Gürcan Banger
Bilanço gibi bazı tablolar, işletmenin belli bir andaki durumunu gösterir. Hâlbuki bir işletme canlı bir sistemdir ve performansının zaman akışı içinde sürekli izlenmesi gerekir. İşletmenin işleyişi içinde alınan seçilmiş kesitler o anki durumu belli etmesine rağmen kalıcılık ve sürdürülebilirlik konusunda bilgi vermez. Belirlenmiş göstergelerin sürekli olarak belli zaman aralıklarında ölçümüyle yapılacak bir trend analizi işletmenin gidişatı konusunda değerli ipuçları verir. Bu yönelime bakarak ve daha önceki yıllarda ya da dönemlerde hazırlanmış yönelim eğrileri ile kıyaslayarak işletmenin mevcut performansı ve gelecekte gideceği yön konusunda öngörü geliştirilebilir. İncelenecek göstergeler içinde kârın miktarı ve kârlılık oranı ilk sıralarda yer almalıdır.
Ürün ve Müşteri Çeşitliliği
İşletme pazara bir ya da daha fazla sayıda ürün (ve hizmet) sunuyor olabilir. Ürün bazlı kâr analizlerinin her ürün (ya da ürün grubu) için ayrı olarak yapılması gerekir. Böylece her ürünün işletmenin kârlılığına olan katkısı ortaya konacaktır. İşletme ürünün kârlılığa bakarak üretim ve pazarlama planlarını şekillendirebilir. Eğer işletmede çok sayıda ürün varsa bu durumda düşük satış cirosuna sahip ürünler gruplanarak incelenebilir.
Bazı ürünler daha büyük kaynak (malzeme, enerji, emek, zaman) maliyetine yol açmalarına karşın kârlılıkları istenen düzeyde olmayabilir. Bu nedenle kârın belirlenmesindeki iki ana unsurdan birisi olan maliyetin ürün bazında izlenmesi ve değerlendirilmesi gerekir.
Bazı ürünler pazarın doğası gereği düşük kârlılığa sahiptir. Kâr oranının yüksek olmaması işletmenin bu ürünü terk etmesi anlamına gelmez. Fakat düşük marjlı bir ürünle kazanç sağlamak için satışın yüksek hacme çıkması gerekir. Bazı düşük kârlı iş modellerinde kazancın kaynağı yüksek cirodur. Bu nedenle az kârlı ürünlerde uygulanacak politika, bunlar için yüksek satış hacmi sağlayacak pazarlama çalışmalarına yönelmektir. Diğer yandan pazar yapısına bağlı olmakla birlikte; düşük kârlı, ama yüksek cirolu satışların her zaman için daha yüksek risk içerdiğini de dikkate almak gerekir.
Ürünün pazardaki durumunu belli eden ciro ve kâr eğrileri, girişimciye yükselen ve düşen ürünler konusunda da bilgi verir. Yükselen ürünlerde pazarın canlılığından daha fazla yararlanmak için ek tedbirler almak düşünülebilir. Diğer yandan satışı ve kârlılığı düşen ürünleri yeni inovatif geliştirme ve eklemelerle cazip hale getirmek veya belli bir zaman diliminde pazardan çekmek öngörülebilir.
Bu başlık altında birkaç hatırlatma daha yapabilirim. Eğer işletmenin birden fazla ürünü varsa müşteriye kesilen faturalarda ürün çeşitliliği olması istenen durumlardan birisidir. Eğer müşteri işletmemizden az sayıda çeşit alıyorsa, bu durumda bizde var olduğu halde diğer ürün ihtiyaçlarını başka firmalardan tedarik ediyor demektir. Ürün çeşidi sığlığı olan faturalara ve müşterilere geliştirici özel ilgi göstermek gerekir.
Bir diğer konu ise işletmeden aynı ürünü aldıkları halde kârlılıkları farklı olan müşterilerdir. Aynı ürünü aynı hizmetle aldığı halde işletmeye daha düşük kâr sağlayan müşteriler de kârlılığı artırmak için üzerinde düşünülmesi ve karar üretilmesi gereken hassas konulardan bir başkasıdır.
Özetleyelim. Kâr analizi, son tahlilde işletme operasyonlarının güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koyar. Güçlü yönleri geliştirmek ve zayıf yönleri daha iyi hale getirmek işletmenin geleceğe daha sağlam ilerlemesini sağlayacaktır. Bu politikaları ve ilgili kararları üretebilmenin birinci şartı, işletmede güncel, doğru, güvenilir ve hızlı cevap veren bir bilgi yapısının olmasıdır. Çağımızda enformasyon yerine bilgisizliğin veya dezenformasyonun hâkim olduğu bir işletmede yönetim fonksiyonunun başarılı olması ancak şansa kalır.