Olumluluk Okulu – 1

PrintFriendly and PDFYazdır

Olumluluk Okulu – 1

Gürcan Banger

Pozitif olmanın daha ‘mutlu’ bir yaşama yol açtığını yaşam örneklerine bakarak bir ‘genel doğru’ olarak söylemek mümkün. Buna göre yaşamla etkileşim biçimimizi bütünsel olarak olumluya dönüştürmek için her davranışımızın ‘tüm unsurlarıyla’ pozitif’ olması gerekiyor. Olumluluğu ‘tüm unsurları’ olarak vurgularken, davranışımızın arka planında yer alanda düşünce ve inançlardan da söz ediyorum. Halen bir bütün olarak kendinizi nasıl görüyorsunuz? İnançlardan düşüncelere, duygulardan davranışlara kadar genel hatlarıyla olumsuz bir profiliniz olduğunu mu düşünüyorsunuz; iç ve dış dünyalarınızı boydan gösteren aynaya bakın; değiştirilmesi gereken budur.

Sorunun Üzerine Gitmek

Bir amaç ortaya koyalım. Örneğin bir sorunu ortadan kaldırmak istediğimizi düşünelim. Eğer karmaşık özellikleri olan bir sorun ise tek bir hamlede çözüme ulaşmamış mümkün olmayabilir. Birbirini pekiştiren çok sayıda eylemle çözümü güçlendirmemiz gerekir. Negatif düşünme sorununa yaklaşmamız da benzer biçimde olmalıdır. Olumsuz düşünmenin tüm unsurlarını çok yönlü ve çok boyutlu olarak meydan okumak durumundayız. Buradaki ‘meydan okuma’ olgusu, negatif düşünme profilini olumlu zihinsel harita ile değiştirmek, dolayısıyla olumluluk üzerine kurgulanmış bir etki-tepki modeli geliştirmek anlamına geliyor.

Negatif düşünceleri olumlu olanlarla değiştirmek (düşünme modelini olumluya dönüştürmek) için öncelikle olumsuz düşüncelerin aslında gerçeğin bir tür ‘saptırılması’ anlamına geldiğini kavramamız gerekir. Her şey, baştan sona, tümüyle olumsuz değildir; duygu-düşünce-inanç modelimizden kaynaklanarak bize negatif imiş gibi görünür. Bu bağlamda başımızdan geçen olayları, bunlara ilişkin düşüncelerimizi gözden geçirerek nerede yanıldığımızı, neleri ‘olduğundan farklı’ görerek yanlış yorumladığımızı kavramaya çalışabiliriz. Olumsuzluklarımızın büyük oranda duygusal-düşünsel olan üretimlerimizin yanlış konumlandırması olabileceği sorusunu hatırlamak yararlıdır. Düşüncelerimizi negatif-pozitif ekseninde yeniden konumlandırmak, uzun erimde bir duygusal ötelenme sağlayarak olumluluğumuza ve yaşam sevincimize değerli katkılar yapar.

Olumluluk Okulu – 1 Olay Temelinde Geçerlilik Sorgulaması

Sizi olumsuzluğa (negatif düşünceye) itekleyecek bir olay gerçekleştiğinde bunu anında tespit edebilmek önemlidir. Olumsuz düşünceye karşı farkındalık, anında bu düşüncenin gerçekliğini sorgulamamıza izin verir. Bir düşünce oluşturmak için gözlem yapmak önemlidir. Ama duyularımız ve onlara eşlik eden zihnimizle yaptığımız gözlemler her zaman için gerçeğin tam saptanması olmayabilir. Çoğu zaman beynimiz, zihinsel haritamız, algı ve etki-tepki modelimiz gözlemlerimiz konusunda bizi yanıltır. Bir başka yanılma ise karşımızdaki kişinin söylediklerini yorumlarken ortaya çıkar. İnsanlar sözcükleri pek çok durumda birbirlerine göre farklılaşan anlamlarda kullanıyorlar. Bazı sözcükler kullanım yerine göre olumlu veya olumsuz anlamlar yüklenebiliyor. Kimi kişiler doğru anlatım tekniklerine hâkim olamadıkları için ifade etmekte yanlışlara düşebiliyorlar. Son olarak; farklı nedenlerle biz, anlatılanı farklı anlayıp yorumlayabiliyoruz. Buradaki doğru adım, olumsuzluk içerdiği öngörülen davranış veya ifade konusunda soru sormaktır.

Eğer sizi negatif düşünmeye sürükleyecek herhangi bir durum varsa, öncelikle durumun gerçekliğini sorgulayın. Başka kaynaklardan doğrulama imkânı varsa, bunları değerlendirin. Gördüğünüzü, duyduğunuzu sandığınız bir olay sadece sizin yanlış yorumunuzdan ibaret olabilir.

Bardağın boş tarafı nedeniyle dolu tarafından vazgeçmenin anlamı yok.

Diyelim ki; sordunuz, soruşturdunuz ve bir problemle karşı karşıya olduğunuz doğrulandı. Böyle bir durumda nesnel gerçek, ortada bir problemin olduğudur. Bir problem ise çözüm(ler) aranması gereken bir halin gerçekleştiğini ifade eder. Problemler insan yaşamının olağan unsurlarındandır. Bir problem oluşur, çözeriz; ardından bir başkası izleyebilir. Yaşam böyledir. Bardağın boş tarafı nedeniyle dolu tarafından vazgeçmenin anlamı yok. Olumlu düşünme modeli, problemlerin yaşamın doğasında olduğunu daha baştan kabul eder.

(Devamı var)

duyguguncesi hakkında

Gürcan Banger, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ mezunu. Elektrik yüksek mühendisi (opsiyonu bilgisayarlı denetim). Business philosopher. Halen iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak çalışıyor. Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net'te proje koordinatörüdür. Düzenli olarak bloglarında ( http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net ) yazıyor. Köşe ve dosya yazdığı gazete, dergi ve bloglar var.
Bu yazı Düşünce, Kişisel gelişim, Olumluluk kategorisine gönderilmiş ve , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>