Gürcan Banger
Yeni bir gün… Kahvaltı masasındasın. Bir yandan da o gün çözmen gereken problemler ya da çözümü pek kolay görünmeyenler bir film şeridi gibi peşpeşe zihninden geçiyor. Hiç kuşkusuz; sorunları, çözümleri veya çözümsüzlükleri düşünmemiz gereken zamanlar vardır, olacaktır. Ama bu kahvaltıyı yaşamındaki olumlu şeyleri düşünerek sürdürmek o günkü performansını yükseltecek bir durum yaratmaz mı? Günün bazı anlarında yaşamımızdaki olumlulukları hatırlamak ve bu anımsamayı bir alışkanlık haline getirmek her anlamda bize yükseltici ve geliştirici katkı yapar.
Olumluyu Bulmak
Bir gözlemimden söz edeyim. Planlama çalışmalarında sık kullandığımız tekniklerden birisi GZFT (SWOT) analizidir. Bu çalışmada bir öznenin (örneğin bir kuruluş, şehir, sektör veya kişinin) güçlü ve zayıf yönlerini, onu etkileyecek fırsatları ve tehditleri katılımcı bir yaklaşımla bulmaya çalışırız. İlginç bir şekilde genelde en çok görüş söz konusu öznenin zayıf yönleri ile ona yönelik tehditler konusunda çıkar. Öyle anlaşılıyor ki; katılımcılar, paydaş oldukları öznenin güçlü yönlerini ve onu geliştirip yükseltecek olan fırsatları görmekte zorlanıyorlar. Kişisel olarak da yaşadığımız bu durumun büyük ölçüde (sosyal olarak da paylaşılmış olan) olumsuz zihin haritalarından kaynaklandığı kanaatindeyim. Bu nedenle stratejik planlama çalışmalarında ilgilenilen öznenin güçlü yönleri ile fırsatların ortaya çıkarılması konusuna özel bir önem ve ağırlık vermeye çalışırım.
Öğrendikleriniz ve deneyimledikleriniz hakkında kendinizle (iç dünyanızla) nasıl bir iç konuşma yapıyorsunuz? İşler yolunda mı? Yoksa birlikte ‘-mış gibi’ rol mü yapıyoruz?
Kişi olumlu olmayı başardıkça bu konuda yeni yöntem, teknik ve araçlar geliştirecektir. Önemli olan nokta, olumluluk hedefine ulaşmada karşımıza çıkan fırsatları tanımak ve yakalamaktır. Örneğin gün içinde yaşadığımız olaylardan ya da bulunduğumuz durumlardan olumluluğumuzu geliştirmek için yeni fırsatlar ve imkânlar yaratabiliriz. Olumsuzluğa sürüklendiğimizi hissettiğimizde ise bunu pozitif düşünce ile ikame etme uyanıklığını ve becerisini gösterebilmemiz gerekir.
Yukarıda anlattıklarımı öncelikle başardığımız yaşamsal alanlarda geliştirerek başlayabiliriz. Örneğin aile içinde deneyimlemeye başladığımız olumluluk yaklaşımını tempolu ilerleyen bir yol alışla iş yerine ve diğer sosyal alanlara genişletebiliriz. Bir alanda elde ettiğimiz deneyim diğerlerinde de işe yarayacaktır.
Okulda yararlandığımız ders kitaplarında bir konu anlatımından sonra bu öğrendiklerimizi sınamak için alıştırma soruları yer alır. Bu soruları cevaplamaya çalışmak konuyu öğrenme düzeyimizi ortaya koyması ve bu alanda problem çözme performansımızı artırması açısından önemlidir. Benzer bir yaklaşımı olumlu düşünmek gibi kişisel gelişim alanlarında da göstermek yararlı olur. Öğrendiklerimizi soru ve cevaplar, alıştırmalar ve deneyim fırsatları haline getirebilmemiz gerekir. Bir de; bunlara iç konuşmayı ekleyebiliriz. Öğrendikleriniz ve deneyimledikleriniz hakkında kendinizle (iç dünyanızla) nasıl bir iç konuşma yapıyorsunuz? İşler yolunda mı? Yoksa birlikte ‘-mış gibi’ rol mü yapıyoruz?