Gürcan Banger
Her birimiz gün boyu zamanımızı farklı şekilde kullanıyoruz. Günün saatleri arasında yaptığımız işler ve verimlilik düzeyimiz açısından benzerlikler olsa da; her an aynı performansı göstermiyoruz. Bazı kişiler ‘gece insanıdır’; günün geç saatlerinde daha verimli çalışırlar. Kimileri günün erken saatlerinde zinde beyin ve beden enerjisinden yararlanmayı uygun bulurlar. Özetle; her kişi için (yaşam tarzına da bağlı olarak) değişebilen verimli olma zamanları var.
Zaman-Performans Profili
Dışımızda, bizim denetlememize imkân vermeyen şartlar olabilir. Örneğin ücretli bir işte geleneksel çalışma saatleri diliminde iş görmeniz gerekebilir. Bunun da sizin daha verimli olduğunuz zamanla uyuşmama ihtimali var. Performans göstermeniz gereken çalışma yaptığınız zamanlardaki başarı ve verimlilik düzeyinizi gözleyin. Biraz dikkatli gözlem yaparak biyolojik saatinizin verimliliğinizi nasıl etkilediğini bulabilirsiniz.
Ya zaman-performans profilimize uygun bir çalışma düzeni geliştireceğiz ya da bu profili daha uygun bulduğumuz yenisi ile değiştirmek için çaba göstereceğiz.
Doğuştan veya sosyal çevrenin etkileriyle ya da kendi yaşam öyküsüne bağlı olarak edinilmiş her kişinin inişli, çıkışlı, özgün bir zaman-performans profili var. Kendi zaman-performans ritmimizi bilmek, daha verimli olmak açısından büyük önem taşıyor. Böyle bir durumda yapabileceğimiz iki tercih var: Ya zaman-performans profilimize uygun bir çalışma düzeni geliştireceğiz ya da bu profili daha uygun bulduğumuz yenisi ile değiştirmek için çaba göstereceğiz.
Önemli bir işi (haklı gerekçelerle bile olsa) günün ilerleyen saatlerine bıraktığınız için gerginlik yaşadığınız zamanlar olmuştur. Gerginlik (stres) gelip geçici bir durum gibi gözükmekle birlikte ciddiye alınması gereken bir konudur. Özellikle ölçüsü kaçmış gerginliği, kısa süreli de olsa size zarar verebilecek yüksek ateş veya yüksek tansiyona benzetmek uygun olur. Geciken işi hallettiğinizde rahatlamış olsanız da; yaşanan gerginlik (geriye bıraktığı kalıntılarıyla) size zihinsel veya bedensel olarak zarar verme potansiyelini taşır.
Öyleyse gerginlik yaşanmayan bir gün için ne yapmalı? İlk doğru girişim, önceliği olan işin önce yapılmasıdır. Daha akılcı bir yaklaşım ise (muhtemelen bir gün önceden) ertesi gün yapılacak işleri içeren bir öncelik listesi hazırlamak olabilir. Böyle bir listenin varlığı ile birlikte gün içinde değişen önceliğe bağlı olarak sıralama daha kolayca değiştirilebilir. Gün sonunda yapılamadığı için sonraya kalan işlerin izi de belirlenmiş olur.
Listeden söz etmişken; yararlı bir alışkanlıktan söz edebilirim. Sosyalleşme dışındaki telefon konuşmalarımızda karşı taraf ile birden fazla konuyu görüşmemiz gerekir. Çoğu zaman konuşmanın hararetli akışı içinde konulardan bazıları unutulabilir. Buna yol açmamak için karşı tarafa telefon etmeden önce görüşülecek konuları içeren bir hatırlatma listesi hazırlamak uygun olur. Konuşmanın (ya da bir konunun görüşülmesinin) sonuna doğru başka neleri görüşmeniz gerektiği konusunda notunuza göz atabilirsiniz.