Küresel Isınma Nedir?

Küresel Isınma Nedir?

Gürcan Banger

Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi *** YENi ***

Küresel ısınma, medya gündemi kadar günlük konuşmalarımızda da yoğun bir şekilde yer almaya başladı. Tam olarak ne olduğu iyi bilinmese de; ‘iklimler, yağışlar ve barajlardaki su seviyeleri’ ile ilgili bir şey olduğunu herkes kavradı. En azından mevcut su kesintilerinin veya gelecekte olabilecek su sıkıntılarının küresel ısınma ile bir bağlantısı olduğunu kavramaya başladık. İyi de; tam olarak nedir bu küresel ısınma?

Dünya’daki yaşamın varlık nedenlerinden birisi güneşin Dünya’yı ısıtmasıdır. Küresel ısınma ise Dünya atmosferi ve denizlerinin yakın zamanlara kadar ölçülmüş ortalama sıcaklıklarına göre artışı ifade eden bir terimdir. Kısaca; küresel ısınma, Dünyanın ortalama sıcaklığının artmasıdır. Gerçekten yapılan ölçümlere göre; Dünyanın atmosfere yakın yüzeyindeki sıcaklığın son yüzyıl içinde yaklaşık 0,6 santigrat derece arttığı gözlenmiştir. Bu artışın sürmesi durumunda önümüzdeki 50 yıl içinde sıcaklık artışının insan yaşamı üzerinde net etkileri olacağı tahmin edilmektedir.

Dünya neden ısınmaktadır? Bunun nedeni güneş midir? Küresel ısınmanın nedeni ‘sera etkisi’ olarak isimlendirilen bir olayla açıklanmaktadır. Dünya, güneşten gelen ışınlarla ısınır. Ama Dünyayı yüzeye düşen ışınlar değil; Dünyadan uzaya doğru geri yansıyan ışınlar ısıtır. Bu yansıyan ışınların bir kısmı, atmosferde mevcut olan karbondioksit, metan ve su buharı gibi bazı gazlar tarafından tutulur; bu da Dünyanın ısınmasına neden olur. Dünyadan yansıyan ışınların bu gazlar tarafından tutulmasına ‘sera etkisi’ adı verilmektedir. Dünya atmosferinde karbondioksit ve metan gibi gazların artması sera etkisini artırarak Dünyanın giderek daha fazla ısınmasına neden olmaktadır.

Küresel ısınma ifadesi ile anlatılmak istenen tehlike, başta karbondioksit olmak üzere sera gazlarının artan oranlarda atmosfere salınmasından kaynaklanmaktadır. Dünyayı saran aşırı tüketim bağımlılığı, daha fazla kömür-petrol kullanımına, tarımın aşırı noktalara varmasına, ormanların talan edilmesine ve gaz deşarjının denetlenemez noktalara gelmesine neden olmaktadır. Böylece biteviye tüketerek daha ‘mutlu’ olmaya çalışan insanlık, bir anlamda kendi sonunu hazırlamaktadır.

Küresel ısınmanın, tehlikeli boyutlara ulaşması hangi risklere neden olabilir? Küresel ısınmayı bir tehlike olarak görmeyenler var. Hatta bundan kendi çıkarları yönünde beklentiler içinde olanların varlığını bile söyleyebiliriz. Ama bu konuda yapılan tahmin çalışmalarına bakıldığında, durum hiç de iç açıcı görünmüyor.

Örneğin Birleşmiş Milletler’in Çevre Raporu’na göre; içinde bulunduğumuz yüzyılda ortalama sıcaklığın yaklaşık 1-6 derece dolayında artacağı ifade ediliyor. Bu ısınma, buzulların erimesi ile deniz seviyesinin 10-90 cm dolayında artabileceğini öngörüyor. Deniz seviyesinin yükselmesi ise tuzlu suyun karaları işgal etmesi ve tatlı su kaynaklarını kullanılamaz hale getirmesi beklenen riskler olarak belirtiliyor.

Eğer bu yüzyıl içinde tahmin edilen ısınma gerçekleşirse, şu olayların ortaya çıkması öngörülüyor. Örneğin başta Afrika kıtasında olmak üzere tüm Dünyada tarım rekoltesinin düşmesi, toprak kayıplarının (erozyonun) artması, bitki ve hayvan türleri sayısının azalması, bazı adaların deniz altında kalması, büyük sellerin görülmesi ve bazı ateşli hastalıkların salgın halinde görülmeye başlaması…

Bugün küresel ısınma karşısında en önemli tedbir olarak sera gazlarının atmosfere salınmasının kısıtlanması geliyor. Ama ekonomisi bu gazları salan sanayi işletmeleri üzerine kurulmuş olan ABD gibi ülkeler bu kısıtlamaya yanaşmak istemiyor.

Küresel ısınma Dünyanın sonu olur mu, bilemem. Ama insan, daha fazla tüketerek mutlu olmak adına kendi geleceğini yok ediyor; bu konuda eminim.

Paylaş:

duyguguncesi hakkında

GÜRCAN BANGER, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Elektrik yüksek mühendisi. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Halen Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net danışmanlık ve eğitim firmasında proje koordinatörüdür. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak bloglarında (http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor.
Bu yazı Çevre, Doğa, Genel kategorisine gönderilmiş ve , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir