Kendine Yaklaşmak – 1

Kendine Yaklaşmak – 1

Gürcan Banger

Çepeçevre göstergelerle kuşatılmış haldeyiz. Bilgisayarımızda veya telefonumuzda ne kadar enerji kaldığını gösteren pil göstergeleri var. Termometre oda sıcaklığını gösteriyor. Taşıtımızdaki gösterge paneli bu aracın durumu hakkında pek çok veri içeriyor. İnsan olarak kendimizle ilgili göstergeler var mı? Ağırlığımızı bir elektronik baskül ile ölçebiliriz. Sportif koşu bandında adımladığımız mesafeyi gösteren bir gösterge bulunuyor. Bu göstergelerin bize sağladığı veriler önemlidir, çünkü ölçmezsek yönetemeyiz. İç dünyamızı, duygu ve düşüncelerimizle inançlarımız konusunda bir gösterge var mı? Zihnimizin içinde olup biteni ve bunların eylemlerimize yansımasını nasıl ölçeceğiz? İç dünyamızı pozitif yönde değiştirerek yönetmek istiyorsak duygu, düşünce ve inançlarımızın ölçümlenebileceği bir yol-yordam olması gerekir.

Birtakım verileri ölçümlüyor olmak bunlarla ilgili sistemleri ve mekanizmaları denetim altında tuttuğumuz duygusunu verir. Düşünce, duygu ve inançlarımızı ‘izleyerek’ iç dünyamız hakkında da kendimizi daha ‘denetimli’ hissedebiliriz. Bu izleme sayesinde özellikle neden negatif düşüncelere sahip olduğumuz hakkında sağlam veriler elde edebiliriz. Duygularımızın (bir değişim projesi kapsam ve süresinde de olsa) kaydını tutmak, davranış (etki-tepki) modelimizi değiştirmek için gerekli verileri sağlar.

Düşüncenin Resmini Çekmek

Kendi değişim sürecimizin anahtar adımlarımdan birisi düşüncelerimizin izlenmesidir. Kendinizi bir ‘olumsuzluk bulutu’ içinde hissettiğiniz zamanlar olabilir. Böyle bir anda birkaç dakika için gevşemeye çalışın. Daha sonra zihninizden geçenleri derlemeyi deneyin. Böyle bir olumsuzluk bulutunda zihninizin nasıl işlediği konusunda enformasyon toplayın. Bunun ‘kolay’ yolu, o durumda aklınızdan geçenlerin resmini çekmeye çalışmaktır. Zihninizde beliren görüntüler nelerdir? Bazı sesleri duyduğunuzu hissediyor musunuz? Geçmişin bazı anıları bir film şeridi ‘akıl gözünüzün’ önünden geçiyor mu? Gelecekte olabilecekler hakkında ne tür öngörüler kurguluyorsunuz? Tüm bunları ifade etmek için bir cümle kurmaya çalışın. Bu cümle iç dünyanızı saran olumsuzluk bulutunu olabildiğince ‘size uygun’ ifade etsin. Sadece örnek olması açısından bazı örnek cümleler verebilirim: “Bu başıma geleni hak etmiyorum”, “Ondan (o kişiden) bana olumsuz enerji yansıyor”, “Bu kötü yöneticiye tahammül etmek zorunda kalmak ağırıma gidiyor, ruhen eziliyorum.”

Kendimizle ilgili kayıt tutmanın (tespitler yapmanın) başka yolları da olabilir. Bir fotoğraf albümünde veya bilgisayarınızda depolanmış çocukluk resimlerinizi inceleyerek bugünkü inanç yapısına gelmenizi sağlayan nedenleri not alabilirsiniz. Yaşamımızdaki bazı önemli insanlar aynı zamanda en yoğun olarak etkilendiğimiz kişilerdir. Bu kişilerin olumlu veya olumsuz inançlar geliştirmemizdeki etkilerini sorgulayabilir, bunları veri listemize kaydedebiliriz. En etkili araçlardan birisi, bizi olumsuzlayan bir durum karşısında neden negatif düşünceler geliştirdiğimizi kendimize sormaktır: “Gerilmeme (endişe duymama, korkmama, sinirlenmeme) neden olan ‘şey’ nedir? Neden böyle yapıyorum?” O anki duygusal ve düşünsel olumsuzluğu aşarak sakinlikle bu soruyu cevaplayabilmek, geleceği oluşturmak adına çok ciddi ipuçları sağlayacaktır.

İnanç Göstergeleri

Etki-tepki profilimizi ortaya koyacak inançları görmek berrak bir suyun dibini izlemek kadar kolay değildir. İnançlar, düşüncelerimizin altyapısında yer alırlar. Bunları tespit etmek için sıklıkla tekrarlayan, birbirine benzer düşüncelere dikkat etmemiz gerekir. Bir sinüs dalgası dakikliğinde olmasa da; zihninizde böyle tekrar eden olumsuzluklarla yüklü bir düşünsel örgü yakaladığınızda kendinize bunun ne anlama geldiğini sorun. “Bunun anlamı şu ki, …” diye başlayan açık, net ve ‘tarafsız’ cevaplar bulmaya çalışın. Örnek olması açısından şunlara benzer cümleler kurmanız muhtemeldir: “Beni sürekli olarak engelleyen bir çevrem var”, “Aklım almıyor”, “Sağlıksız bir insanım”, “İnsanlara kesinlikle güvenilemez”, “İlaç kullanmadan ayakta kalmam mümkün değil”, “Ben daima şanssızım.” Yazıya dökeceğiniz bu tür cümleler sizin iç dünyanıza (zihninize) kodlanmış olan kendinizle ve dış dünyayla ilgili baskın inançlarınızın göstergeleridir. Bunları belirlemeye başladığımızda, onlarla mücadele etmenin de ilk adımını atmış olacağız.

(Devamı var)