“Dağlık Frigya”
Gürcan Banger
Facebook’ta paylaş
İyi bir okuyucu, gerçek bir kitapsever için kitapları onun çocukları gibidir. Birisini diğerinden ayıramaz. Her birinin ayrı anlamı ve önemi vardır. Her kitap kendi başına bir maceradır. Satın alınmasıyla, rafta duruşuyla, sayfalarına alınmış notlarla ve ona ilişkin anılarla…
Ama nedense bazı kitaplar sanki ayrıcalıklıdır. Muhtemelen bu ayrıcalık duygusu, o kitaba verilen önemden, yüklenen anlamdan kaynaklanır. Bu değer, o kitabın eski veya yeni olması ile ya da kapağının sade veya albenili olması ile değişmez. Önemli olan o kitaba sahip olmak, ona bir uzanışta erişebilmektir. Bir boş zaman yakalayıp (hatta hiç yeri değilken) o anlamlı kitabın sayfaları arasında bir göz atma, bir okuma gezintisi kaçamağı ne eğlencelidir!
Bazı basılı çalışmalar veya kitaplar var ki, onları sayılı basılmış olmaları nedeniyle edinmek mümkün olmuyor. Bu durum, bu sıralar fazlaca başımda. Bir geleneksel Türk-Anadolu yerleşmesi olan Odunpazarı konusunda yaptığım çalışma nedeniyle yazılı kaynak sağlamaya çalışıyorum. Fazlaca basılı eser olmadığı için yüksek lisans ve doktora tezleri aradığım ilk çalışmalar oluyor. Bu tür çalışmaların ancak fotokopi ile edinilmiş bir kopyasını bulundurabiliyorum kütüphanemde. Bazen bulabildiğim 3-4 sayfalık bir dergi makalesi bile beni mutlu etmeye yetiyor. Bu konuda yardımcı olan dostlara ve değerli bilim insanlarına daima teşekkürden fazlasını borçlu olduğumu biliyorum.
Bir de (en az 30 yıl gibi) uzun süre önce sayılı miktarda basılmış ama artık yeni bir kopyasının bulunması mümkün olmayan kitaplar var. Bunların bir fotokopi kopyası bile bir kitapsever için çok değerli olabiliyor. Benim açımdan bir orijinal kopyasının servet değerinde kabul edilebileceği bir yazılı eser de 1970’li yılların başlarında Princeton University tarafından basılmış olan C. H. Emilie Haspels’in “The Highlands of Phrygia (Dağlık Frigya)” isimli iki ciltlik çalışması.
Kitabın birinci cildinde Prof. Haspels 1936 ile 1958 arasında Eskişehir - Afyonkarahisar - Kütahya bölgesinde Türkmen Dağı eteklerinde yaptığı arkeolojik çalışmaları anlatıyor. Tabii ki kitap boyunca zaman zaman Anadolu’yu ve bu bölgeyi ziyaret edip anılarını ve bulgularını yazan Leake, de Laborde, Texier, de Saint-Martin, Steuart, Ritter, Barth, Perrot, Ramsay, Radet, Körte, von Diest , Sterrett, Calder, Chaput gibi çok sayıda gezgin ve araştırmacıların çalışmalarından da söz ediyor. Haspels’i okumak, Friglere ait birinci el bilgiler edinmenin yanında, 19. yüzyıl ile 20. yüzyılın ilk yarısını tasvir eden bir filmi izlemek gibi. Haspels’in çalışmasının ikinci kitabı ise Dağlık Frigya’da bulunan anıt ve yerleşmelere ait fotoğraflarla plan ve krokilerden oluşuyor.
Kitabın bir kopyasını heyecanla elde etmeye çalışmamın nedenlerinden birisi, bu konuyla ilgili çalışmalarıma bir kaynak oluşturması idi. İkinci olarak; yazıldığı dönem de dikkate alınırsa Dağlık Frigya konusunda yapılmış çalışmaların en niteliklisi olan bu eseri Türkçe’ye çevirmeyi çok istemiştim. Hatta bu nedenle Princeton Üniversitesi ile iletişime geçerek eserin Türkçe’de yayınlanabilmesi için izin almıştım. Doğrusu; üniversite yetkilileri de bu konuda çok yakınlık göstererek yardımcı olmuşlardı.
Aslına bakarsanız bugün Türkçe’de kullanılan Friglere ilişkin kaynakların pek çoğu Haspels’in bu çalışması üzerine kurulmuş. Bu nedenle eserin temel kaynak olma özelliği var.
Bu çalışmanın Türkçe’ye kazandırılmasının Eskişehir-Afyon-Kütahya bölgesinin tarih ve kültür turizmine kazandırılması hayalini gerçekleştirmeye çalışan insanlar açısından önemli bir hizmet olacağını düşünüyorum. Kitabın çevrilerek basılmasında ilimizdeki ve/veya bölgemizdeki kamu ve özel sektör kuruluşları ile üniversiteler ve yerel yönetimlerin katkılı olabileceğini umarım. En azından kısa vadede kitabın Türkçeleştirilip resimlerin bilgisayar ortamına taranması ile CD veya DVD formatında basılması mümkün olabilir. Bakalım bu önerim ilgi görür mü?…