Mutluluğu Ölçmek

PAYLAŞ: ... facebooktwittergoogle_plusredditpinterestlinkedinmailby feather
PrintFriendly and PDFYazdır

Mutluluğu ÖlçmekMutluluğu Ölçmek

Gürcan Banger

Bilimsel araştırmanın nicel ve nitel olmak üzere iki temel türü var. Nicel araştırma sayı, kg, metre, saat vb. gibi konuya uygun birimler cinsinden ölçme yaklaşımı üzerine kurgulanmış. Nicel gözlem, ölçmeye dayanarak yapılan ve sonucu sayısal olarak belirtilen nesnel bilimsel veri toplama işidir. Ölçme sonucunda elde edilen verilerle modeller kurulabilir; karşılaştırmalar ve oranlamalar yapabilir; tablolar düzenlenebilir ve sayısal tabanlı grafikler çizilebilir. Nicel sonuçlar, daha önce belirlenmiş ve kabul edilmiş standartlara dayandığından kişilere göre değişmez.

Nitel araştırma ise sayısal ölçme yaklaşımını kullanmaz. ‘Güzel, sıcak, büyük’ vb. gibi tespitlerini duyu organlarına dayandırır. Duyu temelli olduğu için ‘bulgular’ kişilere göre değişebilir.

Bir araştırma açısından nitel ve nicel yaklaşım birbirini dışlamaz. Kimi zaman biri, bazı durumlarda ikisi birden kullanılabilir. Bu konudaki seçim; araştırılan konunun özellikleri, araştırmanın yaklaşımı ve araştırmacının tercihleri ile yapılır. Bazı durumlarda ise içinde yer alınan bilim veya disiplin dalı araştırma yaklaşımının belirlenmesinde etkili olur. Örneğin mutluluk gibi bir konuyu psikoloji, felsefe, biyoloji, antropoloji ya da sanat birbirinden farklı yaklaşımlarla ele alabilirler.

Mutluluğu ÖlçmekZor Kavramlar

Mutluluk gibi çok tartışılmış bir kavram konusunda TDK Sözlüğü’nden yardım istediğimizde şöyle bir tanımlama ile karşılaşıyoruz: “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, mut, ongunluk, kut, saadet, bahtiyarlık, saadetlilik”. Bir başka tanıma baktığımda, mutluluğun zihinsel duygusal olarak iyi olma durumu olarak tanımladığını görüyorum. Bu durumun dışavurumu olarak olumlu veya hoş duyguların memnuniyetten coşkulu neşeye kadar değişebilen çeşitliliği gösteriliyor.

Kişilerin mutluluğundan söz ederken “mutlu”, “daha mutlu” veya “çok mutlu” gibi nitel betimlemeler kullanıyoruz. Ama bu tespitler yukarıda da söz edildiği gibi kişiye göre değişebilen nitelemelerdir. Bir referansa veya standarda dayalı olmadığından, kişinin iki farklı zamandaki mutluluk düzeylerini veya iki farklı kişinin mutluluk karşılaştırmasını yapmak mümkün olmaz. Sadece az ya da çok gibi belirsiz nitelemeler yapabiliriz.

Diğer yandan mutluluğu bir ‘durum’ olarak tanımlıyorsak, bu durumu ölçülebilirlik temelinde belirleyen değişkenler ve / veya ortaya koyan göstergeler olmalıdır. Sistem Teorisi’nden kaynaklandığı biçimiyle bu değişkenler ve göstergeler bir durumla bir başkasını karşılaştırmamızı sağlar. Öyleyse; hangi nicel değişken veya göstergeleri kullanarak mutluluğu ölçebiliriz? Hangi bilim veya disiplin dalında bu amaca yönelik yöntem, teknik veya araçlar geliştirilmiş? (Ama “Ölçmeli miyiz?” şeklinde bir soru da eklemeliyiz.)

Psikoloji ve Felsefe

Mutluluk tartışmasının bağlamını Antik Çağlarda felsefe belirledi. Daha sonra psikolojinin felsefeden ayrılması ile birlikte mutluluğu tartışan iki ayrı ana alan oluştu. 20’inci yüzyılla birlikte psikolojinin yaklaşımlarından yararlanan –iktisat, pazarlama, iletişim gibi– başka disiplinler de mutluluk gündeminin içinde yer aldılar.

… hangi nicel değişken veya göstergeleri kullanarak mutluluğu ölçebiliriz?

Psikolojinin mutluluğu belirleme yaklaşımlarının temelinde mutluluk testleri ile yapılan ölçümler yer alıyor. Ruh halini mutluluğa yönlendirdikleri düşünülen olumlu etkiler, nicel esaslı testlerle tespite çalışılıyor. Bu ‘olumlu etkilerin’ altını deşelediğimizde ise mutluluk yerine büyük oranda ‘hazzın’ ölçülmeye çalışıldığını görüyoruz. Bu da psikolojinin bulgularının neden iktisat, pazarlama ve pazarlama iletişimi tarafından kullanıldığını gösteriyor. Tüketim toplumu temel dayanaklarını bu ‘ölçülmeye çalışılan sayısal’ haz tespitlerinde buluyor. Mutluluk haz türlerinin toplamı mıdır? Bu konuda yapılan araştırmalar bunu doğrulamıyor.

Felsefe ise mutluluk kavramına insan, yaşam ve gelişim üçlemesi ile daha farklı bakıyor. Mutluluk, anlık hazların toplamından daha büyük bir ‘şey’ olmalı. Psikoloji bize neyin kendimizi ‘iyi’ hissetmemizi sağladığına dair ipuçları verirken, felsefe sürdürülebilir bir mutlu yaşamı tartışmaya ve betimlemeye gayret ediyor. Bilimsel gelişmelerle birlikte yaşamın pek çok alanını terk eden felsefe, mutluluk konusunda her zaman bizimle birlikte olacak. Olmalı.

(Sırada ” ‘Harika Yeni Yıl’ Matematiği” var.)
İZLE: ... facebooktwittergoogle_pluslinkedinrssyoutubeby feather

duyguguncesi hakkında

Gürcan Banger, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ mezunu. Elektrik yüksek mühendisi (opsiyonu bilgisayarlı denetim). Halen iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik gibi konularda kurumsal danışman ve eğitmen olarak çalışıyor. Düzenli olarak kendi bloglarında ( http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net ) yazıyor. Köşe ve dosya yazdığı gazete ve dergiler var.
Bu yazı Düşünce, Felsefe, Fikir - Düşünce, Mutluluk, Mutsuzluk, Ölçülebilirlik - Ölçme, Psikiyatri, Psikoloji kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>