Oran Analizi Üzerine Kısa Bir Özet – 4
Gürcan Banger
Oran analizi çalışmalarının (likidite, kârlılık ve faaliyete ilişkin olanlar yanında) bir başka bölümünü finansal yapı oranları oluşturur. Bu başlık altında işletmenin finansman yapısı değerlendirilmeye çalışılır.
Finansal Yapı Oranları
Finansal yapı oranları, işletmenin yatırımlarını ve faaliyetlerini hangi kaynaklardan finanse ettiğini gösterir. Kaldıraç oranları olarak da isimlendirilir. Bu tür sayısal hesaplamaların yapılmasındaki amaç finansal risk, faaliyet riski, yönetim riski ve sektörel risklerin belirlenmesine yardımcı olmaktır. Finansal yapı analizinde borçluluk ıranı, kısa vadeli borçlar oranı, borç özkaynak oranı, faiz ödeme gücü ve banka kredileri oranı gibi sayısal değerler hesaplanır ve yorumlanır.
Finansal yapı analizinde kullanılan sayısal oranlara bazı örnekler verelim. Yatırımların finanse edilmesinde ne ölçüde borç veya öz varlık kullanıldığını gösteren orana “borçlanma oranı” denir. Toplam borcun toplam öz varlığa oranı şeklinde hesaplanır. “Faiz karşılama oranı” faiz ve vergi ödemeleri öncesi net kârın faiz giderlerine oranlanması ile elde edilir. İşletme kârının faiz giderlerini karşılama gücünü ifade eder. İşletmenin incelenen yıla ait faiz gideri ile uzun vadeli borç taksitlerinin işletme kârı ile karşılanma düzeyini gösteren orana “borç yükü karşılama oranı” adı verilir.
Eğer işletmenin elinde yeterli miktarda özkaynak yoksa yatırım ve faaliyetler için borçlanmaya ihtiyaç duyar. Diğer yandan sözü edilen ihtiyaçların borçla karşılanması yukarıda saydığım risklerin artmasına neden olur. Borçlanma düzeyinin yükselmesi ile birlikte bunun finansal maliyetleri –miktar ve/veya oran olarak– yükseltici etki yapması da beklenen bir durumdur. Finansman maliyeti, sonuç olarak mal ve hizmet maliyetlerine yansır; pazardaki rekabet gücünün olumsuz etkilenmesine neden olur.
İşletmelerin kaynak ihtiyaçlarını karşılarken iyi tasarlanmış ve planlanmış bir borçlanma modeli geliştirmeye özen göstermeleri gerekir. Yatırımlar için daha düşük faiz oranlı ve uzun vadeli borçlanma tercih edilirken, kısa ve orta vadeli faaliyetlere ilişkin ihtiyaçlar için kısa sürede kapanabilecek borç türleri seçilebilir.
Bir işletmenin kârlılığı korumak ve geliştirmek gibi stratejilerinden birisi finansal yapıyı güçlendirmek olmalıdır. Gerek yatırım gerekse işletme sermayeleri konusunda sıkıntı çeken veya nakit darboğazına düşen işletmelerin büyük bölümünde plansızlık veya kötü planlama geçmişi yer alır. Finansal yapı oranları analizi bir yandan geçmişi değerlendirirken, diğer yandan gelecekteki finans yönetimi için ipuçları verir; borçlu ve yeni borçlanma ihtiyacı duyan işletmelerde bu analiz son derece değerlidir.
Yorumlanıp strateji veya politika olarak değerlendirilmediği sürece oran analizi, ‘entelektüel’ bir çalışma olmanın ötesinde bir anlam ifade etmez. Burada sadece birkaç örneği verilen oranlar, doğru hesaplanmalı ve özenle yorumlanmalıdır. Oran analizi sayesinde işletmenin finansal performansı hakkında değerlendirme yapmayı sağlayacak enformasyon edinilir. Olumlu ve olumsuz finansal gelişmeler hakkında edinilen bilgi, kurumsal strateji ve politikaların oluşturulmasına veya değiştirilmesine imkân tanır.
Oranların tek bir dönem için elde edilmesi yeterli olmaz. Her dönem için izlenen oranlar yeniden hesaplanmalı ve trend analizi yapılmalıdır. Dönemler (örneğin yıllar) arasındaki değişimi görmek için genelde görsel grafikler iyi sonuç verir. Ayrıca sektör ortalamaları ile yapılacak kıyaslamalar işletmenin pazarda ve sektörde nerede durduğunu belirtmesi açısından önemlidir.
Bitirirken
Burada verdiğim özet bilgilerin oran analizi konusunda farkındalık yaratma ve teşvik etme amacı taşıdığını unutmayın. Konu hakkında ilgili kitap ve makaleleri okuyarak, eğitim - danışmanlık hizmeti alarak ve işletmenin muhasebeci veya mali müşavirinin desteğini sağlayarak bilgi ve deneyim düzeyini artırmak gerekir.