Burnaby Seyahatnamesi

PAYLAŞ: ... facebooktwittergoogle_plusredditpinterestlinkedinmailby feather
PrintFriendly and PDFYazdır

Burnaby Seyahatnamesi

Gürcan Banger

Bu yazıda eski çağlarda Küçük Asya olarak isimlendirilen Anadolu’yu 19’uncu yüzyılda bir uçtan bir uca gezmiş olan Fred Burnaby’nin anılarından söz edeceğim. Orijinal ismi “On Horseback Through Asia Minor” olan Fred Burnaby’nin seyahatnamesinin elimde iki farklı Türkçe baskısı var. Birincisi, Sabah Kitapları arasında ciltli olarak Meral Gaspıralı’nın çevirisi ile “Küçük Asya Seyahatnamesi – Anadolu’da Bir İngiliz Subayı, 1876” adıyla 1998’de basılmış. Bu baskının kitapçılarda bulunabileceğinden kuşkuluyum. İkinci kitabın, İletişim Yayınları tarafından değişik tarihlerde baskıları yapılmış. Elimdeki, 2005 tarihli 4’üncü baskısı ve piyasada bulunabiliyor. İletişim’in “At Sırtında Anadolu” ismiyle yaptığı baskıyı Fatma Taşkent çevirmiş. Burnaby seyahatnamesinin ilk basımı ise, 1877 yılında Londra’da Sampson Low, Marston ve Limited Company tarafından yapılmış.

Tam ismi Frederick Gustavus Burnaby olan yazar, 1842 ile 1885 yılları arasında yaşamış bir İngiliz askeri, seyyahı ve serüvencisidir. Bedford’da doğan Fred Burnaby, Bedford Gramer Okulu ve Harrow Koleji’nde eğitim gördükten sonra 1859’da Kraliyet Atlı Muhafızları’na katılmıştır. 1881 yılında yüzbaşı rütbesine yükseltilmiştir.

1875 yılında General Gordon ile birlikte Sudan’a gitmiş ve aynı yılın kışında Rus steplerini at sırtında geçmiştir. Bu tehlikeli seyahati, 1876’da yayınlanan “A Ride To Khiva (Hive’ye At Sırtında Yolculuk)” kitabında anlatmıştır. Yaptığım araştırmada bu kitabın Türkçe’ye çevrildiğine ilişkin bir bilgi bulamadım.

Burnaby, 1876-1878 yılları arasında Küçük Asya (Anadolu) ve Ermenistan’a yolculuk yaptı. Bu seyahate ilişkin anılarını (bu yazıda ele aldığım) “On Horseback Through Asia Minor” isimli kitabında anlatır.

1882 yılında Normandiya Kanalı’nı bir balonla geçti. Burnaby, bu yolculuk nedeniyle Normandiya Kanalı’nı bir balonla yalnız başına geçen ilk baloncu unvanına sahiptir. 1885 yılının 17 Ocak günü, Sudan’da Abu Klea’da savaşta aldığı mızrak yarası nedeniyle öldü. Burada özetlediğimden çok daha renkli bir yaşama sahip olan Fred Burnaby hakkında yazılmış kitaplar da (Wright 1908 ve Alexander 1957) var.

Burnaby, Üsküdar’dan Erzurum’a değişik şehir ve yerleşimler boyunca uzanan Anadolu anılarını içeren kitabı için yazdığı önsözde çalışmasını şöyle tanıtır: “Elinizdeki eser Anadolu’da, at sırtında yapılmış bir yolculuğu anlatıyor. Bu ülkede beş ay geçirdim ve 3200 kilometre bir mesafe kat ettim. İzin günlerim sayılı olduğundan güzergâhım üzerindeki önemli şehirlerde birkaç günden fazla kalamadım.”

“Anadolu’da yaşayan çeşitli insanların hayat tarzları ve gelenekleri üzerine arzu edilir miktarda bilgi edinmediysem de, toplumun her kesiminden gündemdeki konular … hakkında görüşme fırsatını yakaladım. Paşalar, çiftçiler, köylüler; hepsinin de … söyleyecekleri vardı.”

Kitabın Sabah Kitapları tarafından yayınlanan baskısında (-ki bu baskı, 1996 yılında Oxford University Pres tarafından yapılan baskıya dayanıyor) Peter Hopkirk tarafından yazılmış bir giriş ve sonsöz var. Hopkirk, sonsözde şunları aktarıyor: “Burnaby’nin Londra’ya ulaşan ölüm haberi, ülkeyi yasa boğdu. Çünkü kendisi o vatka kadar bir ulusal müessese olmuştu. Anısına mersiyeler ve şarkılar bestelenirken, fotoğrafları ve hatıra kupalarıyla büyük paralar kazanıldı. İngiliz halkının, bu sıcakkanlı ve efsanevî kahramanı sevmesine karşın, aydınlar sınıfının bazı üyeleri temsil ettiği her şeyden nefret ediyorlardı. Burnaby’nin ölümünü öğrenince, anti-emperyalist kampanyacı şair Wilfred Blunt günlüğüne şöyle bir not düşmüştü: ‘Burnaby öldürüldü. Çok iyi olmuş, çünkü o sadece bir kasaptı.’”

Tarihimizde 93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı döneminde Anadolu’nun görünümlerini bir İngiliz subayının izlenimleriyle okumak için ilginç bir kitap. Meraklısına öneririm.

İZLE: ... facebooktwittergoogle_pluslinkedinrssyoutubeby feather

duyguguncesi hakkında

Gürcan Banger, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ mezunu. Elektrik yüksek mühendisi (opsiyonu bilgisayarlı denetim). Halen iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik gibi konularda kurumsal danışman ve eğitmen olarak çalışıyor. Düzenli olarak kendi bloglarında ( http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net ) yazıyor. Köşe ve dosya yazdığı gazete ve dergiler var.
Bu yazı Seyahatname, Tarih kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>