Yazdır
Kişisel Verimlilik Üzerine Birkaç Cümle Daha
Gürcan Banger
Dünyada (okuyabildiğim dillerde) yeni yayınlanan literatürü yakından izlemeye çalışıyorum. Yükselen ivmelenen küresel bilgi birikimi karşısında ürktüğümü de söyleyebilirim. Her an daha fazla bilmeyi isteyen bir kişi için öğrenilecek ne kadar çok eski ve yeni bilgi var. Hiç kuşkusuz; içimizdeki bilme açlığı asla tatmin olmayacak. Çizgi filmde simgelenen ‘Tazmanya Canavarı’ gibi her an değişik konulara ve ilgilere çılgınca açlıkla saldırmaya devam edecek insanlar var olmaya devam edecek. Bu ‘tatminsiz açlığa’ karşılık her konuda ‘iyi’ olmamız mümkün değil. Kişi sevdiği konularda ‘iyi’ olmaya çalışmalı. Kişisel vitrininizde ‘iyi’ olduğunuz konular yer alırsa, bu yönlü talepler alırsınız. Bunun tersini de doğru kabul edebiliriz.
Sevmediğiniz bir işi yapmanız istendiğinde veya bu iş için harcayacağınız zamanı israf olarak kabul ediyorsanız, yapmayı istemediğiniz şeklinde bir red cevabı vermek her zaman kolay olmaz. İlerideki ilişkilerinizi olumsuz etkileyecek bir kırgınlık yaratabilirsiniz. Kişisel vitrininizde yer almayan böyle bir işte ehil olmadığınızın bilinmesi durumunda ise işi yapması için bir başkası bulunacaktır. Eğer daha baştan ‘her şeyi bilen’ izlenimi yarattıysanız, durum kötü demektir; işi yapmama şansınız olmaz. Birikimli ve deneyimli olmadığımız bir konu işi başarı ile bitirmek mümkün olsa bile verimsiz bir çalışma ve zaman kullanımı anlamına gelir.
Nereye?
Bir gemi düşünün ki, limandan demir alır, ama nereye gittiği belli değildir. Eğer gidilecek bir hedef yoksa, varılacak liman olabileceklerden herhangi birisidir. Eğer bir konuda başarılı ve verimli olmak istiyorsanız, öncelikle ne istediğiniz (hedefinizin ne olduğu) konusunda olabildiğince açık ve net olmanız gerekir. Çoğu zaman bu gereklilik, hedefin, ilerlemenin ve başarının ölçülebilir olması şeklinde ifade edilir.
Ölçülebilirlik, öncelikle ulaşılacak hedefin tam olarak belirlenmesi anlamına gelir. Hedefe varıldığında bunu doğrulayan göstergelerin önceden ortaya konması gerekir. İlerleme boyunca bu veya benzer göstergelerin takip edilmesi ve ara aşamaların ne şekilde geçildiğinin izlenmesi şarttır. Hedefe ilerleme göstergelerin bulunmaması durumu, nereye gittiğini bilen pusulasız geminin acıklı haline benzer. Tesadüfen hedefe ulaşılsa bile sonucu, verimsizlik ‘kazanmış’ olacaktır.
Yalın ve Anlaşılır
Bir makale yazdığınızı düşünün. Birkaç gün sonra kendi yazdığınızı anlamakta zorluk çekiyorsunuz. Bu basit örnek, günlük yaşamda sıklıkla başıma gelen bir durumdur. Nedense işleri daha karmaşık hale getirmeyi severiz. Adeta karmaşıklık yaşamımızın doğal akışı içinde bellediğimiz bir şeydir; basitliği, sadeliği ve yalınlığı ise farkındalık ve bilinç düzeyimizin yükseldiği sonraki zamanlarda öğreniriz.
Kişisel ve kurumsal gelişim literatüründe sıklıkla karşılaştığımız yalınlık yaklaşımları, karmaşanın ve karışıklığın yarattığı kayıplara, israfa ve verimsizliğe karşı geliştirilmiştir. Ama basitliğin, sadeliğin, yalınlığın ve anlaşılabilirliğin bilincine varıp karmaşıklığa karşı tutum ve inanç geliştirmek hiç de çok kolay değildir.
Basitleştirin; devamında verimlilik gelecektir.
Herkesi kişisel olarak verimli yapacak genel kurallar yok. Kişisel verimlilik için öncelikle ihtiyacımız olan farkındalıktır. Bunu sağladıktan sonra çok basit malzeme ve kurallarla basit, sade, yalın ve kolay bir yaşam üretebiliriz. Basitleştirin; devamında verimlilik gelecektir.
