bilgi ihtiyacını karşılayabilir. Bir başka yaklaşım ise; yalın üretim düşüncesinin Gemba tekniğidir.
Olay Mahalli
TV kanallarının haber programlarında yayını sunan spikerin, bir olaydan söz ederken görüntülü veya sesli canlı bağlantılar yaptığını hatırlarsınız. Oradaki görevli size olay yerinden bilgiler aktarır. Japoncada ‘olay yeri’ karşılığı olarak –olayın şekline bağlı olarak– gemba / genba sözcüğü kullanılır. Bir ekonomik işletmede ise yalın düşünce yaklaşımının bir kavramı olarak genba (olay yeri), ekonomik değerin yaratıldığı yerdir. Örneğin bir üretim işletmesinde genba, imalatın gerçekleştiği fabrika / atölye alanıdır. Konuya bugünün iş dünyasının çeşitliliği ve derinliğini dikkate alarak daha geniş açıdan baktığımızda; genbanın (değerin üretildiği yerin) tasarım ofisi, inşaat alanı, satış bölgesi, hizmet sağlama yeri ya da müşterinin mekânı olduğunu söyleyebiliriz.
Yalın düşünce yaklaşımında temel fikirlerden birisi, sorunların ve bunlarla ilgili kaynakların ortaya çıkarılmasıdır. Bu nedenle genbada (olay yerinde) olmak önemlidir; çünkü en yararlı çözüm ve iyileştirme fikirleri burada üretilebilir. Yalın üretim felsefesi atık, fire, ıskarta ve israf kaynakları ile bunlara ilişkin yararsız süreçleri bulmayı ve yok etmeyi hedefler. Bu türden tespitler için olay yerine ‘yürümek’ ve bu ‘yürüyüş’ sırasında çözüm fikirleri geliştirmek gerekir. Buna “Gemba Yürüyüşü” adı verilir. Japonya dışında geliştirilmiş Batı literatüründe bu uygulama, “Yürüyerek Yönetim” olarak isimlendiriliyor.
Lean Enterprise Institute tarafından hazırlanan ve yalın düşüncenin temel başvuru kitaplarından birisi olan “Yalın Kavramlar Sözlüğü (Lean Lexicon)”, Gemba kavramını şöyle açıklıyor: “Gerçek gelişmenin, ancak işin yapıldığı yerde, o anda geçerli olan şartların doğrudan gözlemlenmesi suretiyle fabrika [her türlü üretim] alanına odaklandığı zaman ortaya çıkabildiğini vurgulayan bir terimdir. Örneğin; standartlaştırılmış iş mühendislik ofisinde, masa başında yazılamaz; ancak gembada tanımlanmalı ve gözden geçirilmelidir.”
Nasıl?
Gemba Yürüyüşü, sürecin gerçekleştiği yere gitmeyi, yapılan işi anlamayı, sorular sormayı ve öğrenmeyi hedefler. Gemba Yürüyüşü, işletmeyi atığı, fireyi, ıskartayı ve israfı azaltarak daha verimli ve katma değerli hale getirmek isteyen girişimci ve yöneticinin düzenli olarak günlük uygulanması gereken bir tekniktir.
Bakmak ve görmek arasındaki farkı sıklıkla ifade ederiz. Gemba Yürüyüşü’nün mottosunu “Git, Bak ve Gör” olarak söyleyebiliriz. Bu uygulama sayesinde girişimci ve yönetici, doğrudan cepheye (değerin üretildiği alana) çıkmış ve böylece işe yabancılaşma riski ihtimalini de azaltmış olur.