Yeni Bir Kitap: Yönetişim Rehberi

PAYLAŞ: ... facebooktwittergoogle_plusredditpinterestlinkedinmailby feather
PrintFriendly and PDFYazdır

Yönetişim RehberiYeni Bir Kitap: Yönetişim Rehberi

Gürcan Banger

Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi
Facebook’ta izle
Twitter’da izle

“Sivil Toplum Örgütleri İçin Yönetişim Rehberi” isimli yeni kitabımın PDF kopyasını STGM’nin İnternet sitesinden ya da www.duyguguncesi.net adresli İnternet güncemden indirebilirsiniz. Bildiğiniz gibi; yönetişim; katılımlı, paylaşımcı, saydam, hesap verebilir ve denetlenebilir yönetim yaklaşımı… Sivil toplumda olduğu gibi kamu, iş ve günlük yaşamımızda da yeterince bilinen bir konu değil. Kitapla ilgili kısa bilgi vermeden önce yönetişim kavramına değinmek de yarar var.

Yönetişim

20’nci yüzyıl Sanayi toplumundan bilgi toplumuna, Fordist üretimden esnek üretime, Ulus devletlerden küreselleşmiş dünyaya, Modernist düşünceden postmodernist düşünceye geçilen bir yüzyıl oldu. Çok yönlü değişim, mevcut yönetim anlayışını meşru ve muktedir kılan koşulları aşındırdı. Bu aşındırma ile ‘geç meşruiyet’ tümüyle ortadan kalkmasa da, yeni arayışların ortaya çıkmasına neden oldu. Bu süreçte devlet, artan ve karmaşıklaşan taleplere cevap vermekte zorlanıyor.

Hızlı değişim ve dönüşüm, insanlar ve topluluklar arasında mesafe kavramının belirleyiciliğini ortadan kaldırdı. Yeni ilişki ağları gelişti. İlişki ağları üzerinde yeni kimlikler oluşmaya başladı. Yurttaşlık kavramında değişimler gözlemeye başladık.

Küreselleşme ile birlikte daha etkin, akılcı ve verimli bir idari yapılanma aranmaya başlandı. Devletin kararlarını, toplumun tüm kesimleriyle birlikte alması istenir oldu. Hukukun üstünlüğü, açıklık, saydamlık, sorumluluk, hesap verebilirlik, güvenirlik ve tutarlılık kavramları öne çıktı.

Henüz yeterince bilinmemesine rağmen; bu süreç, yönetişim (İng. governance) olarak isimlendirilen bir olguyu gündeme getirdi. Konunun netleşmemiş olmasının da etkisiyle yönetişim olgusu, lehte ve aleyhte argümanlarla tartışılıyor.

Yönetişimin kapsamı

Yönetişim; bir ülkede kaynaklar üzerinde denetimi elinde bulunduran otoritenin, bu kaynakları ekonomik ve sosyal gelişme için nasıl kullandığını belirleyen gelenekler ve kurumsal yapı olarak tanımlanmaktadır. Halkın bu sürece etkin biçimde doğrudan katılımına ise iyi yönetişim (İng. good governance) ismi veriliyor.

Verdiğim genel tanım, şirketlerin ortaklarına ve müşterilerine olan sorumluluklarından insan haklarına, yerel yönetimlerden devletin düzenleyici rolüne kadar sosyal yaşamın hemen her alanını ilgilendiriyor. Özellikle devletin yeniden yapılanması gereğine işaret ediyor.

Yönetişim ve devlet

Yönetişim ile birlikte devletten beklenenlerin içerik ve biçiminde değişiklik olduğunu görebiliriz: Devlet, özel sektör ve toplum; ekonomik ve sosyal refahın artırılması, yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve katılımla sosyal rızanın oluşması için ortak sorumluluklar taşımaktadır.”

Sivil toplum alanında yaşanan siyahtan beyaza kadar olan tüm tartışmaların yönetişim için de tekrarlandığını söylemek hata olmaz. Genelde siyasal söylem düzeyindeki yaklaşımlar, yönetişim konusundaki tanım ve beklentilere de yansıyor.

Herkesin kendi yönetişimi?

