Küçük İşletme Dünyası – 3
Gürcan Banger
Bir iş sahibi hayal edin – yıllardır aynı işi yapmaktadır. Bu süre içinde iş modelinde herhangi bir değişiklik yapmamıştır. Geçmişteki performansına benzer ciro elde etmekle birlikte kârlılığında düşüş yaşanmaktadır. İş sahibi uzun yıllardan sonra emeklilik hayali içindedir. Karşımızdaki görünüm, düşen kârlılığa rağmen hâlâ uzun çalışma saatleri gerektiren bir durumdur. İşletmenin kendisine kazandıracak değerli bir müşteri listesi olmasına rağmen kazancın önemli bölümü masrafların karşılanması amacıyla harcanmaktadır. İş sahibi emekli olmayı düşündüğünde bu görünüm işletmeyi devir (satın) alacak herhangi bir yatırımcı için cazip gelmeyebilir. İş sahibinin işletmeyi tekrar değerli hale getirmek için başarması gereken önemli işler olduğunu söyleyebiliriz. Pek çok küçük işletme bu örneğe uyar ve ne yazık ki ya kapanmak zorunda kalır ya da çok düşük bir bedelle devredilir.
Bir başka iş sahibi hayal edelim – onun için emeklilik bir hayal bile olamayacak kadar uzaktadır. İş sahibinin işletmeden uzaklaşmayı düşünmesi için önünde yaklaşık 25 yıl gibi uzunca bir süre bulunmaktadır. İşletmenin müşteri veya kârlılık sorunu yoktur, ama çevreden kaynaklanan nedenlerle işletme bir depremde sallanan bir yapı gibidir. Dış ekonomik faktörlerin yarattığı olumsuz etkilere işletmenin ne kadar dayanabileceği belli değildir. İşletmenin kalıcı olması için imkân dâhilindeki tüm önlemlerin alınması gerekmektedir. Müşterileri memnun edebilmek için fazlaca iş yapılmakta; hatta pek çok kez bu işlerden ücret alınmamaktadır. Kurulmuş olan müşteri ilişkileri nedeniyle ileriki yıllarda büyük işler geleceği hayal edilmektedir. İş sahibi ücretsiz de olsa yaptığı işlerden büyük haz aldığı inancı içinde mutludur. Gene bu örneğe uyan çok sayıda küçük işletme bulabiliriz. Bir işletmeye sahip olmanın gerçek anlamda kazanç ve kâr elde etmek olduğunu –işin eğlencesi nedeniyle– unutan iş sahibi bir süre sonra işletmenin finansal olarak içinin boşaldığını acıyla fark edecektir. İşletmeyi ya kapatacak ya da düşük bir fiyatla elden çıkarmak zorunda kalacaktır.
Şimdi hayal edeceğimiz iş sahibi ‘kendisini mutlu etmeyen işletmeyi düzeltmek için’ ne yapacağının merakı ve arayışı içindedir. Henüz işletme çalışır haldedir, ama kapıya kilit vurulması da o denli şaşırtıcı olmayacaktır. Böyle bir durumda işletmeyi kurtarmak mümkün olur mu? Bu soruya “Evet” cevabı verebilmek için bazı konularda enformasyon sahibi olmamız gerekir. Örneğin küçük işletmenin bir müşteri listesi varsa ve ihtiyaç tatmin eden bir hizmet veriyorsa işletmede iyileştirme potansiyeli var demektir. Ama başarılı olmak için iş sahibinin samimi, iyi niyetli ve gayretli ilgisi de var olmalıdır. Bu durumda daha önce bilinmeyen ya da fark edilmemiş yeni yollar bulunabilir. Pek çok küçük işletme doğru pazarda konumlandığı, müşteri ihtiyaçlarını tatmin etmek için doğru hizmet potansiyeline sahip olduğu halde iş sahibinin kazanca ve kâra yönelik değişim ve dönüşüm için gerekli samimiyet, iyi niyet, gayret ve yüklenmeyi göstermemesi nedeniyle başarılı olamaz. Girişimcinin değişim yönünde irade göstermediği bir küçük işletmede doğru dönüşüm sağlamak imkânsız kadar zordur. Böyle bir durumda iş sahibi kendi işletmesinin geleceği önünde duran bir engel gibidir. Özetle; bu da sıkça görülen ve başarısızlıkla sona ermesi muhtemel, kötü örneklerden bir başkasıdır.
Bu işletme örneklerinin verilmesindeki amaç, işletmenin başarısında kazanca ve kârlılığa vurgu yapabilmektir. Bir işletme ekonomik kazanç ve kâr elde etmek üzere kurulur. İş sahibinin odağı bu gerçekten uzaklaştığında veya iş sahibi uzaklaşmış olan odağını tekrar ekonomik getiri noktasına döndürmekten geri durduğunda işletme kaybetmeye devam edecektir. İşletmeyi yeniden kârlı hale getirmenin sihirli bir formülü yok. En azından bu görev kolay değil. Öncelikle değişimin önünde duran iş sahibinin direncini aşabilmemiz gerekiyor.