Olumlu Düşünmek: Başlarken

PrintFriendly and PDFYazdır

Olumlu Düşünmek: Başlarken Olumlu Düşünmek: Başlarken

Gürcan Banger

Yaşamımızın her noktasına etki eden dışsal faktör sayısı arttıkça iç dünyamızın olumsuz etkilenme ihtimali de artıyor. Zaman içinde olumsuz etkilerle gerginleşen bir zihinsel harita ve davranış profili geliştiriyoruz. İyi ve mutlu yaşamak istediğimiz halde güzellikler parmaklarımızın arasında ince kum taneleri gibi akıp gidiyor. Hızın ve çeşitliliğin biteviye arttığı bir dünyada daha fazla enerjiye, coşkuya ve iyimserliğe ihtiyacımız var. Kendimizi daha iyi hissetmek, yaşanmaya değer ilişkiler kurup sürdürebilmek ve başarılı olmak için denetimimiz dışında kendiliğinden kalıplaşan olumsuz düşünce-davranış profilimizi dönüştürmemiz gerekiyor. Yaşamımızın neden ve sonuç olarak olumsuz unsurları nelerdir? Olumsuz inançlar ve düşük özsaygı düzeyi ile nasıl baş edebiliriz? Etkili ve olumlu düşünmek için zihinsel ve duygusal stratejileri öğrenebilir miyiz? Bunu nasıl başarabiliriz? Hiç kuşkusuz; bu saydıklarımı başarmak için öncelikle kendimizi doğru değerlendirebilmemiz gerekecek. İlk adım, kişisel karnemizdeki olumluluk puanımızın ne olduğunu sorgulamak olmalı.

Farkına Varmak

Olumlu düşünebilmeyi; ömür dediğimiz, bize ‘ayrılmış’, ama süresini bilmediğimiz zaman diliminde ‘en iyileri’ bulmak ve onları yaşamak için istiyoruz. İnsan duygu ve düşünce dünyası üzerine yapılan araştırmalar pozitif kişilerin daha fazla başarılı olduklarını, daha sağlıklı yaşadıklarını ve daha sağlam ilişkiler kurabildiklerini gösteriyor. Olumlu yaşamı gerçekleştirmek için ise öncelikle duygularımızın, düşüncelerimizin ve inançlarımızın farkına varmamız gerekiyor.

Düşünmek eylemi, sadece düşünceler toplamından ibaret değil. Düşünmek dediğimizde hayaller ve düşünceler üretmekten söz etmiyoruz. Düşünmek bunlara ek olarak fiili eyleme açılan kapıyı da ima ediyor. Özellikle olumlu düşünmekten söz ettiğimizde yaşamı hedef alan bir yaklaşımı kast ediyoruz. Özel şartlardan bağımsız olarak; herhangi bir durumda negatif (olumsuz) olana yönelmek yerine pozitife (olumluya) odaklanmayı anlıyoruz. Pozitif yönelim sadece özne olarak kendimizi değil, aynı zaman yakın ve uzak çevremizi de içine alıyor. Bu bağlamda olumlu düşünmeyi, bütünsel bir yaşam tarzı olarak algılamak uygun olur.

Olumlu Düşünmek: Başlarken Olumlu Yaşam

Yaşamda –kendi iç dünyamız da dâhil olmak üzere– pek çok ‘varlıkla’ iletişim ve ilişki kuruyoruz. Buna “yaşamı deneyimliyoruz” diyebiliriz. Yaşam deneyimlerimiz, o varlık hakkında nasıl düşünüyorsak o şekilde oluşuyor. Olumlu düşünce yaklaşımı, yaşamsal deneyimlerin de pozitif oluşmasına yol açıyor. Çoğu zaman olaylar bize içsel olarak mutluluk veya mutsuzluk, iyilik veya kötülük içeriyor gibi gelir. Hâlbuki olayları böyle algılamamıza neden olan ‘şey’ bizim kendi etki-tepki modelimizdir; böylece olayları iyi, kötü, eğlenceli veya acılı olarak niteleriz. Herkesi çıkarcı ve kötü olarak kabul eden, kötümser ve aşırı özeleştirici bir kişi iseniz yaşamı negatif deneyimler toplamı olarak algılarsınız. Eğer iyimser, heyecan, ilgi ve güven yaratan bir kişi iseniz bu durumda enerji ve yaşam sevinci ile donanmış bir olumluluk iklimi oluşturur, başkalarına da olumlu esinler verirsiniz.

Olumlu düşünebilmeyi; ömür dediğimiz, bize ‘ayrılmış’, ama süresini bilmediğimiz zaman diliminde ‘en iyileri’ bulmak ve onları yaşamak için istiyoruz.

Eğer beyazı tanıyorsak siyahın varlığından dolayıdır. Genel bir özellik olarak siyahtan beyaza kadar tonların varlığı doğanın ve yaşamın bir özelliğidir. Aynı şekilde problemler ve çözümler yaşamın içinde birlikte yer alırlar. Hatta pek çok durumda çözüm olarak geliştirdiğimiz ‘şey’, devamında –farklı nedenlerle de olsa– başka yeni sorunların oluşmasına yol açabilir. Olumlu düşünme problemler karşısında kararlı, çözüm için düşünsel ve fiziksel eyleme hazır ve yapılacak işler konusunda iyimser olma anlamına gelir. Sorunlar karşısında kayıtsız ve ilgisiz olmak anlamına gelmediği gibi bir ‘iyimserlik oyunu’ olarak da düşünülmemelidir. Olumlu düşünme, probleme kilitlenip kalma yerine sıkıntıları, zorlukları ve darboğazları aşacak eylemleri yerine getirmek üzere enerjik, çevik, esnek ve akıllı olmayı ifade eder.

(Devamı var)

duyguguncesi hakkında

Gürcan Banger, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ mezunu. Elektrik yüksek mühendisi (opsiyonu bilgisayarlı denetim). Business philosopher. Halen iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak çalışıyor. Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net'te proje koordinatörüdür. Düzenli olarak bloglarında ( http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net ) yazıyor. Köşe ve dosya yazdığı gazete, dergi ve bloglar var.
Bu yazı Düşünce, Kişisel gelişim, Olumluluk kategorisine gönderilmiş ve , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>