Evliya Çelebi Seyahatnamesi
Gürcan Banger
Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi
Facebook’ta izle
Twitter’da izle
Sık Kullanılanlara Ekle
Her pazar günü farklı bir seyahatnameyi ele aldığımı biliyorsunuz. O günkü yazıya “Bugün elimde şu seyahatname var” gibi bir ifade ile başlıyorum. Evliya Çelebi Seyahatnamesi için bunu söylemek kolay değil. Çünkü bu seyahatnamenin tamamı, 10 kitaptan oluşuyor. Kütüphanemde bu eserin özeti niteliğinde birkaç kitap var. Gezi notlarının tamamını içeren (benim kitaplığımdaki) eser, tam metin olarak 6 hacimli cilt halinde Üçdal Neşriyat tarafından basılmış. Ciltler sırasıyla 1-2, 3-4, 5-6, 7, 8, 9-10 numaralı kitaplar içerecek biçimde düzenlenmiş. Önsözü Mümin Çevik tarafından yazılmış bu yayının baskı tarihine rastlayamadım. Dünyanın en ünlü seyahatnamelerinden birisi olan Evliya Çelebi’nin bu eserinin tam metin halinde başka yayınevlerinden basılmış olanları da var.
Kendi ifadesiyle Evliya Çelebi 10 Muharrem 1020’de (miladi takvimle 25 Mart 1611’de) İstanbul’da doğmuştur. Ne zaman öldüğü konusunda kesin bir tarih olmadığı gibi, mezarı hakkında da ancak bazı tahminler yapılmaktadır. Seyahatnamesinde söz ettiklerinden soy ağacının Hoca Ahmet Yesevi’ye dayandığı anlaşılmaktadır.
Evliya Çelebi’nin iyi bir öğrenim gördüğü tahmin edilmektedir. Muhtemelen ilkokulu, kendi mahallesinde sıbyan mektebinde okumuştur. Daha sonra Şeyhülislam Hamid Efendi Medresesi’nden 7 yıl eğitim görmüştür. Seyyah yazarın bu medresedeki en ünlü arkadaşı, Cinci Hoca lakabıyla tanınan Safranbolulu Softa Hüseyin’dir.
Evliya Çelebi’nin kendi ifadesine göre; Evliya Mehmet Efendi’den hıfza (Kur’an ezberine) çalışmış ve Sadizade Dar-ül Kurrası’nda (usulüne göre Kur’an okuma okulu) 11 yıl eğitim görmüştür. Ayrıca babası Mehmet Zılli Efendi’den taş üzerine yazı yazma konusunda beceriler edinmiştir.
Daha sonra Enderun-u Hümayun’a (padişah sarayının iç kısmı) girmiştir. Burada müzik bilgisi, sesinin güzelliği ve dinî bilgileri ile dikkat çekmiştir. Saraya alınışı Dördüncü Murat’ın emri ile olmuştur. 1640 yılına kadar bu arada kalarak eğitimini tamamlamıştır. Bu sırada Rumca öğrendiğini de biliyoruz.
Seyahatnamede kendisini tanımladığı bölümlerden Çelebi’nin zayıf, narin ve çocuk yapılı bir bedene sahip olduğunu öğreniyoruz. Buna karşılık hareketli, çevik, güzel ata binen, cirit armasını bilen bir kişi olduğunu yine seyahatnameden okuyoruz.
Yine kendi ifadesine göre Evliya Çelebi, hiç evlenmemiştir. Sürekli seyahat etmesi, yerleşik bir yaşama geçerek evlenmesine engel çıkarmış olabilir. Diğer yandan Evliya Çelebi, sıcak insan ilişkileri kurabilen, iletişim yeteneği yüksek, genelde herkes tarafından sevilen bir kişidir. Seyahatnamedeki başarısının kökeninde bu özelliğinin olduğu kabul edilir.
Evliya Çelebi, güzel konuşur ve adaleti seven yapısıyla da dikkati çeker. İçten ve sıcak yapısına karşılık pek çok eski dönem yazarında görülen dalkavukluğun, Evliya Çelebi’ye yakıştırılması mümkün değildir. Gereğinde beğenmediklerini eleştirmekten çekinmez.
Bir seyyahta olması gereken araştırma ve inceleme merakı, Çelebi’de son derece gelişmiştir. Gördükleri ve duyduklarını en ince ayrıntısına kadar araştırır ve not eder. Gezip gördüğü yerlerdeki kültürü, mimariyi, yaşam biçimini ve söylentileri hoş bir dille aktarır.
Evliya Çelebi Seyahatnamesi, dünya gezi edebiyatının en önemli eserlerinden birisidir. Seyahatnamenin ilginç bölümlerinden örnekler vererek bir başka yazıda devam edeceğim.