Kişisel Verimlilik ve Yalınlık

PrintFriendly and PDFYazdır

Kişisel Verimlilik ve Yalınlık Kişisel Verimlilik ve Yalınlık

Gürcan Banger

Kişisel verimlilik ve yalınlık bağlamına tekrar dönelim ve kişisel verimli yaşam ile yalınlığın bağdaştırılmasının köklerine göz atalım. 1970’li yıllardan başlayarak sanayide üretim yönetime felsefesine Japon yaklaşımları hâkim oldu. Özellikle Toyota fabrikalarında geliştirilen yöntem ve teknikler daha sonra Batı dünyasının yönetim felsefelerinin de ana eksenini oluşturdu. Bugün bu tür üretim yaklaşımları, birer soyut felsefi olgu gibi anlatılmasına rağmen bunların tamamının köklerinde Japon yaşam kültürünün izleri var. Bir anlamda Japon halkının ve ailesinin yaşam anlayışının iş ve fabrika ortamlarına taşınması olarak düşünebilirsiniz. Japon yöneticisi ve çalışanı, 1970’li yıllardan başlayarak evindeki ve günlük yaşamındaki yaklaşımını fabrikanın üretim ortamlarına taşımış gibi görünüyor.

Konuyu mutfaktan izlediğinizde; Japon üretim ve yönetim felsefesindeki buluşların ve yeniliklerin büyük oranda uygulamalı deneylerden kaynaklandığını gözlersiniz. Bir başka deyişle; aileden ve yaşamdan aktarılan kültür, Japon iş dünyasında bazı denemelerden geçtikten sonra bir iş modeline, dolayısıyla iş kültürüne dönüşmüş. Günümüzde tüm dünyada Japon üretim ve yönetim anlayışının yaygınlaşmış olmasını sağlayanlar arasında bazı teknik yöneticilerin önemli bir yeri var. Bunlar arasında ‘yalın üretim’, ‘entegre fabrika’, ‘Japon modeli’ gibi isimlerle anılan felsefenin buluşçusu Taiichi Ohno’yu hatırlamalıyız.

Japon üretim yönetimi anlayışından beslenen Toplam Kalite Yönetimi (TKY) yaklaşımının tüm dünyaya yaygınlaşmış olması, Japon tarzının başarısını doğrulamak açısından önemli bir veridir. Toplam Kalite Yönetimi’nin temel ilkelerinden birisi sürekli gelişim ve iyileştirmedir. Japon fabrikasında iyileştirme olgusu, ‘S’ harfi ile kısaltılan davranışlar ve ‘muda’ adı verilen atığın, firenin ve ıskartanın yok edilmesi ile birlikte anılır. Bu iyileştirme yöntem ve teknikleri arasında 5S en bilinenlerden birisidir. 5S simgesindeki S’ler, 5 farklı Japonya sözcüğün (seiri, seiton, seiso, seiketsu, shitsuke) ilk harfleridir.

5S, bir fabrika ortamında yapılacak iyileştirme modellerinden sadece birisidir. Bundan başka 3S, 7S gibi farklı simgelerle anılan modeller de var. Kolayca anlaşılacağı gibi; Japon yaşam ve aile kültüründen gelen bu modeller konusunda Japonya’da ve başka ülkelerde yapılmış çok sayıda akademik ve uygulamalı çalışma var. Bunlar arasında bir üretim yönetimi bilgesi olan Japon Profesör Iwao Kobayashi çalışmaları ile bu alana önemli teorik katkılar yapmış. Kobayashi’nin sanayi ve çalışma ortamlarındaki katkıları, danışmanlık ve sınaî eğitim sektörlerinde çalışanlar tarafından iyi bilinir. Henüz ülkemizde bu tür yöntem ve teknikler yeterince yaygın olmasa bile bu konudaki farkındalık ve bilinç küçük adımlarla ilerliyor.

Kişisel Verimlilik ve Yalınlık Yalın Yaşam

Yalınlığın kişiselliği daha fazla ilgilendiren bir başka boyutu daha var. Tüketim bağımlılığının ikizi hiç kuşkusuz üretim çılgınlığıdır. Üretim ise doğayı değiştirmek anlamına gelir. Eğer yer altındaki altını çıkarmak için zehirli ve tahrip gücü yüksek siyanürü kullanırsanız, o doğal çevreyi sürdürülebilir yaşam için imkânsız bir noktaya getirebilirsiniz. Dolayısıyla yalınlığa yalnız başına tüketimin veya üretimin dünya ve yaşam kaynaklarını yok etmesi açısından bakmamak lazım. Yalınlığın altyapısı olarak sürdürülebilir tüketim ve üretim kavramlarını birlikte dikkate almamız gerekir.

Yalın yaşamın ilintilerinden birisi, doğal yaşam ortamlarının ve buralarda yaşayan canlıların varlıklarının devamının sağlanmasıdır. Bir başka deyişle; insan olarak faaliyetlerimizde diğer canlı türlerinin varlıklarını sürdürmelerine özen göstermek zorundayız. Bu anlayış, basit çevreci kavrayışın ötesine geçen, insanın yaşamının dışına taşarak tüm canlıların yaşamsal sürekliliğini değerli bulan bir yaklaşımdır.

Yaşamsal yalınlık, canlı yaşamına saygılı olmanın bir ifadesidir.

İnsan, söylemini çevresine yazarak veya konuşarak iletebilir. Hâlbuki yaşamsal yalınlık anlayışı, insanın fikriyatını ve yaşam modelini bizzat yaşayarak açıklaması üzerine yoğunlaşır. Örneğin ünlü barışsever ve düşünür Mahatma Gandhi, “Yaşamım mesajımdır” der. İnsanları özendiren yaşamlar, doğanın sürdürülebilirliği konusunda çok önemli katkılardır. Yalın yaşam, insanın doğal köklerinin farkında olması demektir. Bir anlamda tüketmekte aceleci olan insanın, gerçekte kendi varlığını tüketmekte olduğuna işaret edilmesidir. Yaşamsal yalınlık, canlı yaşamına saygılı olmanın bir ifadesidir.

(Devamı var)

duyguguncesi hakkında

Gürcan Banger, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ mezunu. Elektrik yüksek mühendisi (opsiyonu bilgisayarlı denetim). Halen iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak çalışıyor. Raylı Sistemler Kümelenmesi koordinatörüdür. Düzenli olarak kendi bloglarında ( http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net ) yazıyor. Köşe ve dosya yazdığı gazete ve dergiler var.
Bu yazı Kişisel gelişim, Verimlilik, Yalın düşünce kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>