Yaşamla Uyumlu ve Olumlu İlişki
Gürcan Banger
Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi
Facebook’ta izle
Twitter’da izle
Her zaman beceremesem de, yaşama olumlu yaklaşmanın önemine ve yararlarına inanırım. Yaşam adeta bir canlı ayna gibidir. Biz ona nasıl yaklaşırsak o da bize aynı ruh halini yansıtır.
Sahip olduğumuz değer
Bir insan olarak sahip olduğumuzu en önemli değer yaşamımızdır. O olmadığı zaman geriye kalanın fazla bir önemi olmaz. “Benden sonra geriye benden sonrası kalır” dersek bir gerçeği ifade etmiş oluruz.
Yaşamımızı değerli bulmak, bir bireycilik veya bencillik gösterisi değildir. Çünkü çevremize verdiğimiz anlam, o yaşam olmadan gerçekleşemez. Eğer bir insanı çok seviyorsanız, onu sevginizle anlamlandırmış olursunuz. Siz olmadığınızda verdiğiniz bu anlam da olmayacaktır. Dolayısıyla kendi yaşamınıza olumlulukla yaklaşmak çevrenize de olumlu anlam mesajlarını vermenizi sağlayacaktır.
Yaşamımızdan çevremize doğru olumlu mesajlar vermenin ilk biçimi, insanları takdir etmektir. Bu bağlamda sevdiğimiz insanların hak ettikleri takdiri, bizim tarafımızdan görmelerinin onlar için özel değeri ve anlamı vardır. “Aşk, ifade edilmelidir” derken bir anlamda bunu da kastediyorum.
Tartışmayı doğru yönetmek
Bir kişi veya toplulukla olan ilişkilerimizi olumsuz yöne sürükleyen davranışlarımız arasında tartışma eğilimimizin önemli bir yeri vardır. Bir tartışmadan galip çıkmanın yolu, tartıştığımız insanı yıpratmak değil; mümkün olduğunca tartışmadan kaçınmaktır. Kaçınılmaz bir tartışma varsa bu ortamda başarılı olmanın yolu, tartışmayı sürdürmek değil, görüşmeyi olumlu bir yöne sürüklemek için çaba harcamaktır.
Yaşamda başarılı olmanın bir diğer koşulu, başka insanların yardım taleplerine mümkün olduğunca cevap verebilmektir. Yardım elini uzatma konusunda kendinizi karşınızdaki kişinin yerine koyabilme becerisi çok yardımcı olur. Yardım konusunda ne istismar edilin; ne de bu konuda çekimser davranın. Ama bilin ki, insanları kazanmanın en etkin yollarından birisi onlara yardımcı olabilmektir. Bu arada yardım isteyen kişinin, sizden olan talebi ile gerçek ihtiyacı konusunda da olmalısınız. Hani şu bilinen balık yerine balık oltası verme anektodunda olduğu gibi… Bu konuda önemli bir noktayı hatırlatmadan geçmemem gerekir: Yardım etmek; kişinin kendisini, öz yaşamını feda etmesi demek değildir.
Dinlemek
Önce dinleyin. İnsanlar dinlenip dinlemediklerine önem verirler. Karşınızdaki insanı dinlemeniz ona önem ve değer verdiğinizi mesajını iletir. Dinlenmeyen bir kişi, ciddiye alınmadığını düşünür. Karşınızdaki insan, onu dinlemekteki içtenliğinizi hissetmelidir. Ayrıca iyi bir dinleme, devamında yapacağınız konuşmalar için size önemli ipuçları verecektir.
Fikrinizi karşınızdaki insana kabul ettirmek istiyorsanız bunu bir ‘emir’ kalıbında yapmamalısınız. Pek çok insan emir almaktan, bir emir-komuta zinciri içinde olmaktan hoşlanmaz. Bu nedenle emir vermek yerine soru sormayı tercih etmenizi öneririm. Sonuçta görüştüğünüz insan, o fikrin kendisinin olduğuna inanmalıdır. Buna karşımızdaki insanı “ikna etmek” yerine ‘etkilemek’ yaklaşımı diyebiliriz.
Yaşama olumlu yaklaşmak, ‘Pollyanna’nın mutluluk oyunu’ gibi alınmamalıdır. Yaşama karşı olumlu ve uyumlu olmak, 1+1’in 2’den fazla ettiği bir haldir. Böyle yaklaştığınız sürece daima kazanan siz olacaksınız.