Gürcan Banger
Hedefleriniz var mı? Benim için cevaplanması en zor sorulardan birisi “Hedefin nedir?” olabilir. Maddi yaşama ilişkin basit istekleri hedeflerimiz olarak kabul edebilir miyiz? Pek çok kişinin “Hedefin nedir?” sorusunun cevabı olarak söyleyeceği az çok tanımlı bir hedefi vardır. Ama bu cevap, ‘gerçek’ bir hedef olarak kabul edilebilir mi? Belki de kişisel hedefleri tanımlarken bazı kriterler ve kurallar koymamız gerekir. Örneğin ‘akıllı’ olmayan bir hedef, gerçek bir hedef saymayabiliriz.
“İnsanın akıllısını bilirdik de; hedefin akıllısı olur mu?” diye sorabiliriz. Bir hedefin ‘akıllı’ olabilmesi için o hedefin sağlaması gereken bazı koşullar var mı? Gerçekte bizim hedef diye saydıklarımız, çoğu zaman ‘niyet’ olmanın ötesine geçemiyor.
Tanımlı Hedef
Hedefli veya kendiliğinden akışa bağlı yaşamak –saygı duymamız gereken– kişisel bir tercihtir. Kendiliğindenliği seçerseniz, karşılaştığınız ‘tesadüflerin’ sonuçlarına razı olmanız gerekir. Hedefli yaşamı bir yaşam ise önünüze uymanız gereken bir dizi kural ve zorunluluk koyar. Örneğin hedefli bir yaşam için öncelikle hedefleriniz olmalıdır.
Kişisel hedefinizi “iyi bir yaşamınız olması” biçiminde ifade edebilirsiniz. bu ifade yeterince açık ve anlaşılır mıdır? Bu şekliyle söylendiğinde muhtemelen ne sizin için yeterince tanımlı ne de başkaları için pek anlaşılır değil. Akıllı bir hedefin öncelikle özgül (spesifik, özellikleri belirlenmiş) olması gerekir. Verdiğim örnek hedef çerçevesinde söylersek; “iyi bir yaşam” beklentinizin nelerden oluştuğunu öncelikle kendinize açıkça anlatabilmelisiniz.
Eğer daha somut bir hedeften söz ediyorsak, bununla ilgili dün, bugün ve yarın arasında kıyaslamalar yapmamızı sağlayan kriterlerimiz olmalıdır. Örneğin “Çok param olmasını istiyorum” demek yeterli değildir. Önünüzdeki günlerde (yakın, orta ya da uzak gelecekte) şu anki durumunuza göre adımlar ve aşamalar halinde nasıl maddi iyileştirmeler yapabileceğinizi önünüze sayısal olarak koyabilmelisiniz. Örneğin “Bu yıl gelirim şu kadar. Önümüzdeki yıl bunu yüzde 30 artırmak istiyorum” diyebilmelisiniz.
Kişisel yaşamımızda olduğu gibi, iş dünyamızdaki hedeflerimiz de ‘ölçülebilir’ olmalıdır. Ölçülemeyen bir büyüklük yönetilemez. Bu nedenle ‘en iyi’, ‘en büyük’, ‘en güzel’ gibi hedefler ölçülebilir olmadığından; genellikle belirsiz ve bulanık olarak kalır. Aşkı, sevgiyi veya tutkuyu ölçemezsiniz; ama yaşamdaki pek hedef ölçülebilir niteliktedir. Genellikle ölçmenin, sonraki kararlarımız için önemli bir veri birikimi sağladığını unutmamalıyız.
Milli Piyango’nun yılbaşı çekilişinde büyük ikramiyesinin size çıkması için bilet almanız gerekir. Piyango bileti almayı inançlarınız gereği doğru bulmuyorsanız veya bilete ayıracak paranız yoksa büyük ikramiye sizin için ‘ulaşılabilir’ değildir. Bir hedefi yakalayabilmek için onunla ilgili kaynaklara sahip olmanız gerekir. Bu kaynaklar sizin için ‘ulaşılabilir’ değilse, hedefi yakalamanız da mümkün olmaz.
Hayaller ve Hedefler
Ne güzeldir hayal kurmak! O düş dünyasında dolaşmak ne eğlenceli, elimizi uzattığımız her şeyi zahmetsizce alıvermek ne kolaydır! Hepimizin hayalleri olmalı, ama gerçek dünya, hayallerden çok farklıdır. Hedeflerimiz de yaşadığımız dünyanın gerçeklerine uygun olmalıdır. Hem kendimiz gerçekçi olmalıyız hem de hedefimiz gerçekçi olmak zorunda…
Hedefli veya kendiliğinden akışa bağlı yaşamak –saygı duymamız gereken– kişisel bir tercihtir. Kendiliğindenliği seçerseniz, karşılaştığınız ‘tesadüflerin’ sonuçlarına razı olmanız gerekir.
Özetleyelim. İş veya günlük yaşamınızda gerçek değişimi istiyorsanız, kendiniz veya kuruluşunuzla ilgili koyacağınız hedefler özgül (spesifik), ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve zamanlanmış olmalıdır. Ancak buna uygun davrandığınızda, seçiminiz olan hedefi başarma ihtimali yükselir.