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) şöyle tanımlamış: “Yönetişim, bir ülkedeki ekonomik, siyasal ve idari otoritenin her düzeydeki işlemleri yürütmesidir. İyi yönetişim ise vatandaşların ve toplumsal grupların kendi çıkarlarını korumak ve yasal haklarını kullanmak için gerekli mekanizmalar ve kurumlara sahip olmalarını gerektirir.” Bir başka tanımı ise Dünya Bankası veriyor: “Yönetişim, açık ve öngörülebilir bir karar alma sürecinin profesyonel bir bürokratik yönetimin, eylem ve işlemlerinden sorunlu bir hükümetin ve kamusal sürece aktif biçimde katılımda bulunan sivil toplum ve hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu bir düzeni ifade eder. Dünya Bankası: “Dünya Bankası, iyi yönetişim için şu faktörlerin öneminden söz eder: Kurallar ve sınırlamalar, halkın sesi ve katılım mekanizmaları, rekabet.”

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ise şu şekilde: “Yönetişim, bir ülkeni ekonomik ve sosyal kaynaklarının yönetiminde sahip olunan güç ve yetkilerin kullanımını ifade eder.”

Sıraladığım bu tanımlara göre; iyi yönetişim; devlet yönetiminde temsil, katılım ve denetimin, etkin bir sivil toplumun, hukukun üstünlüğünün, yerinden yönetimin, yönetimde açıklık ve hesap verme sorumluluğunun, kalite ve ahlakın, kurallarla sınırlama ilgili bir olgudur. İyi yönetişim kavramı ile birlikte anlaşılması öngörülen diğer kavramlar şunlardır: Rekabet ve piyasa ekonomisi ile uyumlu alternatif hizmet sunma yöntemleri, bilgi ve ağ çağına uyumlu siyasal ve ekonomik düzen…

Yönetişimin ilkeleri

Avrupa Birliği (AB) yönetişim sürecinin sahip olması gereken ilkeleri şöyle sıralamaktadır: Saydamlık, Vatandaşlara karşı sorumluluk ve hesap verme yükümlülüğü, katılımcılık, devletin rolünde değişim, âdem-i merkeziyetçilik…

İyi yönetişimin özellikleri

İyi yönetişimin sağlaması gereken özellikler arasında şunları sayabiliriz: Yurttaşı, yönetimde etkin kılmak, Yerel yönetimleri ve adem-i merkeziyeti güçlendirmek, kültürel çoğulculuğa saygıyı ve farklılıklara hoşgörüyü geliştirmek, otoriter yönetim uygulamalarından katılımcı yönetim biçimlerine geçmek, cinsiyetler ve gelir grupları arasındaki farkı kapatmak, sivil toplumun kapasitesini artırmak, hesap sorulmasını sağlamak, kamu yönetiminde açıklığı sağlamak…

Kitap: Yönetişim Rehberi

Sivil Toplum Geliştirme Merkezi (STGM) yayınları arasında Temmuz 2011’de yayınlanan kitabım “Sivil Toplum Örgütleri İçin Yönetişim Rehberi” ismini taşıyor. Genelde kamu ile diğer kurum ve kuruluşlar arasındaki yönetişim kavramından farklı olarak bu olguyu sivil toplum kuruluşları (STK’lar) için geliştirmeyi ve yalınlaştırmayı deniyor. Kitap, teorik olmaktan daha çok, bir uygulama kitabı olmayı hedefliyor.

STGM’nin sitesinden PDF kopyası (İnternetten indirilerek) edinilebilecek olan kitabın tanıtımı STGM tarafından şöyle yapılmış: “Gürcan Banger tarafından hazırlanan Sivil Toplum Örgütleri İçin Yönetişim Rehberi’nde STÖ’lerde yönetişimin ilkeleri, kapsamı ve stratejileri ile ilgili açıklamaların yanı sıra STÖ’lerde yönetişimin kurulması ve geliştirilmesinde STÖ’nün misyonu, örgütün değerlerinin geliştirilmesi, finansal gözetim, yönetim kurulunun yapısı ve işleyişi ile ilgili konular da ele alınıyor. Kitap bir STÖ’nün hesap verebilirliğini, güvenilirliğini ve inandırıcılığını kendi bünyesinde kalıcı ve sürdürülebilir kılması için özen gösterilmesi gerekenleri de sade bir dille anlatıyor.”

İZLE: ... facebooktwittergoogle_pluslinkedinrssyoutubeby feather

duyguguncesi hakkında

Gürcan Banger, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ mezunu. Elektrik yüksek mühendisi (opsiyonu bilgisayarlı denetim). Halen iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik gibi konularda kurumsal danışman ve eğitmen olarak çalışıyor. Düzenli olarak kendi bloglarında ( http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net ) yazıyor. Köşe ve dosya yazdığı gazete ve dergiler var.
Bu yazı Sivil toplum, STK, Yönetim, Yönetişim kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>