Gürcan Banger
Bireysel ve kurumsal yaşamlar gösteriyor ki kişi, bir ‘şeye’ sahip çıktığında, onun kendisine ait olduğunu hissettiğinde veya kendisini onun değerli bir parçası gördüğünde bu ‘şeyle’ ilgili faaliyetleri daha başarılı oluyor. İş kültüründe bu durumu, çalışanın kendisini işletme kültürünün değerli bir unsuru ve işletmenin son ürününün önemli bir katılımcısı olarak hissetmesi biçiminde yorumluyoruz. Bunun sağlanması asla kolay değildir. Bu kültürel bütünleşmenin sağlanması için katılımın işletmenin yaşam tarzı haline dönüşmüş olması gerekir. İşletmenin çalışan seçiminde uygulaması gereken iş aklı, inisiyatif kullanma ve takım oyuncusu olma becerileri arzulanan kurumsal kültürün geleceğe doğru ilerlemesine katkı yapacaktır.
İnisiyatif kullanma konusunda bir noktaya açıklık getirmek gerekir. İşletmenin kişiler bağlı olmadan bir sistem olarak işlemesi için özellikle her gün yapılagelen operasyonel işler baştan sona tanımlı olmalıdır. Bu tür işler yapılışı sırasında kişisel takdir veya inisiyatif kullanma gerektirmez. Tanımlı operasyonel işlerle ilgili –iyileştirmeye veya yenileştirmeye yönelik– görüş alışverişinin takım toplantıları sırasında gerçekleşmesi daha uygun olur. Özetle; operasyonel işlerin çalışanın kişisel takdirine ihtiyaç bırakmayacak şekilde tanımlı olması sistemli kurumsal işleyişin önemli kurallarından birisidir.
Nitelikli çalışanı işletmeye dâhil ederken bazı kurallar geliştirmek ve uygulamak işletmenin kurumsal sorumluluğudur. Diğer yandan nitelikli çalışanın işletmede kalıcı olmasını sağlamak ise bundan daha fazlasını gerektirir. Piyasanın ve başka firmaların çekiciliği karşısında çalışanın kalıcılığını temin etmek özellikle küçük işletmelerin yaşadığı en önemli sorunlarından birisidir.
Çalışanın sürekliliğini sağlamak için birkaç boyutta tatmininin sağlanması gerekir. Birincisi; maaş ve uygulanıyorsa prim olarak yapılan ödemelerdir. Finansal ödemelerin piyasada gerçekleşen ortalamanın altında kalmaması önerilir. İkincisi ise duygusal tatmin konusudur. Bu bağlamda terfiden ödüllendirmeye kadar pek çok uygulama mümkündür. Diğer yandan çoğu zaman başarı ve iyi performans karşılığında çalışana teşekkür edilmesinin bile unutulduğu çokça görülen olumsuz örneklerdir.
Çalışanı yukarıda anlattığım çerçevede değerlendirmek için öncelikle onun işletmeye katkısını izlemek gerekir. Bu amaçla bir izleme ve değerlendirme sisteminin oluşturulması bir sistem olarak işlemek isteyen kurumsallığın vazgeçilmez şartlarındandır.
Yapılanı Bilmek
… bir genel kural olarak girişimci, iş sahibi veya yönetici her durumda işe (işletmeye) yabancılaşmaktan kaçınmaya özen göstermelidir.
Bir iş sahibi veya yönetici, işletmedeki kendi ekosistemi içinde her çalışanın işini ve nasıl yapıldığını bilmelidir. Bu sayede herhangi bir eksiklik veya zafiyet nedeniyle işin yapılamadığı durumda ‘yedek çalışan’ veya ‘yedek eğitmen’ olmak mümkündür. Girişimci, o işi kendi yapabilir veya yapılması için bir başkasına eğitim verebilir. İş sahibinin veya yöneticinin herhangi bir işi öğrenmek üzere ilgi göstermesi ve bu amaçla iletişim kurması, yukarıda saydığım yararları dışında çalışanın kendini ve işini değerli hissetmesini sağlayabilir. Özetle; bir genel kural olarak girişimci, iş sahibi veya yönetici her durumda işe (işletmeye) yabancılaşmaktan kaçınmaya özen göstermelidir.