Oran Analizi Üzerine Kısa Bir Özet – 3

PAYLAŞ: ... facebooktwittergoogle_plusredditpinterestlinkedinmailby feather
PrintFriendly and PDFYazdır

Oran AnaliziOran Analizi Üzerine Kısa Bir Özet – 3

Gürcan Banger

İşletmenin nakde dönme ve borç ödeme gücünü gösteren likidite oranları yanında firma hakkında mali yorumlar yapabilmek için başka verilere de ihtiyaç duyulur. Bunlar arasında kârlılık, faaliyet ve finansal yapı oranlarını sayabiliriz. Hiç kuşkusuz; bu sayısal değerler kendi başlarına bir anlam ifade etmezler; her orana tek tek ve oranların oluşturduğu resme bir bütün olarak sağlıklı yorumlar üretebilmek gerekir.

Kârlılık Oranları

Girişimci gelir elde etmek için yatırım yaparak bir işletme kurar. Bu işletme mal ve/veya hizmet satışı yaparak kazanç elde eder. Kâr oranları işletmenin yaptığı yatırıma ve aldığı riske karşılık satışlardan kâr edebilme yeteneğini gösterir. Kârın işletmenin sürdürülebilirliğin ve büyüme potansiyelinin kaynağı olduğunu hatırladığımızda, performans ölçmede kârlılık oranlarının önemi de ortaya çıkar. Kârlılık performansının ve yeteneğinin ölçümü amacıyla ağırlıklı olarak brüt kâr oranı, net kâr oranı, aktif kârlılığı oranı ve özkaynak kârlılığı oranı gibi göstergeler kullanılır.

Bir firma, kendisini doğru faaliyet (stok, alacak, borç) yönetimi ile nakdi biteviye firma dışına akıtan ve ‘piyasayı finanse eden kârsız banka’ olmaktan alıkoymalıdır.

Brüt kâr, toplam satışlardan satılan mal ve hizmetin maliyetinin düşülmesi ile elde edilir. Bu değerin satışlara oranı “brüt kâr oranını” verir. Burada kullanılan kâr değerinden henüz genel yönetim, finansman ve pazarlama giderleri düşülmemiştir. Bu nedenle brüt kâr oranı işletmenin hammadde, işçilik, amortisman gibi maliyetleri yönetme başarısını ortaya koyar.

Net kâr, satışlardan elde edilen gelirden tüm giderlerin ve vergi ödemelerinin düşülmesi sonucu bulunur. Firmanın kâr payı dağıtma ve kendi kaynakları ile yatırım yapma için ihtiyaç duyduğu kaynağı net kâr oluşturur. Net kârın satışlara oranlanması ise “net kâr oranını” verir. Brüt ve net kâr oranlarının yüksek olması işletmenin kısa, orta ve uzun vadede sağlıklı yaşaması için istenen özelliktir. Diğer yandan kâr oranları firmanın yer aldığı pazarın yapısına ve ekonominin iç ve dış şartlarına göre değişir. Kâr oranlarının sektörel ortalamalarla karşılaştırılması işletmenin durumunu ortaya koyması açısından değerlidir.

Gözlemlerim, özellikle düşük kârlılık özelliğine sahip pazarlarda yer alan işletmeler için –çoğu zaman yüksek olabilen– genel yönetim giderlerinin kritik önemde olduğunu gösteriyor. Kârlılık oranlarının ortaya konmasından sonra gider kalemlerinin ayrıntılı incelenmesi, yapılabilecek yalın iyileştirmeler için değerli ipuçları verecektir.

Diğer iki oranı, –ilgilenenlerin daha kapsamlı literatür çalışması yapmalarını önererek– kısaca tanımlamakla yetineceğim. “Aktif kârlılığı oranı”, işletmenin sahip olduğu tüm varlıkların kurumsal yönetim tarafından verimli ve etkili kullanılma performansını gösterir. Net kârın ortalama toplam varlıklara oranlanması ile elde edilir; yüksekliği ise başarı ifadesi olarak kabul edilir. “Özkaynak kârlılığı oranı”, bütün giderler düşüldükten sonra firmaya yatırılan sermayenin karşılığı olarak elde edilen getirinin düzeyini gösterir. Net kârın ortalama özkaynaklara oranı şeklinde hesaplanır.

Oran AnaliziFaaliyet Oranları

Faaliyet oranları işletme varlıklarının kullanım performanslarını ortaya koyar. İşletmenin faaliyetleri ile varlıklarını kâr etmek ve nakit yaratmak için ne kadar etkili ve verimli kullandığını gösterir. Bu oranların da –ilgili mali tablolar kullanılarak– sürekli üretilmesi ve zaman ekseninde izlenmesi beklenir. Faaliyet oranları arasında alacak devir hızı, alacak tahsil süresi, stok devir hızı, stok gün sayısı, aktif devir hızı, borç devir hızı gibi göstergelerin takibi işletme varlık ve faaliyetlerinin iyi kullanımına katkı yapar.

Faaliyet oranlarının önemini basit olarak şöyle ifade edebiliriz. Eğer stokta bekleyen mal ya da tahsil edilmemiş alacak varsa, işletme sermayesi olarak kullanabileceğiniz ve gelir elde edebileceğiniz kaynakları atıl halde bekletiyorsunuz demektir. Genel ilke olarak ortalama olarak stokun hızlı dönmesi ve alacakların hızlı tahsili istenen durumlardır. Eğer faaliyet oranlarına konu olan faaliyetler ve varlıklar için dengeli bir durum oluşturulamazsa, işletme finansman yetersizliği sıkıntısı yaşayabilir. Stok veya alacak olarak varlığı olmasına rağmen nakit akışı ve finansman (işletme sermayesi) sorunları yaşar. Bir firma, kendisini doğru faaliyet (stok, alacak, borç) yönetimi ile nakdi biteviye firma dışına akıtan ve ‘piyasayı finanse eden kârsız banka’ olmaktan alıkoymalıdır.

(Devamı var.)
İZLE: ... facebooktwittergoogle_pluslinkedinrssyoutubeby feather

duyguguncesi hakkında

Gürcan Banger, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ mezunu. Elektrik yüksek mühendisi (opsiyonu bilgisayarlı denetim). Halen iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik gibi konularda kurumsal danışman ve eğitmen olarak çalışıyor. Düzenli olarak kendi bloglarında ( http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net ) yazıyor. Köşe ve dosya yazdığı gazete ve dergiler var.
Bu yazı İş kültürü, İşletme, Performans, Yönetim kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>