Benlik Üzerine Birkaç Cümle

PAYLAŞ: ... facebooktwittergoogle_plusredditpinterestlinkedinmailby feather
PrintFriendly and PDFYazdır

Benlik Üzerine Benlik Üzerine Birkaç Cümle

Gürcan Banger

Benlik; “bir kişinin öz varlığı, kişiliği, onu kendisi yapan şey, kendilik” olarak tanımlanır. Biraz daha karmaşık bir başka tanımlama ise “bir kişinin kendi algı, duygu ve düşünce deneyimi toplamından oluşan deneyiminin öznesi” şeklindedir. Benlik kavramı insanı konu alan bilim, disiplin ve öğretiler tarafından sıklıkla tartışma konusu yapılır. Örneğin psikoloji ve felsefenin önemli bir bölümü benlik temalı çalışmalardan oluşur.

Yaklaşımlar

Benlik konusundaki bir yaklaşımı şöyle bir örnekle sadeleştirebiliriz. Bir bilgisayarın yetenekleri içindeki merkezi işlem birimi (MİB) denilen yonganın özellikleri ile ilgilidir. Bu yonga belirli işlem türleri ve işlem hızı gerçekleştirecek biçimde üretilmiştir. Bilgisayarın beceri ve yeteneklerini çok büyük oranda bu içsel yonga tarafından belirlenir. Bilgisayar bu yonga ile işlemeye devam ettiği sürece aynı performansı sergiler.

Nasıl bir ekmek olacağımız önceden belirlenmiş olabilir mi? Yoksa her birey bir ‘büyük teknedeki hamurdan’ biraz alıp kendi ekmeğini kendisi mi yapacak?

Benliği; bilgisayardaki MİB yongası gibi seçimi daha baştan yapılmış, dolayısıyla performansı önceden belirlenmiş bir öz olarak kabul eden yaklaşımlar var. Tasavvuf düşüncesi okullarının bir kısmı da benliği benzer biçimde ele alıyor. Yaratıcının her insana kendi özünden bir parça verdiğini söylüyor. Böylece bu içsel öz sayesinde fiziksel ölümden sonra da yaşamaya devam eden bir ruh olgusu oluşuyor. Bu yaklaşımı esas olarak inanç veya din temelli disiplinler ve öğretiler sergiliyor.

Bir başka yaklaşım ise yukarıda verdiğim ikinci tanımda olduğu gibi benliği bir toplam olarak ele alıyor. Bu toplam ise duygular, düşünceler, deneyimler, arzular, anılar gibi yaşamsal unsurlardan oluşuyor. Bir birey olarak evrende bu toplamı yaşayan ve temsil eden bir özneyi ‘oynuyoruz’.

Bu ikinci görüşü açıklamak konusunda kimya bilimi bize yardımcı olabilir. Örneğin hidrojen ve oksijen gibi farklı özelliklere sahip iki ayrı element uygun biçimde bir araya geldiğinde, her ikisinden de farklı özellikler sergileyen suyu oluşturuyor. İnsanlar da benzer olayların içinde ve benzeyen duygular yaşasalar da, sonuçta farklı özneler meydana getiriyor. Basit olarak söylersek; dünyada –geçmişte ya da bugün– kaç tane insan varsa, aynı sayıda farklı benlik (özne) var demektir. Her birey yaşadığı deneyimlere –mümkün olan tüm benzerliklere rağmen– farklı bir özne oluşturacak biçimde mayalıyor ve pişiriyor.

Her bireyin, benzerliklere rağmen farklı özneler oluşturması insan bilimleri açısından önemli bir sonucu var. Kişiye fiziksel, duygusal veya düşünsel olarak uygulanan iyileştirme, değiştirme ve geliştirme programları büyük oranda ‘ortalama’ olanı hedef alıyor. Her öznenin öz olarak farklılığını gözden kaçırıyor. Eğer benlikte esas olan farklılıklarsa, başta kişisel gelişim programları olarak tüm değişim-gelişim yaklaşımların kişinin farklılığını özenle dikkate alması gerekir.

Benlik Üzerine Tartışma

Nasıl bir ekmek olacağımız önceden belirlenmiş olabilir mi? Yoksa her birey bir ‘büyük teknedeki hamurdan’ biraz alıp kendi ekmeğini kendisi mi yapacak? Bu yaklaşımlardan sadece birini ezbere almak doğru değil gibi… Sanki bir başlangıç durumu ile yola çıkıp daha sonra –denetimimizde olan ve olmayan şartlar altında– kendi seçimlerimiz ile kendimizi oluşturuyoruz.

Bir de değişim konusu var. Uzak ve yakın çevremizdeki sayısız faktörün etkisi altında fiziksel, duygusal veya düşünsel olarak değişmeden kalabilmek mümkün değil. Buna karşılık özellikle benliğin bir parçası olan ‘düşünsel kalıbın’ değişimine direnenlere de sıklıkla tanık oluyoruz. Hâlbuki “değişmeden kaldığını iddia eden kişinin ‘sadık olduğu’ kendisi değil, yanlış benlik düşüncesidir”. Ne dersiniz?

İZLE: ... facebooktwittergoogle_pluslinkedinrssyoutubeby feather

duyguguncesi hakkında

Gürcan Banger, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ mezunu. Elektrik yüksek mühendisi (opsiyonu bilgisayarlı denetim). Halen iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik gibi konularda kurumsal danışman ve eğitmen olarak çalışıyor. Düzenli olarak kendi bloglarında ( http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net ) yazıyor. Köşe ve dosya yazdığı gazete ve dergiler var.
Bu yazı Ben, İnanç, İnsan, Kişisel gelişim kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>