Mükemmel Olmak mı?

Mükemmel Olmak mı?

Gürcan Banger

Mükemmel olmak pek çoğumuzun özlediği bir niteliktir. Faaliyetlerimizden dolayı eleştirilmemek, üstün başarılı işler için alkışlanmak ve bu durumumuzla sosyal vitrinde yer almak isteriz. Böylece öz saygımızın artmasını, daha fazla ilgi ve saygı görmeyi ümit ederiz. Ama yaşamın gerçekleri her zaman bu özlenen durumu mümkün kılmıyor. Eğer ilerlemeye çalıştığımız yolda başarılı olursa özgüvenimiz ve öz saygımız artacaktır. Bu nedenle mükemmel olmayı hedeflemek yerine gerçekçi olarak erişilebilecek hedeflere odaklanmak tercih edilebilir. Hiç kuşkusuz; basit, sıradan ve kolay erişilebilir hedeflerle üstün başarılara ulaşmak nadiren mümkün olur. Geleceği öngörmek, doğru zamanda bu geleceğe yönelmek ve gerekli hazırlıklarla donanmak büyük başarılar için gerek şartları oluşturur. Düşük nitelikli hedeflerle sıradan yollarda gitmeye çalışarak arzulanan geleceği yakalamak mümkün olmaz.

Başarı Algısı

… kendi hedef ve beklentilerinizi ortaya koyun; başarınızı bu yoldaki iyileştirme ve geliştirme performansınızla ölçün.

Her mesleğin birincil hedeflerinden birisi yaşanabilir bir gelir elde etmektir. Ama toplumun vitrinine çıkmayı gerektiren işlerde gelirin ötesinde başka enerji ihtiyaçları da söz konusudur. Örneğin bir tiyatro oyuncusu veya sporcu için taraftarların ve izleyicilerin destekleri, alkışları önemlidir; aldığı takdir, onun ihtiyaç duyduğu sinerji kaynağını oluşturur. Sosyal veya ekonomik konumumuz ne olursa olsun; böyle bir durum birey olarak kendimiz için de geçerlidir. Öncelikle; faaliyetimizin sonucu –başarı veya başarısızlık– ne olursa olsun, gerekli dersi almayı bilmeliyiz. İkinci olarak; başarının ödülü olarak abartıya kaçmadan kendimizi kutlamayı da hatırlamalıyız.

Hepimizin farklı kişisel ve çevresel şart ve imkânları var. Başarı veya başarısızlığımızda bazen kişisel özelliklerimiz, kimi zaman ise çevresel şartlarımız etkili oluyor. Bunların bazıları güçlü yönlerimizi, kimileri ise zayıflıklarımızı oluşturuyor. Sonuçta her birimiz farklı bir özne olarak belirginleşiyoruz. Bu durum kendimizi başkaları ile kıyaslama açısından dikkatli olmamız gerektiğine işaret ediyor. Kendimizi diğer kişilerle olan kıyaslamalarımız bize bir ‘ayna görüntüsünün’ karşılaştırma, düzeltme ve iyileştirme imkânlarını sağlar. Ama başkalarından farklılaşan performans ve başarı karnemiz ‘sadece bu yönüyle’ bir sevinç veya üzüntü kaynağı da olmamalıdır. Özetlersek; kendi hedef ve beklentilerinizi ortaya koyun; başarınızı bu yoldaki iyileştirme ve geliştirme performansınızla ölçün.

Kendime Yardımcı Olmak

Yaşamım boyunca kendi ilgi alanımda benden daha bilgili ve deneyimli olan kişilerin verdiği küçük ipuçların ne denli yararlı olduğunu hatırlıyorum. Bazen küçük bir katkı çok değerli sonuçların önünü açabiliyor. Bu nedenle yaşam çevremizde birbirimizin gelişimine katkı koymanın ne kadar önemli olduğunu iyi biliyorum. Bu; kişisel öz saygının gelişimi konusunda da dikkate almamız gereken bir durumdur.

Geliştirici değişim doğru gözlemle başlar.

Örneğin düşük öz saygı durumu yaşayan bir kişiye yardımcı olmaya çalışıyorsak, onu yerden yere vuracak biçimde eleştirmeyi tercih etmeyiz. Bu tercih, kendimiz söz konusu olduğunda da benzer şekilde gerçekleşmelidir. Kendimizi eleştirirken de (aynen arkadaşımız karşısında olduğu gibi) dürüst olmayı, nezaket ve öz saygı sınırları içinde kalmayı başarmalıyız.

İçinde bulunduğumuz şartlar etki-tepki biçimimizin oluşmasına katkı yapıyor. Bu nedenle kişisel gelişim, hangi şartlar altında nasıl davrandığımızla yakından ilintilidir. Bizi çepeçevre saran özel şartları ve kısıtlamaları bilerek eylemimiz konusunda nasıl bir yargıya varacağımızı bilmek ve bundan doğru dersi çıkarmak çok daha olay olur. Geliştirici değişim doğru gözlemle başlar.

(Devamı var)
Paylaş:

duyguguncesi hakkında

Gürcan Banger, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ mezunu. Elektrik yüksek mühendisi (opsiyonu bilgisayarlı denetim). Business philosopher. Halen iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak çalışıyor. Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net'te proje koordinatörüdür. Düzenli olarak bloglarında ( http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net ) yazıyor. Köşe ve dosya yazdığı gazete, dergi ve bloglar var.
Bu yazı Düşünce, Kişisel gelişim, Olumluluk kategorisine gönderilmiş ve , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir